Oruç imsak vaktinden iftar vaktine kadar, ibadet niyetiyle, yememek, içmemek ve cinsel ilişkide bulunmamaktır.
Blog
Niyet, içten bir şeye karar vermek, bir işi ne için yaptığını kesinlikle bilmektir.
Dînî bakımdan niyet, “Bir görevi, Allah Teâlâ’nın emrine uymak ve ona yakınlık kazanmak için yerine getirme kararından” ibarettir.
İbadetlerde niyet şarttır.
Ramazan ayı girdiği zaman akıllı ve ergenlik çağına girmiş kadın-erkek her Müslüman oruç tutmakla mükelleftir. Hasta veya yolcu olanları müstesna hiçbir Müslümanın oruç tutmamak gibi bir hakkı ve yetkisi yoktur. Dolayısıyla Ramazanın ilk imsak vaktinden itibaren -hasta veya yolcu olduğu için orucunu tutmayacak olanların haricinde- her Müslüman oruç tutmak zorunda olduğu için burada ayrıca bir niyetten bahsetmeye gerek yoktur. Ramazan ayı girdiği andan itibaren her Müslümanın Ramazan boyu oruçlu olmaya niyeti yani kesin kararı var demektir. Dolayısıyla Ramazan gecelerinde veya sahur vaktinde mutlaka dil ile “Niyet ettim Allah rızası için bugünkü/yarınki Ramazan orucunu tutmaya” şeklinde özel bir niyet edilmesine gerek yoktur. Zaten sahura kalkmış olmak bile başlı başına fiilî/amelî bir niyettir. Çünkü sahura orucu daha rahat tutabilmek ve sahur bereketinden istifade etmek için kalkılır. Benzer bir şekilde sahura kalkılmasa bile akşamdan yatarken “sahura kalkmayacağım; ama bir Müslüman olarak yarın tabii ki oruçluyum” şeklinde bir bilince sahip olmak da bir niyettir ve oruç için yeterlidir. Yani yatmadan önce oruca niyet etmek gibi bir şart yoktur. Sahura kalkmak da niyet sayılır.
Bununla ilgili görüntülü cevabımızı aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz:
www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/ramazan-orucuna-ne-zaman-ve-nasil-niyet-edilir-2.html
Akıllı ve erginlik çağına girmiş her müslümanın ramazan ayını oruçlu geçirmesi farzdır. Yani yerine getirmeleri zorunlu olan bir ibadettir.
Bununla ilgili görüntülü cevaplarımızı aşağıdaki linklerden izleyebilirsiniz:
www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/ramazan-orucu-kimlere-farzdir.html
www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/ramazan-ayinda-hangi-hallerde-oruc-tutulmayabilir.html
Ergenlik çağı, erkeklerin ihtilam, kızların da âdet görmeye başladıkları zamandır. Ergenlik çağının başlangıcı kızlar için dokuz yaş, erkekler için de on iki yaştır. Bu yaşların sonu her ikisinde de on beş yaştır. Yani on beş yaşına girmiş kız ve erkekler ergenliğe ulaşmış demektir.
Yaşadığınız ülkede Şaban ayının yirmi dokuzuncu günü hilal görürseniz ertesi gün ramazan olduğunu anlar oruç tutarsınız. Hilali görmezseniz Şaban ayını otuz olarak sayarsınız ve sonra ramazana başlarsınız. Aynı şekilde ramazanın yirmi dokuzuncu günü hilali görürseniz ertesi gün bayram günüdür, oruç tutmazsınız. Eğer görmezseniz ramazanın sayısını otuz kabul eder, bir gün daha oruç tutar sonra bayram yaparsınız.
Türkiye’de uygulanan takvim, bu konuda en doğru takvimdir. Bunun doğruluğu gözlemlerle de doğrulanmaktadır. Bu takvim, bütün dünyada Ramazan ve bayram vakitlerinde birlik sağlanması için oluşturulan uluslararası komisyon tarafından hazırlanmıştır. Buna uyarsanız doğrusunu yapmış olursunuz.
