Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Namaz

Hanefi olan bir kişi Şafii olan bir imama uyabilir mi?

Hanefi olan birinin Şafiî imamın arkasında Cuma veya diğer namazları kılması konusu, Hanefi fıkıhçılar arasında farklı şekillerde değerlendirilmiştir. Rivayetlerden anlaşıldığına göre ilk dönemlerde bu tür konular bir sorun teşkil etmiyormuş. Mesela İmam Ebû Yusuf, hacamat yaptırıp abdest almadan imamlık yapan ve bu konuda İmam Malik’ten fetva alan Halife Harun Reşid’in arkasında namaza durmuş ve namazını iade etmemiştir. (Ali b. Muhammed b. Ebi’l-İzz ed-Dimaşkî, Şerhü’l-Akîdeti’t-Tahâviyye, Beyrut, 1408/1988, c: 2, s: 530)

Ancak Hanefilerin sonra gelen âlimleri, böyle bir namazın sıhhati için belirli şartlar öne sürmüşlerdir. Fetavay-ı Hindiyye kitabında şöyle bir ibare geçmektedir:

“Şafii mezhebinden olan bir imama uymak, muhakkak ki sahihtir. Ancak —arkasında, Hanefi mezhebinden olan bir kimsenin namaz kılma ihtimali olan— Şafiî bir imam ihtilaflı yerlerden sa­kınmalıdır. Mesela: Bir yerinden kan çıkınca abdest almalı, kıble istikametinden fazla dönmemeli ve bunlar gibi diğer ihtilafı husus­lara dikkat etmelidir.” (el-Fetâvâ el-Hindiyye, Dâru Sâdır, 1991, Beyrut, c: 1, s: 84)

Kısacası, son dönem Hanefi âlimlerine göre Cuma ve diğer namazlarda Hanefi birinin Şafii imamın arkasında namaza durabilmesi için, imamın Hanefilerce abdesti ve namazı bozan şeylerden uzak durması gerekir. Cemaatten biri imamın Hanefi mezhebine göre namazı veya abdesti bozan bir eylemde bulunduğu bilgisine sahip ise, o imamın arkasında namaza durması sahih değildir.

Fakat bu iddiaların ayet veya sahih hadislerde herhangi bir dayanağı yoktur. Hanefi Şafiye, Şafii de Hanefi’ye (veya diğer mezhep mensuplarına) tabi olarak namaz kılabilir.

Arkasında namaz kılınması caiz olmayan kişi, inancında “kesin olarak” şirk unsurları taşıyan kişidir. Fakat imamlık görevinde bulunan kişide esas olan, inancının sahih olmasıdır. Aksi sabit oluncaya kadar -fıkhî ihtilaflara bakılmaksızın- her imamın arkasında namaz kılınabilir.

Tahiyyat ve salli-barik dualarını okumadan önce Besmele çekilir mi?

Bir hadisinde Peygamberimiz: Benim namazı nasıl kıldığımı görüyorsanız siz de öyle kılın” (Buhari, Ezan, 18) buyurduğuna göre namazı onun kıldığı gibi kılmak gerekmektedir. O, teşehhüdde tahiyyat ve salli barik okunurken besmele çekilmesinden bahsetmediğine ve ashabına öğretmediğine göre siz de besmele çekmeden bunları okumalısınız.

Ayakkabılarımızı çıkarmadan namaz kılabilir miyiz?

Temiz olmak şartıyla isteyen ayakkabılarıyla, isteyen de çıplak ayakla veya çorapla namaz kılabilir. Bu konuda serbesttir.

Nebîmiz de bazen ayakkabılarıyla bazen çıplak ayakla namaz kılmıştır.

Geniş bilgi için lütfen aşağıdaki linkleri tıklayınız:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/peygamberimiz-ayakkabiyla-namaz-kilmis-midir.html

www.fetva.net/yazili-fetvalar/ben-askerim-namazi-botlari-cikarmadan-kiliyorum-oluyor-mu.html

Namaz kılarken çocuklar önümüzden geçerse namaz bozulur mu?

Çocukların namaz kılanın önünden geçmesi namazı bozmaz.

Daha geniş bir cevap için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/namaz-kilarken-cocuklar-onumuze-gecerse-namazi-bozmali-miyiz.html

Namaz kılmayan bir kişiyi evimize almamız günah mı?

Hayır, günah değildir. Belki bu sayede ona neden namaz kılması gerektiği dahi anlatılabilir. Bunun yanı sıra sizi namaz kılarken görüp o da namaza başlayabilir. Bunlardan birini yapmamakta kararlı olsa dahi evinize almanızda bir sakınca yoktur.

Daha geniş bir bir cevap için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/dinini-yasamayan-muslumanlarla-iliskilerimiz-nasil-olmali.html

Pijama ile namaz kılmak günah mıdır?

Pijama ile namaz kılmak günah değildir. Namaz için gerekli olan “setr-i avret” pijama ile de sağlanabilir. Ama aşağıdaki ayete göre pijamanın üstüne pantolonlarınızı da giyerek namaz kılmanız tavsiye edilir.

Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

“Ey Âdemoğulları! Her secde yerine vardığınızda süslerinizi (size yakışan giysiyi) giyinin. Yiyin, için ama israf etmeyin.  Allah israf edenleri sevmez.” (A’raf, 7/31)

Kunut duasını bilmeyenler vitir namazında hangi duayı okumalı?

Kunut duaları ayet değildir. Bu yüzden bu duaları bilmeyenler dua mahiyetindeki ayetleri veya ezbere bildikleri herhangi bir duayı okuyabilirler.

