Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Blog

“Hac kapının eşiğindedir.” sözünün dini açıdan anlamı nedir?

Bu söz, yardım edecek kimse bulamıyorum ya da en sevaplı yardım kime yapılabilir, diyen kişiler için söylenmiş bir sözdür. Yani uzaklardaki kimseleri araman gerekmez senin yakınlarına ve sana kadar gelmiş kimselere yardımcı olursan umduğun sevaba kavuşursun demektir. Fakat bu sözün farz olan hac ile bir ilgisi yoktur. Hacca gitmesini gerektiren bir imkâna sahip kişilerin yapacakları hiç bir iyilik hac yerine geçmez. Mutlaka hacca gitmeleri gerekir.

Lütfen aşağıdaki linki de tıklayınız:

Hacca gitmek mi, yoksa fakir fukaraya yardım etmek mi daha hayırlı?

Birden fazla hacca gitmek mi, infakta bulunmak mı daha iyidir?

Kişi açısından hac veya umreye gitmesi daha iyidir. Çünkü hac ve umre yaparken hem o parayı Allah rızası için harcamakta hem de zamanını o ibadete tahsis etmektedir.

Lütfen aşağıdaki linki de tıklayınız:

Hacca gitmek mi, yoksa fakir fukaraya yardım etmek mi daha hayırlı?

Görevleri sebebiyle Müzdelife vakfesini yapamayanlar ne yapmalı?

6’dan 14.00’a kadar görev yapacak olan kasaplar Müzdelife vakfesini yaptıktan sonra doğru Mina’daki mezbahaneye gider göreve başlarlar. Bunlar, ihramlarını çıkarmadan saat 14.00′ e kadar kurban keser, sonra gider şeytanı taşlarlar, sonra kendi kurbanlarını keser, tıraş olur, ihramlarından çıkarlar. İhramlı iken başkalarının kurbanlarını kesmelerinde bir mahzur yoktur.

İhramlı olarak çalışmak verimi düşürecek ve ihramlı olarak çalışmaya müsaade edilmeyecek olursa bu defa bu kasaplar mazeretli sayılırlar ve sabah namazını beklemeden Müzdelife’den Mina’ya inerler. Sabah namazının hemen peşine şeytanı taşlayarak Mina’ya çıkar, tıraş olur, ihramdan çıkarlar. Böylece saat 6’dan önce işbaşı yapmış olurlar. Hanefi Mezhebine göre mazeretli olanlar Müzdelife Vakfesi gibi haccın vaciplerini, mazeretleri sebebiyle terk ederlerse onlara bir şey lazım gelmez.

Hacca gitmek mi, yoksa fakir fukaraya yardım etmek mi daha hayırlı?

Allah’ın emirleri arasında öncelik ve sonralık tayin etmek müslümanların işi değildir. Hac bireysel bir ibadettir, müslümanlara yardım ise toplumsal.. Dolayısıyla bir müslüman hem hac ibadetini hem de diğer görevlerini yerine getirmekle yükümlüdür. Bir ibadetin yerine getirilmesi için bir başka ibadetin terk edilmesi gerekmez. Bu yüzden bugün bir müslüman hem hac ibadeti için para biriktirmek hem de diğer müslümanlara yardım etmekle yükümlüdür.

Hacca nasıl niyet edilir?

Yalnız hacca, yani hacc-ı ifrada niyet edecek olan kişi: “Allah’ım, ben hac yapmak istiyorum, onu bana kolaylaştır ve benden kabul et.” der.

Hacc-ı kırana niyet etmek isteyen kişi: “Allah’ım ben hac ve umre yapmak istiyorum, onları bana kolaylaştır ve benden kabul eyle” der.

Hacc-ı temettu’ yapmak isteyen kişi de hac mevsiminde umreye niyet eder. Umresini tamamladıktan sonra aynı mevsimde hacc-ı ifradda olduğu gibi yalnız hacca niyet ederek yeniden ihrama girer.

Yalnız umreye niyet edecek olan kişi: “Allah’ım umre yapmak istiyorum, onu bana kolaylaştır ve benden kabul et” der.

Hastayım. İyileşene kadar yıkanmayıp cünüp kalsam günah olur mu?

Siz sık yıkanmaktan değil de yıkandıktan sonra gerekli önlemleri almadığınızdan dolayı hastalanıyor olabilirsiniz. Bu konuda dikkatli olun.