Leyl kelimesi Arap dilinde şu anlama gelmektedir:
“Gündüzün hemen ardı. Başlangıcı, güneşin batmasıdır.” (İbn Manzûr, Lisânu’l-Arab, l-y-l mad., c: 11, s: 607)
Türkçedeki gece kelimesi de aynı anlamdadır. Ancak gece deyince daha çok karanlığın iyice bastırdığı zamanlar anlaşılır. Akşam kelimesi ise güneşin batmasından sonraki zaman anlamındadır. Okuyucunun doğru anlamasını temin için akşam kelimesi tercih edilmiştir.
Buhârî’de Ömer b. Hattab (ra)’dan rivayet edilen bir hadis-i şerif şöyledir:
Allah’ın Resûlü buyurdular ki:
“Gece bu taraftan geldiği, gündüz şu taraftan gittiği ve güneşin battığı zaman oruçlu kimse iftar eder.” (Buhârî, Savm, 43)
Hadiste açık bir şekilde görüldüğü gibi Peygamberimiz geceyi (leyl), güneşin battığı zamandan itibaren başlatmaktadır.
Bununla ilgili görüntülü cevabımızı aşağıdaki linklerden izleyebilirsiniz:
www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/oruc-aksama-kadar-mi-yoksa-gece-olana-kadar-mi-tutulur.html
Allah Teâlâ hastalara oruç tutmama ruhsatı vermiştir. Bakara sûresinin ilgili ayetleri şöyledir:
184. “Orucu sayılı günlerde tutun. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan tutamadığı günler sayısınca başka günlerde oruç tutsun (…)
185. Ramazan öyle bir aydır ki Kur’an o zaman indirilmiştir. O insanlara yol gösterir. Onda doğru yolun açık belgeleri vardır, iyiyi kötüden ayırır. Sizden kim bu aya erişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta olur veya yolculukta bulunursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde oruç tutsun. Allah size kolaylık ister, zorluk istemez. Bu kolaylıkları, sayıyı tamamlamanız ve size yol gösterdiğine karşılık onu tekbîr etmeniz için meşru kılmıştır; ola ki şükredersiniz.”
Niyet ederek oruca başladıktan sonra hastalanan kişiler de oruçlarını bozabilirler.
Hastalar iyileşirlerse oruçlarını kaza ederler. İyileşmezlerse yapacakları bir şey yoktur.
Lütfen aşağıdaki linki de tıklayınız:
www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/insulin-kullanmak-orucu-bozar-mi.html
Hasta yolcu ve ileri yaşlılık durumunda olduğu için oruç tutamayacak durumda olanlar oruç tutamıyorlarsa oruca niyet etmezler. O gün onlar için oruçlulara yasak olan şeyler yasak değildir. Ama böyle bir özrü olmadığı halde oruca niyet etmemiş olanlar niyet vaktini geçirmişlerse artık o gün akşama kadar bir şey yiyip içemezler. Diğer oruçlular gibi bir şey yemeden beklemeleri uygun olur.
Bazılarının oruç tutmamak için akşamdan niyet etmedikleri görülmektedir. Bu davranış haramdır. Allah’a karşı isyan sayılır. Bununla ilgili görüntülü bir cevabımızı aşağıdaki linkten izlemenizi tavsiye ederiz:
Gerek misvakla ve gerekse diş fırçasıyla dişler fırçalanabilir. Ağzı yıkama eli yıkama gibidir. Çünkü oruç konusunda ağız, vücudun dış organlarından sayılmıştır. Ancak boğaza çok yakın olduğu için dikkatli olmak gerekir. Macunun tadının boğazına gitmesi bir kokunun burna gitmesi gibidir.
Ağza alınan macunu tamamen temizlemek zor olduğu ve tükürükle birlikte boğaza gitme ihtimali yüksek olduğu için dişler fırçalanırken macun kullanmamak daha iyi olur. Bu yüzden dişleri temizlemek için misvak kullanılması daha uygun olur.
