Blog
Satıcının ne sattığı değil, sizin ne aldığınız önemlidir. Bu sebeple marketinde veya büfesinde diğer gıda maddelerinin yanı sıra içki de satan işletmeden bir şey almak haram değildir. Ama içki satışını protesto için içki satmayan yerleri tercih ederseniz güzel bir davranış yapmış olursunuz.
Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“Müminler! Şarap, kumar, dikili taşlar, fal okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide 5/90)
Uzak durmak, araya mesafe koymak demektir. Bu sebepten dolayı Allah’ın Elçisi sallallahu aleyhi ve selem şöyle buyurmuştur:
Enes radıyallâhu anh’tan gelen rivayete göre “Allah’ın Peygamberi sallallahu aleyhi ve sellem sarhoşluk veren içki ile ilgili olarak on kişiye lanet etmiştir: “Sıkana, sıktırana, içene, taşıyana, taşıtana, sunana, satana, parasını yiyene, satın alana ve satın aldırana.” (Tirmizî, Büyû 59.)
İçinde içki de satılan marketlerden alışveriş yapan kişi, hadiste zikredilen kişilerden birine girmemekle birlikte “içkiden uzak kalma” emrini yerine getirmek için başka market tercih ederse sevap alır.
Diğer sorunuza gelince: Bir müslümanın ne maksatla olursa olsun içki satın alması caiz değildir. Zira fıkıh ilmine göre Allah’ın haram kıldığı mallar alım satıma konu olamazlar. Bu yüzden bir müslümanın böyle bir alışveriş yapması caiz değildir.
İçkinin kendisi ile mücadele yerine içki içenlerle mücadele etmek ve onlara işin doğrusunu anlatmak asıl yapılması gerekendir.
Şafiilere göre kadının avreti namazda el ile yüzü müstesna bütün vücududur. Namaz haricinde ise el ve yüz dâhil bütün vücuduna bakmak haramdır. Bununla beraber kadın, yüzünü örtmek zorunda değildir. Muayene için doktora, ifade vermek için hâkime, alışveriş yapmak için müşteriye veya satıcıya görünebilir. (Halil Günenç, Büyük Şafii İlmihali, Hilal Yayınları, İlaveli 2. Baskı, s: 85, “Namazın Sıhhat Şartları Bölümü”, C maddesi)
www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/kadin-en-uygun-bir-sekilde-pece-takarak-mi-ortunebilir.html
Bir kadının başı açık dolaşması nikâhına zarar vermez. Çünkü nikâh bir akittir. Kurulması da sona ermesi de belirli şartlara bağlıdır. Başı örtmek her Müslüman kadına Allah’ın emridir. O emri kabul etmeyen kâfir olur. Kabul ettiği halde yerine getirmeyen de günahkârdır.
Aşağıdaki linklerde hem Başörtüsü ve Örtünme hem de Boşanma ile ilgili yazılar bulunmaktadır. O yazıları okumanızı tavsiye ederiz:
www.suleymaniyevakfi.org/arastirmalar/basortusu-ve-ortunme.html
www.suleymaniyevakfi.org/kuran-arastirmalari/talak-erkegin-bosama-hakki.html
Bu gibi durumlarda “destur” denilmesi gerektiğine dair kaynaklarımızda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem tuvalete girerken, gece yatarken ve diğer zamanlarda cinlerin şerrinden “euzu…” çeker, Felak ve Nâs surelerini okuyarak Allah’a sığınırdı. Bununla ilgili rivayetler şöyledir:
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem cinlerden ve insanın göz (değmesi)’nden (çeşitli dualar okuyarak) Allah’a sığınırdı. Muavvizateyn (Felak ve Nâs sureleri) nazil olunca bu iki sureyi esas aldı, diğerlerini terk etti. (Tirmizi, Tıbb, 16; İbn Mace, Tıbb 33)
Âişe radıyallâhu anhâ anlatıyor: “Peygamber aleyhissalâtu vesselâm her gece yatağına girdiği zaman, ellerine üfleyip Muavvizeteyn’i ve Kul huvallahu ahad’i okur, ellerini yüzüne ve vücuduna sürer ve bunu üç kere tekrar ederdi. Hastalandığı zaman aynı şeyi benim kendisine yapmamı emrederdi.” (Buhari Fedâilu’l-Kur’ân 14, Tıbb, 39, Daavat 12; Müslim, Selâm 50; Tirmizi, Daavât 21; Ebu Dâvud, Tıbb 19)
Enes b. Mâlik radıyallahu anhtan rivâyete göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem tuvalete girmek istediğinde şöyle derdi:
“Allah’ım erkek ve dişi tüm şeytanlardan ve tüm pisliklerden sana sığınırım.”(Buhârî, Vudu’, 9, Daavat, 14; Müslim, Hayz, 122- (375); Ebu Davud, Taharet, 3; Tirmizi, Taharet, 4; Nesâî, Tahâret, 17; İbn Mâce, Tahâret, 9; Ahmed b. Hanbel, 3/99, 101)