En’am suresinin 165. ayetini nasıl anlamalıyız?
28 Eylül 2009
Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“Sakın Allah’ın, peygamberlerine yaptığı vaadden cayacağını zannetme! Allah elbette mutlak galiptir, intikam sahibidir.
Gün gelir, yer başka bir yere, gökler de başka göklere çevrilir. Bütün insanlar kabirlerinden kalkıp tek hâkim olan Allah’ın huzuruna çıkarlar.
O gün, suçluları zincirlere vurulmuş olarak görürsün.
Gömlekleri katrandan olacak, yüzlerini ateş bürüyecektir.
Bu, Allah herkese yaptığının karşılığını vereceği için böyledir. Doğrusu Allah hesabı çabuk görür.” (İbrahim, 14/47-51)
Görüldüğü gibi yukarıda anlatılanlar dünyada değil; kıyamette olacak şeylerdir. Son ayete göre Allah’ın hesabı çabuk olacağı için bu hesabın sonucu olan cezalandırma da çabuk olacaktır. Bu yüzden En’am suresinin ilgili ayetinin meali şöyle olmalıdır:
“Bu topraklarda sizi, öncekilerinin yerine geçiren odur. Kiminizi kiminizden kat kat üstün kılmıştır ki, size verdikleriyle sizi denesin. (Deneme bitince) Rabbinin cezalandırması çabuk olur. Ayrıca o, çok bağışlar, ikramı da boldur.” (En’âm, 6/165)
Bunu destekleyen birkaç ayet de şöyledir:
“Eğer Allah, insanlara hayrı verdiği çabuklukta şerri de verseydi onların sonları gelirdi. Bize kavuşmayı ummayanları kendi azgınlıkları içinde bırakırız, bocalar dururlar.” (Yunus, 10/11)
“Eğer Allah, zalimce davranışlarından ötürü insanların, hemen yakasına yapışsa yeryüzünde bir tek canlıyı sağ bırakmazdı. Fakat o insanlara belirli bir sürenin sonuna kadar mühlet tanır. Süreleri dolunca onu, ne bir an erteleyebilirler ve ne de öne alabilirler.” (Nahl, 16/61)
“Senin mağfireti bol Rabbin, merhametlidir. Eğer işledikleri suçları sebebiyle onları cezalandıracak olsaydı, azabı onlara hemen gönderirdi. Fakat onlar için belirlenmiş bir süre vardır ki o vade geldiğinde Allah’ın cezasından kaçıp sığınacak hiçbir yer bulamazlar.” (Kehf, 18/58)
“Allah insanları işlediklerine karşılık hemen yakalayıverseydi, yeryüzünde bir canlı bırakmaması gerekirdi. Ama onları belli bir süreye kadar erteler. Süreleri gelince gereğini yapar. Doğrusu Allah kullarını görmektedir.” (Fâtır, 35/45)
0 Comments