Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Blog

Adam öldü. Karısı, iki oğlu ve iki kızı kaldı. Miras nasıl taksim edilir?

Miras bırakan geride karısı, iki erkek ve iki kız çocuğunu bırakarak vefat ediyor. Buna göre miras 48’e bölünür. Altı hisse (terekenin 1/8’i) miras bırakanın karısına verilir. Kız çocuklardan her birisi yedişer (toplamda 14) hisse, erkek çocuklardan her birisi on dörder (toplamda 28 hisse) alırlar. 6+7+7+14+14=48

Mirasçılardan herhangi birisinin hakkı, evde oturmak isteyenler tarafından gerek dükkândaki haklarından veya soruda belirtildiği gibi evin toplam değeri hesaplanarak (evde oturmak isteyen mirasçılar tarafından) para olarak ödenebilir.

Hz. Musa, Meryem validemizin ağabeyi, Hz. İsa’nın da dayısı mıdır?

Kur’an-ı Kerim’de anlatılan Musa Aleyhisselam ile Meryem Validemiz ve onun oğlu İsa Aleyhisselam arasında çok zaman vardır. Tarih açısından Meryem validemiz ile Hz. Musa ve Harun’un kardeş olmaları mümkün değildir. Bunu Yahudiler de Hristiyanlar da böyle kabul ederler. Fakat asıl ihtilaf edilen şey, Meryem sûresinin 28. ayetidir. O ayette Allah Teâlâ, Meryem validemize “Ey Harun’un kız kardeşi!” diye hitap edildiğini bildirmektedir.

“Kimine göre bu ayette adı geçen Harun, Meryem’in gerçek kardeşidir. Ana babası gibi o da iffetli ve salih bir kimse idi. Bu yüzden işin iç yüzünü bilmeyenler, böyle birinin kız kardeşi olan Meryem’e zina etmeyi asla yakıştıramadıklarını be­lirtmek istemişlerdir.

Peygamberimizden rivayet edilen bir hadiste de, İsrâiloğullarında önceki peygamberlerin ve iyi kimselerin isimlerini çocuklarına ad koyma geleneği olduğu için Meryem’in kardeşine de Harun adı verildiğine işaret edilmiştir. (Ahmed b. Hanbel, 4/252)

Buna yakın bir yorum da, Meryem’in peygamber olan Harun’un soyundan gelmiş olması münasebetiyle kendisine böyle hitap edilmiş olduğu görüşüdür.” (Fahreddin Razi ve Muhammed Esed’den naklen: Hayreddin Karaman v.d., Kur’an Yolu Türkçe Meâl ve Tefsir, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2007, c: 3, s. 597)

Meryem Validemizin Harun isminde bir kardeşi olduğu iddiasını destekleyecek hiçbir tarihi belge yoktur. Öte yandan Meryem’in annesi çocuk sahibi olamayan bir kadındır ve Meryem’in doğumu da ancak dualarına karşılık Allah’tan bir lütuf olarak gerçekleşmiştir. Tüm bunlara rağmen Meryem’in bir erkek kardeşi olduğu kabul edilse bile bunun Kur’an’da niçin açık bir şekilde zikredildiği kolay kolay izah edilemez. Dolayısıyla yukarıdaki bu ilk görüşün doğru olması pek mümkün değildir.

Meryem’in Hz. Harun soyundan geldiği şeklindeki ikinci görüşe gelecek olursak: Bu görüşü destekleyecek tarihi belgeler vardır ki bunların başında Hristiyan kaynakları gelmektedir. Yeni Ahit’teki bazı bölümlerden Meryem’in soyuna yönelik bazı ipuçları yakalayabiliyoruz:

“Yahudiye Kralı Hirodes zamanında Aviya bölüğünden Zekeriya adında bir peygamber vardı. Harun soyundan gelen karısının adı ise Elizabet’ti.” (Luka, 1:5)

“Meryem meleğe:  ‘Bu nasıl olur? Ben erkeğe varmadım ki’  dedi. Melek ona şöyle yanıt verdi: Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, Yüceler Yücesi’nin gücü sana gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek. Bak, senin akrabalarından Elizabet de yaşlılığında bir oğula gebe kaldı. Kısır bilinen bu kadın şimdi altıncı ayındadır. Tanrı’nın yapamayacağı hiçbir şey yoktur.” (Luka, 1:34-37).

Yukarıdaki iki pasajdan anlıyoruz ki Meryem ile Hz. Zekeriya’nın karısı Elizabet akrabadır ve Elizabet, Harun (a.s.)’ın soyundan gelmektedir. O halde Elizabet, Meryem’in ya teyzesi ya da halasıdır, yani Harun (a.s.) ile baba veya anne tarafından akrabalığı vardır. Böylece her iki olasılığa göre de Kur’an’da geçen “Ey Harun’un kız kardeşi!” ifadesinin Meryem Validemizin Harun (a.s)’ın soyundan geldiğini belirttiği ortaya çıkmaktadır.