KUNUT DUALARI:

اَللَّهُمَّ إِنَّا نَسْتَعِينُكَ وَ نَسْتَغْفِرُكَ وَ نَسْتَهْدِيكَ، وَ نُؤْمِنُ بِكَ وَ نَتُوبُ اِلَيْكَ،
وَ نَتَوَكَّلُ عَلَيْكَ وَنُثْنِى عَلَيْك اْلخَيْرَ كُلَّهُ نَشْكُرُكَ وَ لاَ نَكْفُرُكَ، وَ نَخْلَعُ وَ نَتْرُكُ مَنْ يَفْجُرُكَ
.

OKUNUŞU: “Allâhümme innâ nesteînüke ve nestağfiruke ve nestehdîk. Ve nü’minü bike ve netûbu ileyk. Ve netevekkelu aleyk. Ve nüsnî aleyke’l-hayra küllehû neşküruke ve lâ nekfüruk. Ve nahleu ve netrukü men yefcüruk.

ANLAMI: “Allahım, biz senden yardım dileriz, günahlarımızı örtmeni isteriz, bizi yoluna kabul etmeni umarız. Sana inanır, sana yönelir ve seni kendimize vekil ederiz. Yaptığın bütün hayırları yâd eder, sana teşekkür ederiz. Nankör olmayız. Sana karşı günah işleyenle ilişkimizi keser, onu terk ederiz.”

اَللَّهُمَّ اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَ لَكَ نُصَلِّى وَ نَسْجُدُ، وَ اِلَيْكَ نَسعْىَ وَ نَحْفِدُ،
نَرْجُو رَحْمَتَكَ وَ نَخْشَى عَذَابَكَ، اِنَّ عَذَابَكَ بِاْلكُفَّارِ مُلْحِقٌ

OKUNUŞU: Allâhümme iyyâke na’budu ve leke nusallî ve nescüd. Ve ileyke nes’â ve nahfid. Nercû rahmeteke ve nahşâ azâbek. İnne azâbeke bi’l-küffâri mülhık.”

ANLAMI: “Allahım, yalnız sana kul olur, senin için namaz kılar, secde ederiz. Sana yönelir, emrine derhal uyarız. Rahmetini umar, azabından da korkarız. Çünkü senin azabın kâfirlerin peşini bırakmaz.”

Bu duaların yerine Resûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellemin Ali radıyallâhu anh’a öğrettiği şu duanın da okunması tavsiye edilir:

اللَّهُمَّ اهْدِنيِ فِيمَنْ هَدَيْتَ وَعَافِنيِ فِيمَنْ عَافَيْتَ وَتَوَلَّنِي فِيمَنْ تَوَلَّيْتَ وَباَرِكْ ليِ فِيماَ أَعْطَيْتَ وَ قِنيِ شَرَّ ماَ قَضَيْتَ فَإِنَّكَ تَقْضِي وَلاَ يُقْضَي عَلَيْكَ وَإنَّهُ لاَ يَذِلُّ مَنْ وَالَيْتَ تَبَارَكْتَ رَبَّناَ وَتَعَالَيْتَ

OKUNUŞU: Allâhümme’hdinî fîmen hedeyt. Ve âfinî fîmen âfeyt. Ve tevellenî fîmen tevelleyt. Ve bârik lî fîmâ a’dayt. Ve qınî şerra mâ qadayt. Fe inneke taqdî ve lâ yuqdâ aleyk. Ve innehû lâ yezillu men vâleyt. Tebârakte rabbenâ ve teâleyt.

ANLAMI: “Ey Allahım! Hidayet verdiğin kimseler içerisinde bana da hidayet ver. Afiyet verdiğin kimseler içerisinde bana da afiyet ver. Sevdiğin kimseler içerisinde beni de sev. Bana verdiğin şeylerde bereket ver. Takdir ettiklerinin şerrinden beni koru. Senin velisi olduğun kimse alçalmaz. Sen kutlu ve yücesin ey Rabbimiz.” (Tirmizî, Salât, 341)

Bunları ezberleyemeyenler Rabbenâ âtina fi’d-dünyâ haseneten ve fi’l-âhireti haseneten ve qınâ azâbe’n-nâr” (Bakara, 2/201) duasını okuyabilirler. Anlamı: “Rabbimiz! Bize bu dünyada güzellik ver, Ahirette de güzellik ver. Bizi o ateşin azabından koru!”

Bunu da bilmeyenlerin üç defa; “Allâhümmağfirlî (Allah’ım beni bağışla)” veya üç defa; “Ya Rabbî (Ey Rabbim)” demeleri caizdir.

Alt katı bulunan camilerde mihrabın yanında bir delik açılması şart mı?

Cemaatin, imama uyabilmesi için onu görmesi veya sesini duyması gerekir. İmamı göreni görmesi veya ara tekbirlerle cemaati uyaran birini duyması da yeterlidir.

Camilerin üst katından alt katına bir delik açılması, herhangi bir elektrik kesilmesi halinde alt katta bulunan cemaatin namazdan kopmamasını sağlar. Yoksa bu konuda herhangi bir ayet ya da hadis bulunmamaktadır.

Seferi olan bir kişi mukim olanlara imam olup namaz kıldırabilir mi?

Mukim (yolcu olmayan) misafire (yolcuya), misafir de mukime uyabilir. Bir mukimin misafire uyması halinde misafir olan imam iki rekâtı kıldıktan sonra selam verir, mukim de kalkar ve namazının kalan kısmını tamamlar.

İmam olan misafirin, namazdan önce veya namazdan sonra cemaate dönerek: “siz namazınızı tamamlayın, ben misafirim” demesi müstehaptır. (Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, “Seferin Hükümleri”, 268. paragraf)

Seferilik şartları hakkında bilgi almak için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:

www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/seferi-olmanin-sartlari-nelerdir-bursadan-istanbula-giden-seferi-olur-mu.html