Çocuk İsimleri
Elisa; Meryem ve Hanne isimleri gibi İbranice kökenlidir. Hz. Zekeriya’nın eşi ve Hz. Yahya’nın da annesinin ismi olmasıyla meşhurdur.
İbranicede “Elişava” şeklinde telaffuz edilen bu isim, “Benim Allah’ım, sözünü tutandır” anlamına gelir. “Cennet kapısında bekleyen melek” vs. gibi iddiaların ise bir aslı yoktur.
Bu bilgiler göz önünde bulundurulduğunda Elisa isminde bir sakınca olmadığı anlaşılmaktadır.
Defne, Yunan mitolojisindeki bir genç kızın isminden alınmıştır. Rivayete göre amansız bir hastalığa tutulan genç kız, bir ağaca dönüşmüştür.
Anlam olarak ise Defne, “Defnegillerden, yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil kalan bir ağaç, develik (Laurus nobilis)” anlamındadır.
Defne’nin Rumca kökenli olması isim olarak verilmesine engel değildir. İslâm’a uygun olmayan bir şeyi çağrıştırmadığı için çocuklara isim olarak verilmesinde bir sakınca yoktur..
NOT: Bu cevabın hazırlanmasında kaynak olarak Hakkı Açıkalın’ın “Türkçe’deki Yunanca Kelimeler” isimli çalışmasıyla Türk Dil Kurumu Kişi Adları Sözlüğünden yararlanılmıştır.
Arapça olan Asel (العسل) kelimesi “bal” manasına gelmektedir.
Asel, Kur’an’da sadece bir ayette geçmektedir. İlgili ayet mealen şöyledir:
“Kendilerini koruyanlara söz verilen cennet şöyle anlatılabilir: İçinde bozulmayan su ırmakları, tadı bozulmayan süt ırmakları, içenlere zevk veren şarap ırmakları ve süzme bal ırmakları akar (وَأَنْهَارٌ مِنْ عَسَلٍ مُصَفًّى)…” (Muhammed, 47/15)
Bu ismin kız çocuklarına konulmasında bir sakınca yoktur.
Belinay ismi belinmek+ay kelimelerinden birleşmiştir. Eski bir kelime olan ‘belinmek’, ‘bölünmek’ anlamına gelir. Bu yüzden Belinay ‘belinen ay, bölünen ay, ay gibi belin, ay gibi bölün’ anlamını taşır.
Kız çocuklarına bu ismi koymakta bir sakınca yoktur.
Farsça ve Arapça iki kelimenin (mâh/meh + likâ) birleşiminden meydana gelen ve “Yüzü ay gibi olan, ay yüzlü güzel kadın” anlamına gelen Mehlikâ (ﻣﻬﻠﻘﺎ) isminde dinen bir sakınca yoktur. Kız çocuğunuza bu ismi koyabilirsiniz.
İsim olarak “Gök rengi, mavi, maviye çalar renk, mavimsi”; sıfat olarak ise “Mavi renkte olan”, “Gökle ilgili, semavi” ve “Güzel, hoşa giden” anlamlarına gelen Gökçe isminin kız çocuklarına isim olarak konulmasında dinen bir sakınca yoktur.
Arapça olan Livâ (اللِّوَاءُ) kelimesi “bayrak”, “sancak” anlamlarına gelmektedir. Kız çocuklarına bu ismi koymakta dinen herhangi bir sakınca yoktur.
Farsça kökenli olan Asude/Âsûde (ﺁﺳﻮﺩﻩ) ismi; “Sıkıntı ve üzüntülerden uzak, rahat, dingin, huzurlu, sessiz, sakin” gibi manalara gelmektedir.
Kız çocuklarına isim olarak konulmasında herhangi bir sakınca yoktur.
Arapça kökenli olan Mûnise; “Kolayca dostluk kurabilen, sokulgan, sıcakkanlı, cana yakın kız/kadın” anlamlarına gelir.
Kız çocuklarına isim olarak konulmasında herhangi bir sakınca yoktur.