Bu konuyla ilgili bir araştırmada ortaya koyulan şu tespitler ilgi çekicidir:

“Bu ikisi arasında ayrım yapabilmek için ilgili metinde (Luka, 1:36) geçen Yunanca kelimeyi (akraba kelimesi) araştırmak, İncillerde özellikle de Luka İncilinde geçtiği yerleri mercek altına almamız gerekmektedir. IGENT nüshasına göre burada geçen kelime “soncinasi” şeklinde okunan kelimedir. Dipnotta bu kelimenin bazı nüshalarda “soncinisi” şeklinde yazıldığı bilgisi yer alır. Greek Dictionary of The New Testament gibi Yunanca İngilizce Kitab-ı Mukaddes sözlüklerine baktığımızda kelimenin baba tarafından doğal üreme yoluyla oluşan asabiyet bağı anlamına geldiğini görüyoruz.” (Cemâleddin Şarkâvî, İsa Mesih Harun Soyundan mı Davud mu?, s. 28)

Bu bilgiler ışığında Hz. Zekeriya’nın karısının Meryem’in halası olduğu anlaşılıyor. Meryem de baba tarafından Hz. Harun soyundan gelmektedir. Harun soyu toplum içerisinde kahinlik vazifesi gibi yüksek vazifelerden sorumlu ve dindarlıklarıyla ön planda olan bir kesimdir. Meryem’in nikâhsız olmasına karşın elinde bir bebekle geldiğini gören Yahudi din adamları hem Harun’un soyundan geldiğini hem de anne babasının toplum içerisindeki saygınlığını kendisine hatırlatarak onu en ağır şekilde kınamaya çalışmışlardır.

KAYNAK: Vedat Yılmaz, “Mesih’in Soyu Ve Harun’un Kız Kardeşi Meryem”, Kitap ve Hikmet Dergisi, Yıl: 2014, Sayı: 6, s. 108.

Cinsel sorunlar yaşayan evli bir erkek başka kadınlarla birlikte olabilir mi?

Bu konuda eşinizin değil; Allah’ın izin verip vermemesi önemlidir. Allah Teâlâ da zinayı kesin bir şekilde yasakladığına göre bundan uzak durmanız gerekir.

Eşiniz bir sorun yaşıyorsa önce onun tedavisini yaptırmalısınız. Bu, mümkündür. Düzelmezse o taktirde bir başka kadınla nikah kıymak suretiyle evlenebilirsiniz. Bunun için o kadının (ikinci eş olacak olan) velisinin izni şarttır. Bir kadın ile bir erkeğin meşru bir şekilde cinsellik yaşayabilmesinin tek şartı nikâhlı olmalarıdır. Usulüne uygun bir nikâh kıydığınız takdirde bir başka kadınla evlenebilirsiniz. Dinen buna hakkınız ve izniniz vardır.

Daha geniş bilgi için lütfen aşağıdaki linkteki cevabımızı okuyunuz:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/imam-nikahli-beraberlikler-ve-ikinci-evlilikler-dogru-mudur.html

Hz. Yakub’un kızı var mıydı? Varsa ismi neydi?

Kur’an-ı Kerim’de Yakub aleyhisselamın Yusuf ve onun haricinde on bir (11) oğlu olduğundan bahsedilmektedir. Bunlardan sadece Yusuf aleyhisselamın ismi açıkça zikredilmekte, diğer çocuklarının isimlerinden veya herhangi bir kızı olup olmadığından bahsedilmemektedir. Fakat Tevrat’a bakıldığında Yakub aleyhisselamın Lea adlı hanımından Dina isminde bir kızı olduğu görülmektedir. (Bkz. Tevrat, Yaratılış, 30:21 ve 46:15)

Bir kimse özkardeşinin sütkardeşi ile evlenebilir mi?

Ayşe Hanımdan süt emen Mehmet, Ayşe Hanım’ın sütoğlu; Fatma Hanımdan süt emen Osman da Fatma Hanımın sütoğlu olur. Bu durumda Osman ile Nazlı sütkardeş olur, evlenemezler. Ama Ali ile Nazlı sütkardeş olmadıkları için evlenmelerinde herhangi bir sakınca yoktur.

Feyiz ne demektir? Şeyhler feyiz dağıtabilir mi?

Feyiz, Kur’an ve Sünnetle ilgisi olmayan, sonradan uydurulmuş tasavvufi terimdir. Tasavvufçulara göre Hak’tan gelen bilgi akl-ı evvel denilen Muhammed aracılığı ile velilere, onlar aracılığı ile de insanlara ulaştırıldığından müridlerin feyiz menbaı mürşidlerdir. Mürşidin doğrudan doğruya akl-ı evvel vasıtası ile Hak’tan aldığı feyze “ilahi feyiz”, silsile vasıtası ile aldığı feyze “isnadi feyiz” derler.

Burada sözü edilen Muhammed, Peygamberimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem değil, tanrılaştırılmış hayali bir varlıktır. Hristiyanlar ona İsa, Taoistler de Te derler. Her kültürde onun farklı bir adı vardır.

www.suleymaniyevakfi.org/arastirmalar/allahin-beser-resulu.html

Feyiz nazariyesi kaynak itibariyle İslami değildir. Nitekim Yeni Eflatunculuğun kurucusu Plotin’in Enneades’inde yer aldığı; Farabi, İhvan-ı Safa ve İbn Sina’da görülen sudûr nazariyesini andırdığı ve temelde İslami olmayıp felsefi kaynaklara dayandığı gerekçesi ile eleştirilmiştir.

Daha geniş bilgi için Diyanet İslam Ansiklopedisi‘nin 12. cildinde yer alan Feyiz maddesini okuyabilirsiniz.