Bir Müslüman en fazla bir namaz vakti müddetince cünüp olarak kalabilir. Bundan daha fazla cünüp durmak caiz değildir.

www.fetva.net/yazili-fetvalar/cinsel-iliskiden-sonra-gusul-abdesti-ne-kadar-sure-geciktirilebilir.html

Fakat yıkandığınız takdirde sağlınız bozuluyorsa o zaman teyemmüm edebilirsiniz. Allah Teâlâ şöyle buyurur:

Müminler! Namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın. Başınıza mesh edin ayaklarınızı da topuklarınıza kadar. Eğer cünüpseniz yıkanın. Hasta veya yolcu olur veya sizden biri ayakyolundan gelir yahut kadınlara temas etmiş olur da su bulamazsanız temiz toprağa teyemmüm edin; onunla yüzünüzü ve ellerinizi mesh edin. Allah, sizi sıkıntıya sokmak istemez. Onun isteği sizi arındırmak ve size olan nimetini tamamlamaktır. Belki şükredesiniz.(Mâide 5/6)

Jinekolojik muayeneden sonra gusül abdesti almak gerekir mi?

Jinekolojik muayeneden sonra gusül abdesti almak şart değildir. Namaz kılınacağı zaman abdest alınması yeterlidir. Guslü gerektiren durumlar; cinsel ilişki, rüyada veya uyanıkken boşalma ve kadınların adet ve lohusalık bitimidir.

Erkek hocalar gusül, hayız gibi konularda kadınlara bilgi verebilirler mi?

Caizdir. Ashâb-ı Kirâm’ın hanımlarına taharet, cinsellik, kadınların özel halleri vs. gibi konularda her türlü açıklamaları Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem yapardı. Peygamberimizin vefatından sonra ise bu görevi, eşlerinden Aişe validemiz üstlenmişti. Bu defa erkekler ona gelir; abdest, gusül ve cinselliğe dair her türlü sorularını sorar, cevaplarını alırlardı. Burada cevap verenin cinsiyeti değil; o bilgileri vermeye ehil olup olmadığı önemlidir. Konunun uzmanı olduktan sonra erkekler kadınlara veya kadınlar erkeklere bu konularda bilgi verebilirler.

Sözün özü: İlmin cinsiyeti yoktur; dolayısıyla utanma da söz konusu değildir. Aşağıdaki rivayet bu konuda örnek teşkil etmektedir.

Aişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Enes b. Mâlik’in annesi Ümmü Süleym el-Ensâriye (Peygamber aleyhisselâma gelerek):

“Ya Resûlallâh! Muhakkak Cenab-ı Allah gerçeğin sorulması konusunda utanmayı emretmez. Kadın uykusunda erkeğin gördüğünü görürse gusleder mi, etmez mi? (Bu hükmü) bana bildirir misin?

Resûlullâh: “Evet suyu görürse yıkansın” buyurdu.

Ben Ümmü Süleym’e dönüp, “Of! Hiç kadın bunu görür mü?” dedim. Bunun üzerine Resulullah bana döndü ve:

“Allah hayrını versin ya Aişe (çocuğu ona) neden benziyor ya?” buyurdu. (Müslim, Hayz, 31 (312); Ebû Dâvûd, Tahâret, 96)

Bayan gusül abdesti alırken derin temizlik yapmalı mı?

Gusül abdesti açısından böyle bir işlem şart değildir. Fakat kadın gusül abdestini aldıktan sonra erkeğin spermi (kadının organından) dışarı çıkarsa o zaman kadının guslü değil, namaz abdesti bozulur. Bunun önüne geçmek için banyodan önce bir müddet beklemek, bu sayede organın tamamen temizlenmesini sağlamak tavsiye edilebilir.

Cinsel ilişkiden sonra gusül abdesti ne kadar süre geciktirilebilir?

Cünüp olarak kaldığınız sürede bir namaz kaçırmadıysanız guslü geciktirmekte herhangi bir problem olmaz. Dinimize göre her hangi bir sebepten dolayı cünüp olan yani gusül abdesti alması gereken bir kişi en fazla bir namaz vakti kadar süre cünüp olarak bekleyebilir. Bundan daha fazla bir süre beklemesi caiz değildir.

Buna göre gece gusül abdesti almanız gereken bir durumda yatabilirsiniz. Fakat sabah namazını kılmanız üzerinize farz olduğu için o vakit uyanmalı ve namaz kılmak için gusül abdesti almalısınız. Unutmamanız gereken şey şudur: Allah gusül abdestini, namaz kılınması için farz kılmıştır.

“Müminler! Namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın. Başınıza meshedin ayaklarınızı da topuklarınıza kadar. Eğer cünüp iseniz yıkanın. Hasta veya yolculuk halinde olursanız ya da sizden biri abdest bozduğu yerden gelirse yahut kadınlarınızla birleşir de su kullanma imkanı bulamazsanız temiz bir yüzeye yönelip onunla yüzünüzü ve ellerinizi meshedin. Allah, size güçlük çıkarmak istemez. Ama sizi arındırmak ve size olan nimetini tamamlamak ister. Belki görevlerinizi yerine getirirsiniz. (Mâide, 5/6)

Âdeti biten kadın gusül abdesti almadan eşi ile birlikte olabilir mi?

