Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Blog

Sigara abdest bozar mı?

Sigaranın pis olup ve içilmesinin caiz olmaması onun abdesti bozmasını gerektirmez. Zira “… Hasta veya yolcu olur veya sizden biri ayakyolundan gelir ya da kadınlara temas etmiş olur da su bulamazsanız temiz toprağa teyemmüm edin; onunla yüzünüzü ve ellerinizi mesh edin…” (Mâide 5/6) ayetinde bildirildiği gibi abdest, vücuda giren şeylerle değil tuvalette çıkan şeylerle bozulur. Sigara içmek abdesti bozmaz.

Aynı hüküm haram olan içkiyi içen, haram olan diğer şeylere dokunan veya yiyen kişiler için de geçerlidir. Bunlar her ne kadar haram olsa da abdest bozucu şeyler değildir.

NOT: Sigara içilmesinin hükmü ile ilgili cevabımız için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/sigara-icmenin-hukmu-nedir-2.html

Yellenmek niçin abdesti bozar?

Mâide sûresinin 6. ayeti mealen şöyledir:

“Müminler! Namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın. Başınızı meshedin ayaklarınızı da topuklarınıza kadar. Eğer cünüpseniz yıkanın. Hasta veya yolcu olur veya sizden biri ayakyolundan (tuvaletten) gelir ya da kadınlara temas etmiş olur da su bulamazsanız temiz toprağa teyemmüm edin; onunla yüzünüzü ve ellerinizi meshedin. Allah, sizi sıkıntıya sokmak istemez. Onun isteği sizi arındırmak ve size olan nimetini tamamlamaktır. Belki şükredersiniz.”

Ayette abdesti bozucu olarak “tuvaletten gelme” eylemi zikredilmiştir. Bu ifade mecazdır. Asıl kast edilen “tuvalette olan şeylerdir.” Yani küçük ve büyük abdest ve yellenmek… İnsanların tuvalete gitmeleri edepten dolayıdır. Yoksa o eylemler tuvalete gitmeden de yapılabilir. Altına kaçıran veya kasıtlı olarak altına yapan insanlar, tuvalete gitmedikleri için abdest bozmuş sayılmazlar mı? Yellenme eylemi küçük ve büyük abdest gibi mutad olarak tuvalette yapılır. Bu açıdan tuvalette olan şeylerle herhangi bir farklılık göstermez.

Bunun aksini de düşünmek gerekir. Şöyle ki: Ayette bahsedilen eylem “tuvaletten gelmek”tir. Kişi tuvalete gidip de hiçbir şey yapmadan geri gelse sadece “tuvaletten geldiği için” yine de abdesti bozulmuş olur mu? Hayır, bozulmaz. Demek ki önemli olan tuvalete gitmek veya gelmek değil, oraya gitme amacı ve orada yapılan eylemlerdir. Yellenmek de bunlardan biri olduğuna göre bunun abdesti bozucu şeylerden olduğu konusunda herhangi bir şüphe kalmaz.

Konuyla ilgili hadisler de şöyledir:

“Biriniz karnında bir şey hisseder de ondan bir şey çıkıp çıkmadığını kestiremezse ses işitmedikçe veya koku duymadıkça mescitten/namazdan çıkmasın.” (Müslim, Hayz, 99 (362). Ayrıca bkz: Buharî, Vudû, 4, 36)

“Sizden biri namaz kıldığında eksik mi yoksa fazla mı kıldığın­da tereddüt ederse oturduğu yerden iki defa secde yapsın. Şeytan ken­disine gelip de ‘abdestini bozdun’ (vesvesesini verdiği zaman) zaman, burnuyla bir koku veya kulağıyla bir ses duymadıkça  (içinden) “sen yalan söyledin” desin.” (Ebû Dâvûd, Salât, 191-192)

Burnun koku hissetmesi veya kulağın bir ses duymasından maksat, abdestin bozulduğunu kesin olarak bilmektir. Yoksa ses duymadığı veya koku hissetmediği halde yel çıkardığını bilen bir kimsenin abdesti bozulur. Çünkü çıkan her yelde mutlaka koku ya da ses olacak diye bir şart yoktur.

Başı açık gezmek abdesti bozar mı?

Namaz kılmak da Allah’ın emri, başı örtmek de. Nasıl ki namaz kılmak sureti ile Allah’ın bir emrini yerini getiriyorsanız başınızı örtmek sureti ile de Allah’ın bir diğer emrini yerine getirmelisiniz.

Farzlardan birini yerine getirip diğerini yerine getirememek, yerine getirilene zarar vermez. Namaz kılarsanız Allah’ın bir emrini yerine getirmiş olursunuz. Başınızı örtmemeniz namazınıza engel değildir. Abdestinize de bir zarar vermez.

Sonda kullananların abdesti ne zaman bozulur?

Allah Teâlâ şöyle buyurur:

“… Hasta veya yolcu olur veya sizden biri tuvaletten gelir ya da kadınlara temas etmiş olur da su bulamazsanız temiz toprağa teyemmüm edin; onunla yüzünüzü ve ellerinizi mesh edin…” (Mâide, 5/6)

Bu ayet, abdesti bozan şeyleri anlatmaktadır. İnsanlar tuvalete büyük veya küçük abdestlerini yapmak için giderler. Babanız da küçük abdest yerine o torbayı boşaltmak için oraya gider ve abdesti o zaman bozulur.

Hastalar nasıl abdest alır?

Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:

“Allah, kimseye gücünün yeteceğinden fazlasını yüklemez.” (Bakara, 2/286)

Dinin emrettiği konular hususunda Allah Teâlâ insanlara hiçbir zorluk yüklememiştir. O şöyle buyurmaktadır:

“Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi arındırmak ve size olan nimetini tamamlamak istiyor. Belki şükredersiniz.” (Mâide, 5/6)

“Din konusunda size hiçbir zorluk yüklemedi.” (Hacc, 22/78)

“Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur.” (Fetih, 48/17)

Siz ancak yapabileceklerinizden sorumlusunuz. Size hastalığı veren de Allah, emirleri veren de. Dolayısıyla gücünüz neye yetiyorsa onu yapmakla mükellefsiniz. Buna göre sizin yapmanız gerekenler şunlardır:

  1. Yanınızda yardımcınız bulunduğu zaman size abdest aldırır, namazınızı öyle kılarsınız.
  2. Yardımcınız yoksa ve yüzünüzü yıkayabiliyorsanız, yalnız yüzünüzü yıkar namazınızı kılarsınız.
  3. Bunu yapamıyorsanız önünüze konulacak ve yüzünüzü sürebileceğiniz bir miktar toprak olur, bu toprağa, yalnız yüzünüzü sürmek suretiyle teyemmüm alabilirsiniz.
  4. Bunu da yapamazsanız teyemmüm de almaksızın namazınızı öylece kılarsınız.

Bu konuda Büyük İslam İlmihalinde şu bilgi verilmektedir:

“Eli çolak olup suyu kullanamayan kimse, yardımcısı yok ise yüzünü ve kollarını yere sürmek suretiyle teyemmüm edebilir. Elleri ve kolları kesilmiş kimse de yalnız yüzünü yere sürerek teyemmüm yapar, yüzünde yara bulunsa teyemmüm etmeksizin namazı kılar.” (Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, İstanbul, 1986, s. 91, paragraf: 208)

Bayanların abdest alma şekli farklı mıdır?

Kadınların abdest alış şekilleri erkeklerden farklı değildir. Farklı olan şudur: Kadınlar kendilerine dinen yabancı olan erkeklerin yanında abdest alırken avret yerleri olan kollarını ve saçlarını açamaz. Fakat erkekler, kadınların yanında bu uzuvlarını açabilirler.

Boynun mesh edilmesi erkekler için de kadınlar için de aynı hükmü taşır. İkisi de zayıf bir hadise dayanır. Mesh edilmesi şart değildir. İlgili cevap için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/abdestte-boynu-mesh-etmenin-hukmu-nedir.html

Abdest alırken gözlerin içi yıkanır mı?

Abdestle ilgili ayette Allah Teâlâ “yüzünüzü yıkayın” emrini vermiştir. Bu emirle muhatap olan hiç kimse gözünün içini yıkamayı anlamaz.

Abdullah İbn Ömer ve Abdullah İbn Abbas’ın (r.a) gözlerinin içini yıkadıkları rivayeti doğruysa bu, onların şahsi içtihatları olur. Bu konuda Nebîmizden nakledilen herhangi bir uygulama veya herhangi bir söz bulunmamaktadır. (Bkz: İmam Nevevî, el-Mecmû’ Şerhu’l-Mühezzeb li’ş-Şirâzî, c: 1, s. 202-203, Fer’un fî Keyfiyyeti’l-Mazmazati ve’l-İstinşâk)

Abdestte boynu mesh etmenin hükmü nedir?

Başı ve kulakları mesh ettikten sonra, iki elin arkaları ile ve üçer parmakla, yeni bir suya gerek kalmaksızın boynu mesh etmek Hanefi mezhebine göre abdestin sünnetlerinden, bazı âlimlere göre de müstehaplarındandır.

Abdestte boyna mesh edilmesine dair Ahmed b. Hanbel’in Müsned‘inde bir hadis bulunmaktadır. Fakat hadis âlimleri, bu hadisin zayıf olduğunu tespit etmişlerdir. Bu yüzden cumhur-u ulema (âlimlerin çoğunluğu), abdestte boyna mesh etmenin mekruh olduğunu ve bunun dinde bir aşırılık meydana getireceğini söylemektedirler. (Bkz: Vehbe ez-Zuhayli, el-Fıkhu’l- İslâmî ve Edilletuhû, c: 1, s. 253)

Mest kullanmak abdestin sevabını azaltır mı?

Bu ve bunun gibi hadislerde tam abdest almak Arapça “isbâğu’l-vudû” olarak ifade edilir. Bu ifade, kişinin abdestini tüm uzuvların hakkını vererek alması için kullanılır. İlgili hadiste “nefsin hoşlanmadığı şeylere rağmen tam abdest almak” ifadesinin, kişinin en zor şartlarda bile abdest uzuvlarını hakkını vererek yıkaması, abdestin sünnetlerine, müstehablarına dikkat etmesi olarak anlaşılması gerekir. Kişi özellikle kış mevsiminde dondurucu bir havada buz gibi bir su ile çarçabuk abdest almak ister. Çünkü böyle zor bir ortam nefsin hoşlanmayacağı bir ortamdır. Bu yüzden organlarını hakkıyla yıkamayabilir. İşte böyle bir ortamda bile abdestini, organlarının hakkını vererek yıkamak kişiyi hadiste belirtilen sevaba ulaştırır.

Mest kullanmak bu hadisteki sevaba engel değildir. Çünkü mest kullanmak Allah Teâlâ tarafından insanlara verilen bir kolaylıktır. Bu kolaylıktan Resûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem ve Ashabı her zaman yararlanmışlardır. Sevaba engel olsaydı onu en başta Resâlullâh kullanmaz ve Ashabına da kullandırmazdı.