Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Namaz

Namazda gülmek hem namazı hem de abdesti mi bozuyor?

Namazda gülmek, dört mezhebe göre de namazı bozarken sadece Hanefilere göre namazla birlikte abdesti de bozar. Hanefilerin bu konuda delil getirdikleri hadisler, hadis âlimleri tarafından sahih görülmemiştir. Dolayısıyla kahkaha ile gülen kişinin namazda da namazın dışında da abdesti bozulmaz.  Allah Teâlâ şöyle buyurur:

“… Hasta veya yolcu olur veya sizden biri ayakyolundan gelir ya da kadınlara temas etmiş olur da su bulamazsanız temiz toprağa teyemmüm edin; onunla yüzünüzü ve ellerinizi mesh edin…” (Maide 5/6)

Bu ayete göre abdesti bozan şeyler –tuvalet dışında olsa da- tuvalette olan şeylerdir. Bunlar yellenme, büyük abdest ve küçük abdestten ibarettir. Namazda gülmek bunlardan biri değildir.

www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/abdesti-bozan-seyler-nelerdir-kan-ve-uyku-abdesti-bozar-mi.html

Namazda okunacak sureleri Cebrail aleyhisselam mı öğretmiştir?

Bu konuda bir bilgiye sahip değiliz. Namazda Kur’an okumamız, onun şekil şartına bağlı bir zikir olmasından dolayıdır. Allah Teâlâ Musa aleyhisselama şu emri vermiştir:

وَأَقِمِ الصَّلَاةَ لِذِكْرِي

“Namazı, beni zikir için kıl.” (Taha 20/14)

Zikir, bağlantılarıyla birlikte düşünülüp öğrenilen bir bilgiyi kullanıma hazır tutmaktır. Kullanıma hazır tutulacak asıl bilgi Allah’ın Kitabında olandır. Bu sebeple “Zikir” ilâhî kitapların ortak adıdır. Allah Teâlâ şöyle buyurur:

“Bakın! Kalplerin yatışıp rahatlaması Allah’ın zikri ile olur.” (Ra’d 13/28)

Peygamberimizin bize öğrettiği dualar da zikirdir. Namazda hem onlar hem Kur’ân âyetleri okunmalıdır. Bu sebeple Kur’ân âyetlerini bilmeyenler, sadece bildikleri zikirlerle namaz kılabilirler.

Allah Teâlâ, yolculuk sırasında düşman korkusunun ortaya çıkması halinde kılınan tek rekâtlı namazdaki zikirleri yaparken vücudun bulunacağı şekil ile ilgili şu emri vermiştir:

فَإِذَا قَضَيْتُمُ الصَّلاَةَ فَاذْكُرُواْ اللّهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلَى جُنُوبِكُمْ

“O namazı kıldığınız zaman Allah’ı; ayakta, oturarak ve yanlarınız üzerindeyken zikredin.” (Nisa 4/103)

Ayete göre namazda zikir; kıyamda, rükûda, secdede, iki secde arasında, son oturuşta ve bunlar arasındaki geçişlerde yapılır.

Yatak odasında namaz kılmanın hükmü nedir?

Yatak odasında namaz kılmanın herhangi bir sakıncası yoktur. Peygamberimizin, Aişe validemizle birlikte kaldığı/uyuduğu odada namaz kıldığı ile ilgili olarak Aişe validemizden şöyle bir rivayet nakledilmiştir:

(…) Ben Resulullah’ı namaz kılarken gördüm, ben de kıble ile onun arasında yatıyordum. Bir ihtiyacım olunca oturur, onu rahatsız etmek istemez, yatağın ayak tarafından sıyrılıp çıkardım.” (Buharî, Salât 99, 102, 105, 108; Müslim, Salât 268-271)

Farzdan sonra sünnetleri kılarken niçin yerimizi değiştiriyoruz?

Parfüm, deodorant ve kolonyalardaki alkol namaza engel midir?

Türkçe veya Kürtçe her toplum kendi dilinde ezan okuyabilir mi?

Ezan, Mâide sûresinin 58 ile Cuma sûresinin 9. ayetleri ve bunun yanı sıra Nebîmizin uygulamalarıyla sabit olmuş; kelimeleri ve cümleleri ile evrensel bir şiar, sembol haline gelmiştir. Allah’ın sembollerine saygı göstermek de Allah’a saygı göstermek manasına gelir. Bununla ilgili bir ayet şöyledir:

“Müminler, Allah’ın koyduğu işaretlere/sembollere, haram ayına, hac kurbanına, gerdanlıklı kurbanlara ve Rablerinin ikramını ve rızasını aramak için Kabe’ye yönelenlere saygısızlık etmeyin!…” (Maide, 5/2)

Bir başka ayette ise Allah Teâlâ, şeâirullâh’a yani kendi koyduğu sembollere saygı gösterilmesinin, kalplerin takvasına bağlı olduğunu bildirmektedir. (Bkz: Hacc, 22/32)

Evrensel hale gelmiş olan ezanın kelimelerine, cümlelerine olduğu gibi bağlı kalmak da bu saygının bir göstergesidir. Her milletin kendi dilinde ezan okuması ezanın evrenselliğine gölge düşürecek ve birçok sıkıntının yaşanmasına sebep olacaktır.

Bu konuda Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmet Görmez’in aşağıdaki ifadelerine aynen katılıyoruz:

“Ezan-ı Muhammedi Sevgili Peygamberimizin ilk mescidi inşa ettiği günden bu güne kadar bütün zamanlarda, bütün coğrafyalarda, bütün Müslümanların ortak inancının sembolü ve simgesi olmuştur. Ezan-ı Muhammedi’nin her kelimesi ve cümlesi Şeair-i İslamiye’dendir. Şeair demek dünya var oldukça Müslüman olma bilincimizi ve Müslüman kalma şuurumuzu diri tutacak ve kaybolmayacak bir sembol demektir.

Binaenaleyh ezanın herhangi bir dile ve lehçeye çevirisinin Müslümanların ortak inancı ve bilincini ifade eden ezan sayılması asla mümkün değildir.”

Namazda bir rekât içinde niçin bir rükû, iki secde var?

Bunun cevabı “ibadet” kelimesinde yatmaktadır: İbadet “kulluk etmek” demektir. Bunu emreden ise Allah Teala’dır. Allah Teala birçok emir ve yasakların sebeplerini bizlere bildirmemiştir. Biz bunları kul olduğumuz için sorgulamadan yerine getiririz. Neden sabah namazı iki rekât da akşam namazı üç ya da diğerleri dört? Bir rekâtta iki secde varken neden bir rükû var? Bu ve bunun gibi ibadetlerin neden böyle olduğu Allah ve resulü tarafından açıklanmış değildir. Yani onlar böyle dediği için böyle olmuştur.

Bazı âlimler bunun böyle olmasının hikmetlerini aramaya çalışmışlar ve bazı şeyler söylemişlerdir. Fakat bunlar bir yorumdan öteye geçememekte ve gerçek sebebi açıklayamamaktadır.