Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Evlilik

Babaanne-torun evliliğine dair Kur’an’da bir hüküm yok mu?

Kur’an’ın anlaşılmasında hadislerin oldukça önemli olduğu muhakkaktır. Fakat yukarıda öne sürülen iddia tamamen bir çarpıtmadan ibarettir! Bunu ortaya atanlar da gayet iyi bilirler ki Kur’an’da geçen “âbâ” yani “babalar” kelimesi ile kişinin hem babası hem de babasının babası, onun babası vs. yani yukarıya doğru bütün üst soyu (fıkıh diliyle, usulü) kast edilir. Nisâ suresinin 22. ayetinde de “Babalarınızın nikahladığı kadınları nikahlamayın” buyurulmuştur. Bu, kişinin kendi babasının nikahladığı kadınları kapsadığı gibi dedesinin nikahladığı kadınları da kapsar. Buna göre dedesinin nikahladığı babaannesi de kendisiyle evlenilmesi haram olan kadınlar sınıfına girmektedir. Nitekim bu husus fıkıh kitaplarında da bu şekilde izah edilmektedir. Mesela Hanefi mezhebinin temel kitaplarından el-İhtiyâr‘da konuyla ilgili olarak şu bilgiler yer almaktadır:

“Ne kadar yukarıya çıksalar da (anne ve baba tarafından) babanın ve dedenin boşadığı kadınlar, oğul ve toruna haramdırlar. Çünkü Allah Teala şöyle buyurmuştur:  “Geçmişte olanlar bir tarafa babalarınızın nikahladığı kadınları nikahlamayın.” (Mevsılî, el-İhtiyâr li Ta’lîli’l-Muhtâr, c: 3, s: 85)

Kitap ile Sünnet arasındaki bütünlüğün görülememesi, dini anlama ve uygulamada ardı arkası kesilmez yanlışlara ve sıkıntılara sebep olmuştur. Sünnetin, vahy-i gayri metluv sayılması, Kitap ile Sünnetin iki ayrı kaynak kabul edilmesi ve Sünnetin Kitap üzerine hâkim görülmesi bu yanlışların en önemlilerindendir.

Kur’an-Sünnet ilişkisine dair kaleme aldığımız ve sitemizde yayımladığımız Kur’an’a ve Geleneğe Göre Kitap ve Hikmet başlıklı yazımızı aşağıdaki linkten mutlaka okumanızı tavsiye ederiz:

Kutsanan Gelenek ve Kur’an

Nişan töreninde dua yapılması nikâh kıyıldığı manasına gelir mi?

Nişan esnasında hayır dualar edilmekle nikâh kıyılmış olmaz. Nişan, evlenmelerinde dinen herhangi bir sakınca olmayan iki kişinin birbirleriyle evlenmeyi vaat etmelerinden ibarettir. Nişanlılık da evliliğe hazırlık ve evlenmek isteyen adayların meşru ölçüler içerisinde birbirini tanıyacakları dönemdir.

Nişanlanmak, nikâhlanmak anlamına gelmediği gibi geçerli bir nikâha kadar nişanlılık akdiyle taraflar arasında mahremiyet açısından herhangi bir değişiklik de olmaz. Bu açıdan nişanlı çiftlerin, birbirlerine karşı sanki karı kocaymış gibi rahat davranışlardan uzak durmaları gerekir.

Konu hakkında daha geniş bilgi için lütfen aşağıdaki linkleri tıklayın:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/kisinin-nisanlisiyla-iliskisi-nasil-olmalidir.html

www.suleymaniyevakfi.org/arastirmalar/nisanlilarin-nikahi.html

Bebeklerin ne zaman sütten kesilmesi gerektiğine dair ayet var mı?

