Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Mucizeler

Kur’an’da geçen sünnetullah doğa kanunları anlamında mı?

Mucizeleri din-fıtrat ilişkisi bağlamında nasıl değerlendirmek gerekiyor?

Hz. Musa’ya verildiği bildirilen 9 ayet/9 mucize nelerdir?

Kur’an-ı Kerim’de iki ayette Hz. Musa’ya dokuz ayet/dokuz mucize verildiği ifade edilmektedir. Bunlar İsrâ 101 ve Neml 12. ayetlerdir. İsrâ 101. ayette “…Musa onlara geldiğinde Firavun ona ‘Ey Musa! Senin büyülenmiş olduğunu sanıyorum’ dedi.” Bu ifadeye göre Hz. Musa’ya verilen mucizeleri Firavun’un bizzat görmüş olması gerekir. Bu bağlamda Kur’an incelendiğinde Hz. Musa’ya verilen mucizeler arasında Firavun’un bizzat şahit olduğu dokuz mucize ortaya çıkmaktadır. Bunlar: “Tufan, çekirge, haşere, kurbağa, kan, (A’râf, 7/133) asanın yılana dönüşmesi, elinin beyazlaması, (Neml, 27/12; Şuarâ, 26/32-38) asanın sihirbazların yaptıklarını yutması (Şuarâ, 26/32-46) ve denizin yarılması (Şuarâ, 26/60-66)” dır.

Dokuz mucizenin Hz. Musa’ya verilen “on emir” ile ilgili olduğuna dair hadis kitaplarında bir rivayet geçmektedir (Tirmizî, İsti’zân, 33; Nesâî, Tahrîm, 18). Ancak bu rivayetle ilgili olarak İbn Kesir, Tirmizi’nin bu hadis için “hasen-sahih” dediğini; ancak bu rivayetin “müşkil” olduğunu bildirmiştir. Yine bu hadisin ravileri arasında yer alan Abdullah b. Seleme’nin hıfz bakımından eksik olduğunu, belki de onun dokuz mucizeyle ilgili ayeti on emirle karıştırmış olabileceğini söylemiştir. Çünkü on emir, Tevrat’taki tavsiyelerdir. Bununla bir delil olarak Firavun’un karşısına çıkılmamıştır. (Bkz: İbn Kesir, Tefsiru’l-Kur’ani’l-Azim, thk: es-Seyyid Muhammed es-Seyyid, Vecih Muhammed Ahmed, Daru’l-Hadis, Kahire 2005/1426, c: 5, s: 132).

Dolayısıyla bu rivayetin hem senet hem de metin açısından delil alınması uygun olmayıp Kur’an’da bildirilen dokuz mucize ile on emirin özdeşleştirilmesi mümkün değildir.

Bu konuda ayrıntılı bilgi için Kitap ve Hikmet Dergisi‘nin 4. sayısında yayımlanan ve Serdar Özalp tarafından kaleme alınan “Hz. Musa’ya Verilen Dokuz Mucize” başlıklı yazıyı okumanızı tavsiye ederiz.

www.cerideiilmiyye.org/wp-content/uploads/2020/11/serdar-ozalp-kh-4-sayi-musanin-dokuz-mucizesi.pdf

Nebîmizin Kur’an’dan başka mucizesi yoksa mirac nedir?

Mirac yolculuğunun amacı insanlara mucize göstermek değildi. Allah Teâlâ bu yolculuğun amacını, kuluna yani peygamberimize bir takım ayetler göstermek olarak açıklamıştır. O şöyle buyurmuştur:

“Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için, kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan, çevresini bereketlendirdiğimiz el-Mescidül-Aksa’ya (yeryüzüne en uzak olan mescide) götüren O Allah her türlü noksanlıktan yücedir. Gerçekten O, işitendir görendir.” (İsra, 17/1)

Bu yolculuk insan kapasitesini aştığı için olağanüstü bir olaydır fakat peygamberliği ispat nev’inden olan mucizelerden değildir.  Çünkü bu olaya sadece Nebîmiz şahit olmuştur. Hâlbuki mucizeler nebîliği ispat için insanların gözü önünde gösterilir. (Seyyid Şerif Cürcânî, Kitabu’t-Ta’rifât, y.y, t.y., s: 219)

Konu ile ilgili daha geniş bilgi için lütfen aşağıdaki linkleri tıklayınız:

www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/isra-olayi-bir-mucize-midir.html

www.fetva.net/yazili-fetvalar/peygamberimize-diger-peygamberler-gibi-mucize-verilmis-midir.html

Nebîmize diğer nebîler gibi mucize verilmiş midir?

Elçilerin mucizeleri vardır. Mucize, bir şahsın Allah’ın elçisi ol­duğunun ispat belgesidir.

Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin mucizesi Kur­‘an-ı Ke­rim’dir. Kur’an ile tanışan herkes onu ge­tirenin elçi olması gerektiğini anlar. Çünkü o, in­sanın yazabile­ceği bir kitap değildir. Bu, tıpkı İsa aleyhisselâ­mın Allah’ın izniyle ölü­leri diriltmesi, kuş heykeli yapıp Allah’ın izniyle üfü­rünce canlı hale gelmesi; Salih aley­hisse­lâmın devesi gibi hiç bir insanın benzerini yapamayacağı bir muci­zedir. Ama o kuş uçup gider, dirilen kişi tekrar ölür ve deve kesilirse, bunlar ondan sonra ge­lenler için mucize olma özelliğini yitirmiş olur.

Kur’an-ı Kerim’in mucizeliği ise süreklidir. Onu dün­ya­nın neresinde, kim ne zaman okur ve manasını anlarsa onun bir mucize olduğunu ve onu geti­ren kişinin Allah’ın elçisi ol­ması gerek­tiğini kavrar. Al­lah Teâlâ, Kur’ân’ı koru­mayı bizzat üst­lendiği için onun mucizeliği kıya­mete kadar devam edecektir. Kur’an var oldukça Nebîmiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin Allah’ın elçisi olduğuna inanma mecburi­yeti de var olacak ve yeni bir elçiye ihtiyaç kal­mayacaktır.

Lütfen aşağıdaki linki de tıklayınız:

www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/peygamberimizin-kurandan-baska-mucizesi-var-midir.html