Türk Dil Kurumu Kişi Adları Sözlüğü‘ne göre Sibel ismi Türkçe kökenli olup aşağıdaki anlamlara gelmektedir:
1. Buğday başağı.
2. Henüz yere düşmemiş yağmur damlası.
Görüldüğü gibi bu ismin anlamlarında dinimize aykırı herhangi bir durum söz konusu değildir. Bu yüzden Sibel’in kız çocuklarına isim olarak konulmasında bir sakınca olmadığı gibi bu ismin değiştirilmesi de gerekmemektedir.
İsmin hangi durumlarda değiştirilmesi gerektiğine dair lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:
www.fetva.net/yazili-fetvalar/isim-hangi-durumlarda-degistirilmelidir.html
Ünlü İslam tarihçisi Muhammed Hamidullah’ın İslam Peygamberi adlı kitabında sahabe isimleri ile ilgili verdiği bilgi şöyledir:
“Arapların İslâmiyet’e geçtikten sonra aldıkları isimler öncekilerle aynı idi. İstisnai olarak, putperestlikle ilgili adlar kesinlikle terk edilmiş ve insanı rahatsız eden ve edepsizlik ifade eden isimlerden de kaçınılmıştır (…)
Yaygın olan isimler arasında, taş, bitki, hayvan, renk, meyve ya da herhangi bir nitelikle ilgili adlara da rastlanmaktaydı: Hacer (Taş) bunlar arasında en yaygın olanıydı. İbn Düreyd, Arapça’da kullanılmakta olan sözcüklerin kökenlerini açıklamak için, Kitâbu’l-İştikâk adıyla başlı başına bir kitap yazmıştır. Resulullah’ın sahabeleri arasında Alkame, Evsece, Talha, Semure, Sümâme, Harmele gibi değişik “bitki adları” taşıyanların yanı sıra; Esed, Leys, Bekr, Sa’lebe, Sibâ, Erkam gibi çoğunlukla “yırtıcı hayvan” isimlerini kullananlar da bulunmaktaydı.
Bir niteliği ifade eden isimlerin başında Muhammed’in “övülen, yüceltilen ve müjdelenen”, Ömer’in “insanları bir yere toplayıp orasını canlandıran”, Ali’nin “yüksek”, Ayşe’nin “yaşayan, hayat dolu”, Fâtıma’nın “süt emzirmeyi kesen”, Rukiyye’nin “küçük olduğu halde yukarı çıkmaya, yükselmeye çalışan” anlamlarına geldiğini hatırlatalım.” (Muhammed Hamidullah, İslam Peygamberi, 1830-1831. paragraflar)
Buna göre çocuklara Yağmur, Toprak, Doğa, Nehir, Irmak vs. gibi isimleri koymakta herhangi bir sakınca olmadığı anlaşılmaktadır.
Kezban; Farsça “ev hanımı”, “hamarat hanım” manasına gelen ked-bânû (كد بانو) kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir. (Bkz: İbrahim Olgun, Cemşit Drahşan, Farsça-Türkçe Sözlük, Ankara Üniversitesi Basımevi, 1966, s: 279)
Bu açıdan kız çocuklarına Kezban isminin konulmasında bir sakınca bulunmamaktadır. Konulan bu ismin değiştirilmesi de gerekmemektedir.
Anne ve babaların çocuklarına karşı birinci görevi, onlara güzel isimler koymalarıdır. Çocuğa isim olarak konulması caiz olmayanlar anlamı İslam’a, genel edep ve ahlaka aykırı olan isimlerdir.
Ebced ise Arap alfabesinin ilk tertibi ve harflerinin taşıdığı sayı değerlerine dayanan hesap sistemine, alfabedeki harflerin kolaylıkla hatırda tutulmasını sağlamak için eski dönemlerde geliştirilmiş formüle verilen addır. (Mustafa Uzun, “Ebced”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, c: 10 s. 68-70)
Dolayısıyla Ebced’in sanat ve edebiyattaki kullanımı bir kenara bırakılırsa dînî bir temeli bulunmamaktadır. Buradan hareketle isimlerin harflerinden yola çıkarak ebcede göre farklı analizler yapmanın da ilmî ve dînî bir temeli yoktur. Anlamı güzel olan, nebîmiz tarafından yasaklanmayan, Müslümanların örf ve âdetine uygun her isim çocuklara konulabilir.