Süt emzirmeyle ilgili olarak Allah Teala, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur:

Anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler. Bu, emzirmeyi tamamlamak isteyen içindir. Onların marufa uygun yiyecek ve giyeceği, çocuğun babasına aittir. Kimseye gücünün üstünde yük yüklenmez. Çocuğu yüzünden ne ana zarara sokulur, ne de baba. Mirasçının sorumluluğu da aynıdır. Anne ve baba, karşılıklı anlaşma ve danışma ile çocuğu sütten kesmek isterlerse bunun ikisine de günahı olmaz. Eğer çocuklarınıza sütanne tutmak isterseniz, verdiğiniz ücreti marufa uygun olarak ödedikten sonra, bunun size bir günahı olmaz. Allah’tan çekinin ve bilin ki, Allah yaptığınız her şeyi görür.” (Bakara, 2/233).

Ayette geçen, “Anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler. Bu, emzirmeyi tamamlamak isteyen içindir” hükmü, emzirme süresini iki yılla sınırlandırmıştır. Buna göre karı-kocanın birlikte karar vermeleri şartıyla bebeğin 2 yaşından önce de sütten kesilmesi mümkündür. Fakat 2 yaşını doldurmuş çocuğun artık memeden kesilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

Benzer soruya cevabımızı aşağıdaki adresten inceleyebilirsiniz:

www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/kurana-gore-bebekler-24-ay-mi-30-ay-mi-emzirilir.html

Taşıyıcı annelik yoluyla çocuk sahibi olmak caiz midir?

Taşıyıcı annelik yoluyla çocuk sahibi olmak caiz değildir.

Allah Teâlâ çocuğun annesinin, onu doğuran kadın olduğunu hükme bağlamıştır. O şöyle buyurmuştur:

İçinizden eşlerini analarına benzetenlerin eşleri, onların anaları olmazlar. Onların anaları, onları doğuranlardan başkaları olamaz. İşte onlar uygunsuz, yalan sözler söylüyorlar. Gerçekten Allah affedicidir, bağışlayıcıdır.” (Mücâdele, 58/2)

Allah Teâlâ birçok ayette de annenin çocuğunu karnında taşımasına vurgu yapmaktadır. (İlgili ayetler için bkz. Lokman, 31/14; Ahkâf, 46/15). Günümüzdeki tıbbî ve ilmî araştırmalar da rahimdeki çocuğun, kendisini karnında taşıyan annesinin yediğinden içtiğine kadar her türlü halinin kendisi üzerinde etkide bulunabildiğini göstermektedir.

Bir de bu konuda Din İşleri Yüksek Kurulu’nun 05.01.2002 tarihli bir kararı bulunmaktadır. O karara biz de katılıyoruz. Kararı aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz:

Tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olmakta dinen bir sakınca var mıdır?

NOT: Bu konuda geniş bilgi edinmek isteyenler için ilmi bir makale tavsiye edebiliriz:

Ülfet Görgülü, “Taşıyıcı Annelik-Fıkhi Bir Bakış”, İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, 2010, sayı: 15, s. 197-208.

Makaleye İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi veya İSAM Kütüphanesi web sayfalarından ulaşılabilir.

Sıhrî akrabalık yoluyla ebedi evlenme yasağı doğan kişiler kimlerdir?

Sıhriyet yani evlilik yoluyla kurulan hısımlıkta “ebedi” evlenme yasağı bulunanlar dört sınıftır:

1. Kişinin baba ve dedesinin eşleri. Bunlar üvey ana ve üvey ninelerdir. (Kişinin öz annesi veya ninesi ise kan bağıyla kurulan akrabalıktan dolayı haramdır.)

2. Gelinler. Bunlar, kişinin oğlunun veya torunlarının eşleridir. Bir kimse kendi oğlunun veya torunlarının boşanmış veya dul kalmış eşleriyle evlenemez.

3. Kayınvalideler. Bunlar, kişinin eşinin annesi ve nineleridir.

4. Annesiyle gerdeğe girilmiş olan üvey kızlar.

Bir erkek, karısından boşansa veya karısı ölse dahi bu sayılan dört sınıftan herhangi birisiyle ebediyen evlenemez.

Konuyla yakından ilgili bir soru-cevap için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/bir-erkek-karisini-bosayip-baldizini-alabilir-mi.html