Kur’an’da orucu; yeme, içme ve cinsel ilişkinin bozacağı hükme bağlanmıştır. İğne ile vücuda ilaç verme, ne yeme sayılır ne içme. Bu sebeple orucu bozacak bir durum meydana gelmez.
Olmaz. O yaşlığı tekrar tükürmeye gerek yoktur.
Bozulmaz. Ancak başkasına sövmek ve hakaret etmek haramdır. Müslüman eliyle ve diliyle başkalarını rahatsız etmez.
Bozulmaz. Uyanınca banyo yapar ve orucuna devam eder. Yalnız gusül abdetsi esnasında ağza ve burna su verirken dikkatli olmak gerekir.
Lütfen aşağıdaki linkleri de tıklayınız:
Gündüz uyurken cünüp olan kişinin orucu bozulur mu?
Cünüplük hali oruca engel bir durum değildir. Âişe ve Ümmü Seleme Validelerimiz, Resûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem’in de zaman zaman cünüp olarak uyandığını ve imsak vakti girdikten sonra sabah namazını kılmak için gusül abdesti aldığını haber vermişlerdir. (Buhârî, Savm, 22; Müslim, Sıyâm, 75 (1109); Tirmizî, Savm, 63)
Dinimize göre herhangi bir sebepten dolayı cünüp olan yani gusül abdesti alması gereken bir kişi en fazla bir namaz vakti kadar süre cünüp olarak bekleyebilir. Bundan daha fazla bir süre beklemesi caiz değildir. Gece gusül abdesti alınması gereken bir durumdayken yatıp uyumakta bir sakınca yoktur. Fakat sabah namazını vaktinde kılmak farz olduğu için güneş doğmadan önce mutlaka uyanmak ve namaz kılmak için gusül abdesti almak gerekir.
YAYIMLANDIĞI YER: Yahya Şenol, Ramazan ve Oruç, 3. Baskı, Süleymaniye Vakfı Yayınları, İstanbul, 2017, s. 107.
Lütfen aşağıdaki linki de tıklayın:
www.fetva.net/yazili-fetvalar/banyo-yapmak-orucu-bozar-mi.html
Bu tür maddeler oruçluyken kullanılabilir. Bunları cilde sürmek orucu bozmaz.
Oruç; imsak vaktinden iftar vaktine kadar yemek, içmek ve karı-koca ilişkisinden uzak durmak demektir. Oruçla ilgili hükümleri tek tek bildirdikten sonra Allah Teâlâ “Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır, onlara yaklaşmayın.” (Bakara, 2/187) buyurmuştur. Karı-kocanın birbirlerini şehvetle öpmesi, Allah’ın oruçla ilgili sınırlarına yaklaşmak demektir. Bu yüzden oruçluyken bu tür davranışlardan uzak durulmalıdır.
Nikahlınız olmayan bir bayanla el ele tutuşmanız dinimizce yasaklanmıştır. Bunun oruçlu olup olmamakla bir ilgisi yoktur. Yani yasak olan bu hüküm oruçlu iken de yasaktır, oruçlu değilken de. Nikahlı olmadığınız müddetçe ele ele tutuşmanız doğru değildir.
Orucu bozulmaz, dolayısıyla kaza ve keffaret gerekmez. Ama Müslüman bir insanın, yabancı biriyle el ele tutuşup, yanak yanağa öpüşmesinin doğru bir davranış olmadığını bilmesi ve bu tip davranışlardan kaçınması gerekir.
Lütfen aşağıdaki linkleri de tıklayınız:
www.fetva.net/yazili-fetvalar/kiz-arkadasla-yakinlasmalar-zina-kapsamina-girer-mi.html
www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/bir-erkegin-kiz-arkadasi-olabilir-mi.html
Öpmek orucu bozmaz ama nikâhlı eşiniz olmayan bir bayanı öpüp sarılmanız haramdır.