İsimlerin çocukların kaderine etkisi konusunda sitemizde bulunan bir cevabımızı da aşağıdaki linkten okumanızı tavsiye ederiz:
www.fetva.net/yazili-fetvalar/bebeklere-konulan-isimler-onlarin-kaderlerini-etkiler-mi.html
Türk Dil Kurumu’nun çıkardığı sözlüğe göre İtalyanca olduğu belirtilen Mira; “Arazi üzerinde seçilmiş bir işaret noktasının düşeyini gösteren, yön belirtmek için uzaktan gözlenen, geometrik biçimli tahta lata” demektir. (Bkz: Türkçe Sözlük, “Mira”, Türk Dil Kurumu, Ankara, 2009)
İtalyanca sözlüklerde ise “Nişan, nişan alma, hedef, amaç, gaye, niyet, bakmak, (tüfekte) gez” gibi anlamlara gelmektedir. (Bkz: İtalyanca-Türkça/Türkçe-İtalyanca Sözlük, “Mira”, Hazırlayanlar: Birsen Çankaya, Neval Barlas, Renato Luciano, Begüm Başoğlu, Fono Açıköğretim Kurumu Yayınları, İstanbul, 2005)
Mira ismi için İspanyolca sözlükler de “Göz deliği, (silahta) gez, gözetleme yeri, niyet, amaç” gibi anlamları vermişlerdir. (Bkz: İspanyolca-Türkçe/Türkçe-İspanyolca Sözlük, “Mira”, hazırlayanlar: Birsen Çankaya, Jose Ramon Gonzalez, Fono Açıköğretim Kurumu Yayınlar, İstanbul, 2005)
Latincede “Mira” kelimesi aynen bulunmasa da aynı kökten olan “mirat, mirati, mir/us, mir/or gibi kelimeler yer almakta ve genel olarak; “takdirkâr, harika, hayret verici, olağanüstü, şaşmak, hayret etmek, takdir etmek, hayran olmak, şaşırtmak” gibi anlamlara gelmektedir. (Bkz: Latince-Türkçe Sözlük, Hazırlayanlar: Sinan Kabaağaç, Erdal Alova, Sosyal Yayınları, İstanbul, 1995)
Arapça’da ise ‘tartışmak’, ‘münakaşa etmek’, ‘karşı çıkmak’ ve ‘direnmek’ anlamlarındaki “مرى , m-r-y”’den gelen “مراء , mirâ’”; ‘tartışma’, ‘münakaşa’, ‘cedel’ ve ‘şüphe’ anlamlarında kullanılmaktadır. Bu anlamda mirâ kelimesi Kur’an-ı Kerim’de de geçmektedir. (Bkz. Kehf, 18/22)
Bu kelimenin Türkçe, “Ay gibi ışık saçan bey” anlamındaki “Miray” veya Arapça “Ayna” anlamındaki “Mir’at” kelimelerinden bozulmuş olması da bir ihtimal olarak düşünülebilir.
Netice olarak dinimizce olumsuz bir anlam içermediği için kız çocuklarına bu ismin konulmasına bir sakınca bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Şermin ismi Farsça kökenli olup “utangaç”, “hayâlı”, “mahcup” anlamına gelir.
Kız çocuklarına isim olarak verilmesinde herhangi sakınca yoktur.
Çocuk isimleri hakkında geniş bilgi edinmek için aşağıdaki linkte bulunan soru cevapları incelemenizi tavsiye ederiz:
Türk Dil Kurumu Kişi Adları Sözlüğü’ne göre Oğuz isminin manaları şöyledir:
1. Sağlam, gürbüz, güçlü delikanlı. 2. Temiz kalpli dost, iyi arkadaş. 3. Kır adamı, köylü. 4. Saf, deneyimsiz kimse. 5. Türklerin en büyük boylarından birinin ve bu boydan olan kimselerin adı.
Görüldüğü gibi bu ismin dinimize aykırı hiçbir tarafı bulunmamaktadır.
Çocuklara isim olarak konulabilir.
Çocuk isimleri hakkında geniş bilgi edinmek için aşağıdaki linkte bulunan soru cevapları incelemenizi tavsiye ederiz: