Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Gusül

Cünüpken yattığımız yatağa gusül aldıktan sonra yatarsak ne olur?

Guslü gerektiren durumlar; cinsel ilişki, rüyada veya uyanıkken boşalma ve kadınların adet ve lohusalık bitimidir. Cünüpken oturulan yere gusül abdesti aldıktan sonra oturmak guslü gerektirmez.

Benzer bir soru-cevap için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/cunupken-giyilen-elbise-gusul-abdesti-aldiktan-sonra-tekrar-giyilir-mi.html

Bir kadının âdeti ne zaman bitmiş sayılır?

Âdet içinde gelen kan tamamıyla kesilmedikçe, âdet son bulmuş olmaz. Bu kan, siyah, kırmızı, yeşilimtırak veya sarı olabileceği gibi bulanık ve toprak rengi de olabilir.

Âdetini tamamlamış olan bir kadından gelecek akıntı bembeyaz bir renkte bulunur. Bundan sonra gelecek olan bulanıklığa itibar edilmez.

Ümmü Atiyye’den şöyle rivayet edilmiştir:

“Biz hayız bittikten sonra sarılığı ve bulanıklığı bir şey (hayızdan) saymazdık.” (Buhârî, Hayz, 26; Ebû Dâvûd, Taharet, 117; Nesâî, Hayz, 7)

Namaz kılmayan Müslümanların gusül abdesti almaları gerekir mi?

Cünüplük namaza engel olduğu için böyle bir kişi, namazı vaktinde kılmasına engel olmayacak kadar yıkanmadan bekleyebilir. Bundan fazla beklemesi caiz değildir.

www.fetva.net/yazili-fetvalar/cinsel-iliskiden-sonra-gusul-abdesti-ne-kadar-sure-geciktirilebilir.html

Gusül, namaz için şart kılınmıştır. Fakat şurası kesin ki “ben Müslümanım” diyen bir kişinin namaz kılmaması olacak şey değildir. Namazın kazaya bırakılması diye bir şey de yoktur. Bir namazı vaktinde kılmayan kişi, ömür boyu namaz kılsa, onun bıraktığı eksiği kapatamaz.

Geniş bilgi için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/kaza-namazi

Sıcak su bulunmayan evlerde abdest ve gusül sorunu nasıl halledilir?

Gusül alacak kadar sıcak su bulmak için kombi, şofben veya elektrikli termosifon bulunması gerekmez. Ocakta veya tüpte ısıtabileceğiniz belirli miktardaki suyu, soğuk suyla karıştırıp gusül abdestinizi alabilirsiniz.

Şartları hiçbir şekilde zorlamadan hemen “gusül abdesti alamıyorum, ne yapmalıyım?” diye sormak doğru olmaz. Günümüzde hala kombisi, şofbeni olmayan birçok yerin var olduğunu ve oralarda yaşayan Müslümanların size tavsiye ettiğimiz şekilde banyo yaptıklarını unutmayın.

Su bulununca teyemmüm bozulur mu?

Her ne kadar fıkıh ve ilmihal kitaplarında “su bulununca teyemmüm bozulur” dense de suyun bulunması ile ne abdest bozulur ne de gusül. Çünkü suyun bulunması, abdesti veya guslü gerektiren bir şey değildir; sadece yeni bir teyemmüme engeldir o kadar.

Abdesti bozan şeyler –tuvalet dışında olsa da- tuvalette olan şeylerdir. Bunlar yellenme, büyük abdest ve küçük abdestten ibarettir.

Guslü gerektiren durumlar da cinsel ilişki, rüyada veya uyanıkken boşalma ve kadınların adet ve lohusalık bitimidir.

Işın tedavisi gören bir hasta gusül yerine teyemmüm alsa olur mu?

Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:

“Allah, kimseye gücünün yeteceğinden fazlasını yüklemez.”(Bakara, 2/286)

Dinin emrettiği konular hususunda Allah Teâlâ insanlara hiçbir zorluk yüklememiştir. O şöyle buyurmaktadır:

“Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi arındırmak ve size olan nimetini tamamlamak istiyor. Belki şükredersiniz.” (Maide, 5/6)

“O, din konusunda size hiçbir zorluk yüklemedi.” (Hacc, 22/78)

“Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur.” (Fetih, 48/17)

Eğer bu süre içinde vücudunuzun hiçbir yerine su değmemesi gerekiyorsa o zaman teyemmüm edebilirsiniz. Bu, Allah’ın sizin için verdiği bir kolaylıktır. Ama ışın tedavisinin uygulandığı bölge çok küçük bir bölge ise ve vücudun geri kalan bölümlerinin yıkanması zarar vermeyecekse o bölge bir sargı ile sarılır ve diğer yerler yıkanır. Tabii bunun şartı tedavinize zarar gelmemesidir. Zarar gelecekse başta da dediğimiz gibi teyemmüm almanız gerekir.

Konuyla ilgili olarak Peygamberimiz döneminde yaşanan bir olay şöyledir:

Cabir b. Abdillah radıyallahu anhden rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir:

Bir sefere çıkmıştık, içimizden bir adama taş isabet etti ve başını yardı. Sonra bu zat ihtilam oldu. Arkadaşlarına: “Benim teyemmüm etmeme ruhsat buluyor musunuz?” diye sordu. Onlar da: “Sen suyu kullanabilirsin, sana (teyemmüm için) ruhsat bulmu­yoruz” dediler. Bunun üzerine adam yıkandı ve akabinde de öldü. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin huzuruna geldiğimizde bu hâdise (kendisine) haber verildi. Bunun üzerine Peygamberimiz şöyle buyurdu:

“Adamı öldürmüşler, Allah da onların canını alsın! Madem bilmiyorlardı, niye sormadılar? Bilgisizliğin şifası sualdir/sormaktır. Ona teyemmüm yeterli olurdu. Yarasına bir bez sarılmalı ve üzerinden mesh edilmeli, sonra da bedeninin geri kalan kısmı yıkanmalıydı.” (Ebu Dâvûd, Taharet, 125, hadis no: 336)

Gusül abdesti ile namaz kılınabilir mi, ayrıca abdest almak gerekir mi?

Abdest ve guslün tarif edildiği ayet şöyledir:

“Müminler! Namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın. Başınıza meshedin ayaklarınızı da topuklarınıza kadar. Eğer cünüp iseniz yıkanın. Hasta veya yolculuk halinde olursanız ya da sizden biri abdest bozduğu yerden gelirse yahut kadınlarınızla birleşir de su kullanma imkanı bulamazsanız temiz bir yüzeye yönelip onunla yüzünüzü ve ellerinizi meshedin. Allah, size güçlük çıkarmak istemez. Ama sizi arındırmak ve size olan nimetini tamamlamak ister. Belki görevlerinizi yerine getirirsiniz. (Mâide, 5/6)

Bu ayete göre cünüp olanlar ancak gusül abdesti almak sureti ile namaz kılabileceklerdir. Dolayısıyla bir kişi gusül abdesti aldıktan sonra abdesti bozucu herhangi bir sebep olmadığı müddetçe yeni bir namaz abdesti almaya gerek olmadan namaz kılabilir. Bu konuda gusül yeterlidir.

Âişe radıyallâhu anhâ’dan şöyle rivayet edilmiştir:

“Resûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem gusül alır, iki rekât (sünnet)i ve sabah namazını(n farzını) kılardı. Onun gusülden sonra (bir de) abdestini yenilediğini hatırlamıyorum.” (Ebû Dâvûd, Tahâret, 98)

Yine Âişe Validemizden şöyle rivayet edilmiştir:

“Resûlullâh gusülden sonra (ayrıca) abdest almazdı.” (Tirmizî, Tahâret, 79; Nesâî, Tahâret 160; İbn Mâce, Tahâret, 96; Ahmed b. Hanbel, 6/68, 192)

Bu hadisi rivayet ettikten sonra İmam Tirmizî: “Sahabe ve tabiin ilim adamlarından birçoğunun görüşü budur. Yani ‘Gusülden sonra abdest almak gerekmez’ derler” açıklamasını yapmıştır.

Abdullah İbn Ömer’den rivayet edildiğine göre, Resûlullâh’a gusül abdesti aldıktan sonra abdest almakla alakalı bir soru sorulunca O; “Hangi abdest gusül­den daha iyi olabilir ki!” buyurmuştur. (Hâkim, Müstedrek, Tahâret, hadis no: 103 (548).

Ojenin gusül ve abdeste mâni olmadığını söylemek doğru mu?

İlgili cevapta belirtildiği gibi kınanın altına su geçmesi, altının yıkanması anlamına gelmez. Emir, oraya suyu ulaştırmak değil, yıkamaktır. Bu sebeple altına suyun geçmesi ile geçmemesi arasında bir fark yoktur. Yazıyı tekrar ve dikkatlice okursanız sorularınızın tamamının cevabını bulabilirsiniz.

www.fetva.net/yazili-fetvalar/oje-abdeste-ve-gusul-abdestine-mani-midir.html

Kınayı bir veya iki kere sürdüğünüzde bahsettiğiniz durum olabilir; ama sürekli sürerseniz bir tabaka oluşturduğunu görürsünüz.

Aşağıdaki linkte bulunan görüntülü cevabımızı da izlemenizi tavsiye ederiz:

www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/ojeli-tirnaklarla-abdest-alinabilir-mi.html

“Meninin yerinden ayrılması gusül abdestini gerektirir” ne demek?

Bahsettiğiniz mesele fıkıh kitaplarında tartışılmış ve bu konuda farklı ihtilaflar ortaya çıkmıştır. “Meninin yerinden ayrılması” tabiri aslında anlaşılmayacak bir şey değil. Bir erkek ihtilam olduğu yani boşaldığı zaman daha meni dışarı çıkmadan vücutta değişiklikler meydana gelir, şehvet oluşur. O anda erkeklik organı sıkılsa meni dışarı çıkmaz, şehvet geçtikten sonra çıkar. Fakat artık boşalma meydana gelmiş, vücut rahatlamıştır.  O yüzden menin şehvetle dışarı çıkması şart değildir. Bu hal gerçekleşirse gusül abdesti alınması şart olur.

Kulaktan çıkan kirler gusül abdestini bozar mı?

Gusül abdestinde yıkanması gereken yerler, bedenin dış yüzüdür. Kulağın dış yüzeyini yani parmağınızla kolaylıkla dokunabileceğiniz, temizleyebileceğiniz yerleri de ıslatırsanız guslünüz tamam olur. Daha sonra çıkan kulak kirleri gusle engel değildir. Bu konuda vesveseye kapılmayın.

Lütfen aşağıdaki linkte yer alan görüntülü cevabımızı izleyiniz:

www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/banyo-konusunda-vesvese-yapiyorum-ne-yapmam-lazim.html

Sadece öpüşmek gusül abdestini gerektirir mi?

Sadece öpüşmek veya okşamakla gusül abdesti gerekmez. Gusül abdestini gerektiren durum ya cinsel ilişki ya da cinsel ilişki olmasa da boşalma meydana gelmesidir. Öpüşme veya okşama neticesinde boşalma olmaz da şehvetten dolayı sadece zevk suyu/kayganlaştırıcı su gelirse gusül abdesti almak gerekmez. Bundan dolayı sadece abdest bozulur.

Benzer soru-cevaplar için lütfen aşağıdaki linkleri tıklayınız:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/kadinlar-da-ihtilam-olur-mu.html

www.fetva.net/yazili-fetvalar/meni-mezi-ve-vedi.html

Gusül abdesti alamadığımız durumlarda teyemmüm alsak olur mu?

Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

“Müminler! Namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın. Başınıza meshedin ayaklarınızı da topuklarınıza kadar. Eğer cünüpseniz yıkanın. Hasta veya yolcu olur veya sizden biri ayakyolundan gelir ya da kadınlara temas etmiş olur da su bulamazsanız temiz toprağa teyemmüm edin; onunla yüzünüzü ve ellerinizi meshedin. Allah, sizi sıkıntıya sokmak istemez. Onun isteği sizi arındırmak ve size olan nimetini tamamlamaktır. Belki şükredersiniz.” (Maide, 5/6)

Ayette altı çizili olan yerden anlaşıldığı üzere teyemmüm edilebilmesi için suyun bulunamaması veya bulunsa bile hastalık vs. gibi olağandışı sebeplerden dolayı suyun kullanılamaması gerekir. Dolayısıyla yolculukta iken bile olsa suyu kullanma imkânı varsa teyemmüm edilemez. Aynı şey misafirlik için de geçerlidir. Ayette teyemmüm edilebilmesi için “utanmak” şartı olmadığına göre bu gibi durumlarda gusül abdesti alınır.

Kendinizi lüzumsuz sıkıntılara sokmamanız gerekir. Bundan 20-25 sene öncesine anne-baba, çocuk-gelin, görümce-kayın herkes bir arada ve aynı evde yaşardı. Banyolar ortaktı ve üstelik sıcak su için ne zahmetler çekilirdi. Ama her şeye rağmen hayat devam etti ve bu günlere gelindi. Bu tür şeylerin utanması olmaz. Hangi sebeple olursa olsun gusül abdesti alınması gerekiyorsa gusül alınmalıdır. Bu imkân varken sadece abdest alınmaz, teyemmüm edilmez.

Islak bezle vücudunuzu sildiğinizde derinin üzerinden su akarsa yıkanmış sayılırsınız. Aksi taktirde gusül olmaz.

Bununla ilgili görüntülü bir cevabımızı aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz:

www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/misafirlikte-gusul-abdesti-gereken-bir-durumda-nasil-davranmak-gerekir.html

İlişkiden bir saat sonra parça parça meni geliyor, ne yapmalıyım?

İhtilam olan veya cinsel ilişkide bulunan bir kimse, idrarını yapmadan veya çokça yürümeden veya yatıp uyumadan yıkansa, sonra kendisinden meninin arta kalan kısmı çıkacak olsa, ikinci kez yıkanması gerekir. Fakat idrarını yaptıktan veya epeyce yürüdükten veya uyuduktan sonra şehvetsiz olarak gelecek meni guslü gerektirmez. Çünkü bu durumda o meni, yerinden, şehvet olmaksızın ayrılmış bulunur.

Yine bir kadından, yıkandıktan sonra, kocasının menisi çıkacak olsa, tekrar gusletmesi gerekmez. (Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, “Guslü Gerektiren Haller”, 178. paragraf)

Lütfen aşağıdaki linki de tıklayınız:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/meni-mezi-ve-vedi.html

Gusül abdestinde saç örgülerini çözmek gerekir mi?

Saçların dibine su ulaşıyorsa örgülerin çözülmesi gerekmez. Bununla ilgili hadisler şöyledir:

Ümmü Seleme (r.anha)’dan rivayete göre, şöyle demiştir: Resulullah sallallahu aleyhi ve selleme, “Ey Allah’ın Rasûlü saçımı sıkıca örmekteyim gusül abdesti için bu örgüleri çözeyim mi?” Buyurdular ki: “Hayır, başına üç sefer su akıtman yeterlidir, sonra tüm vücudunu yıkarsın böylece temizlenmiş olursun.” (Müslim, Hayz: 58, (330); Tirmizi, Taharet, 77; Ebu Davud, Taharet, 99)

Aişe validemiz, sahabeden Abdullah b. Amr’ın kadınlara yıkanacakları zaman örgülerini çözmelerini emrettiğini duymuş. Bunun üzerine; «Şu İbn Amr’a şaşarım, kadınlara, yıkanacakları zaman örgülerini çözmeyi emredermiş. İyi ki, başlarını tıraş etmelerini emretmemiş! Vallahi, ben ve Resulullah bir kaptan yıkanırdık. Başıma üç defa su dökmekten fazla bir şey yapmazdım (Resulullah da müdahale edip “örgülerini çöz” demezdi)» dedi. (Müslim, Hayz, 59 (331)

Oje, abdeste ve gusül abdestine mâni midir?

Oje, tırnakların üzerinde tabaka oluşturan ve suyun tırnakların altına geçmesini engelleyen bir maddedir. Kadınlar bunu süslenme amacı ile tırnaklarına sürerler. Eski ulema döneminde böyle bir maddenin olmamasından dolayı, bunun abdeste veya boy abdestine (gusle) engel olup olmayacağı konusunda tereddütler ortaya çıkmıştır.

Eskiden kadınlar ellerine kına yakar, kına parçacıkları tırnaklar üzerinde bir tabaka oluştururdu. Kına yakma adeti hâlâ devam etmektedir.

Abdest ayetinde Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

“Mü’minler! Namaza kalktığınızda yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayınız.” (Mâide, 5/6)

Yıkama, organın üzerinden suyun akıtılması şeklinde tarif edilmiştir. Ebu Hanife ve İmam Muhammed’e göre bir damla da olsa suyun akması gerekir. Yağ sürer gibi suyu organa sürmek yeterli olmaz. Ebu Yusuf ise organın ıslanmasını yeterli görmüş, suyun akmasını şart koşmamıştır. (İbn Âbidîn, Hâşiyetü Reddi’l-Muhtâr, İstanbul, 1984, c. 1, s. 96) Organın üzerine su sürmenin yıkama olmayacağı açıktır. Çünkü bu, organı ıslak elle mesh etmek olur. Halbuki ayette emredilen, yıkamadır; mesh değil.

Kına çok ince de olsa tırnak üzerinde bir tabaka oluşturur. Başka bir şekilde o rengin tırnak üzerinde kalması mümkün olmaz. Kına çamurunun parçacıkları tırnak diplerinde sert tabaka oluşturur ve suyun tırnağa ulaşmasını engeller. Kına, oje gibi değildir. Gözeneklerinden tırnağa su ulaşabilir. Ancak bu suyun tırnağın tamamına ulaşması ve tırnağın üzerinden akıp gitmesi mümkün değildir. Bunun olabilmesi için, suyun tırnakla kınanın arasına girmesi gerekir ki bu durumda tırnakta kına kalmaz. Böyle bir şeyin mümkün olmadığı açıktır. Bu sebeple kınalı tırnağın emredildiği şekilde yıkanması mümkün değildir.

Abdest ayetinin sonunda Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

“Allah size (abdest ve guslü emretmekle) bir güçlük çıkarmak istemiyor. Ama sizi arındırmak ve size olan nimetinin tamamlamak istiyor. Belki şükredersiniz.” (Mâide, 5/6)

Kadının süslenmesi yasak olmadığından abdest alırken tırnağındaki kınayı kazımasını emretmenin güçlük doğuracağı kesindir. Bu sebeple fakihler, kınanın abdeste ve gusle mani olmayacağını söylemişlerdir. Hanefilerin konu ile ilgili görüşleri şöyledir:

“Kına, pire pisliği, kir tabakaları, vücuda sürülen yağ, krem, tırnak aralarına giren kirler vs. her ne kadar suyun organ üzerinden akmasına mâni ise de zaruretten dolayı abdeste ve gusle mâni olmazlar.” (İbn Âbidîn, Hâşiyetü Reddi’l-Muhtâr, c. 1, s. 155-156)

Buradaki ‘zaruret’ yukarıdaki şeyleri temizleme sıkıntısından doğan zarurettir. Çünkü onları temizleme emredilecek olsa insanlar zor durumda kalır ve bir çoğu abdest alıp namaz kılma imkanı bulamazdı. Oje de yukarıdaki maddelerle aynı konumdadır. Kadının tırnaklarına oje sürmesini veya tırnaklarını cilalamasını yasaklayan bir hüküm olmadığına göre abdest veya gusülden önce bunların temizlenmesini şart koşmanın güçlük doğuracağı açıktır. Yukarıdaki ayet, Allah’ın güçlük çıkarmak istemediğini ama bizi arındırmak istediğini bildirmektedir. Tırnakları ojeli veya cilalı olan kişiler ellerini yıkadıkları zaman temiz sayılacaklarından, Allah’ın bu konudaki emri de yerine gelmiş olmalıdır.

Sonuç olarak oje ve tırnak cilası abdest ve gusle mâni değildir.

Aşağıdaki linkte bulunan görüntülü cevabımızı da izlemenizi tavsiye ederiz:

www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/ojeli-tirnaklarla-abdest-alinabilir-mi.html

Hastayım. İyileşene kadar yıkanmayıp cünüp kalsam günah olur mu?

Siz sık yıkanmaktan değil de yıkandıktan sonra gerekli önlemleri almadığınızdan dolayı hastalanıyor olabilirsiniz. Bu konuda dikkatli olun.

Bir Müslüman en fazla bir namaz vakti müddetince cünüp olarak kalabilir. Bundan daha fazla cünüp durmak caiz değildir.

www.fetva.net/yazili-fetvalar/cinsel-iliskiden-sonra-gusul-abdesti-ne-kadar-sure-geciktirilebilir.html

Fakat yıkandığınız takdirde sağlınız bozuluyorsa o zaman teyemmüm edebilirsiniz. Allah Teâlâ şöyle buyurur:

Müminler! Namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın. Başınıza mesh edin ayaklarınızı da topuklarınıza kadar. Eğer cünüpseniz yıkanın. Hasta veya yolcu olur veya sizden biri ayakyolundan gelir yahut kadınlara temas etmiş olur da su bulamazsanız temiz toprağa teyemmüm edin; onunla yüzünüzü ve ellerinizi mesh edin. Allah, sizi sıkıntıya sokmak istemez. Onun isteği sizi arındırmak ve size olan nimetini tamamlamaktır. Belki şükredesiniz.(Mâide 5/6)

Jinekolojik muayeneden sonra gusül abdesti almak gerekir mi?

Jinekolojik muayeneden sonra gusül abdesti almak şart değildir. Namaz kılınacağı zaman abdest alınması yeterlidir. Guslü gerektiren durumlar; cinsel ilişki, rüyada veya uyanıkken boşalma ve kadınların adet ve lohusalık bitimidir.

Bayan gusül abdesti alırken derin temizlik yapmalı mı?

Gusül abdesti açısından böyle bir işlem şart değildir. Fakat kadın gusül abdestini aldıktan sonra erkeğin spermi (kadının organından) dışarı çıkarsa o zaman kadının guslü değil, namaz abdesti bozulur. Bunun önüne geçmek için banyodan önce bir müddet beklemek, bu sayede organın tamamen temizlenmesini sağlamak tavsiye edilebilir.