Bakara sûresinin 222. ayetinde Allah Teala şöyle buyurmaktadır:

“Sana kadınlardaki kanamaları soruyorlar. De ki, o bir eziyettir; kanamanın olduğu günlerinde onları rahat bırakın. Temizleninceye kadar kendilerine yaklaşmayın. Tertemiz oldular mı, onlara Allah‘ın size buyurduğu yerden yaklaşın. Allah tevbe edenleri sever, tertemiz olanları da sever.”

Yukarıdaki ayete göre âdet esnasında yasak olan cinsel ilişkinin helal olabilmesi için iki şart bulunmaktadır:

1. Kadının âdetinin bitmesi gerekir.

2. Kadının tertemiz olması, yani gusletmesi/yıkanması gerekir.

Âdeti sona eren kadın gusletmedikçe kendisiyle cin­sî münasebette bulunmanın helâl olma­dığı hususunda Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezhepleri başta olmak üzere ulemanın büyük çoğunluğu görüş birliğine varmıştır. Yalnız Hanefîler, âdet kanının belirli âdet süresinin sonunda kesilmesi halinde bir namaz vakti geçtikten sonra gusül yapıl­masa da cinsî münasebetin caiz olacağı­nı söylemişlerdir. (Yunus Vehbi Yavuz, “Hayız”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, c: 17, s. 53.)

Hanefilere göre âdetin azami süresi olan on gün geçince, boy abdesti almadan da cinsel ilişkide bulunmak helal olur. Fakat âdeti bu süreden daha kısa olan bir kadının, âdeti bitip kanının kesilmesiyle hemen cinsel ilişkide bulunması helal olmaz. Böyle bir durumda cinsel ilişkide bulunmanın helal olabilmesi için kadının ya gusletmiş olması veya üzerinden bir namaz vakti geçmiş olması veyahut da bir özründen dolayı teyemmüm edip onunla nafile de olsa bir namaz kılması gerekir. (Mehmet Şener, “Hayız”, İslam’da İnanç İbadet Ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisi, İlmî Müşavir Ve Redaktör: İbrahim Kâfi Dönmez, İstanbul, 1997, c: 2, s.  218)

Ebû Hanife’nin bu görüşte olmasının delili şudur:

“Allah Teâlâ’nın, “Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın” hitabı, onlara yaklaşmayı yasak­lamış ve bu yasağın, onların âdetten kesilmeleriyle son bulacağını ifade et­miştir. Kadınların âdetten kesilmeleri bu yasağın sona ermesine sebep olunca, âdetleri sona erdiğinde yasağın söz konusu olmaması gerekir.”

Râzî, tefsirinde el-Kâdî’nin (muhtemelen Kadı Abdulcebbâr ?), Ebû Hanife’nin görüşüne şu şekilde cevap verdiğini kaydeder:

“Eğer Cenab-ı Hak ayette sadece, “Temizleninceye kadar” ifadesini söylemiş olsay­dı, sizin söylediğiniz son derece uygun olurdu. Ama Hak Teâlâ bu emrine, “İyice temizlendiklerinde…” kaydını da ilâve edince, bu iki ifadenin hepsi birden bu yasağın sona erme sebebi olmuş olur. Bu, bir kimse “Eve gi­rinceye kadar, falancayla konuşma. Girdikten sonra gönlü hoş olursa onunla konuş” demesi gibidir. O kimsenin konuşabilmesinin, bu iki şartın ikisine bir­den bağlanmış olması gerekir. Bu böyle olunca, âdetten kesildikten sonra onun mutlaka temizlenmesi de gerekir. (Fahreddîn er-Râzî, et-Tefsîru’l-Kebîr, c: 6, s. 419, Bakara sûresi 222. ayetin tefsiri)

Delillere bakıldığında çoğunluğun görüşünün isabetli olduğu, yani âdeti biten kadının gusül abdesti almadan eşi ile ilişkiye giremeyeceği anlaşılmaktadır.

Gusül almak için cinsel ilişkiden sonra kaç adım atılır?

Cinsel ilişkiden sonra belli bir sayıda adım atma zorunluluğu bulunmamaktadır. Vücuda bulaşmış ve cinsel organda kalmış meni parçacıklarını temizledikten sonra ağzınızı, burnunuzu ve tepeden tırnağa bütün vücudunuzu yıkamak suretiyle gusül abdestinizi almış olursunuz.

www.fetva.net/yazili-fetvalar/gusul-abdesti-nasil-alinmalidir.html