Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Mezhepler

Âl-i İmrân suresi 100. ayet mezhep taraftarlığını mı yasaklıyor?

Âl-i İmrân Suresinin 100. ayeti mealen şöyledir:

“Müminler! Kendilerine kitap verilenlerin bir kesimine uyarsanız, inanmanızdan sonra sizi evirip çevirir, Allah’ı görmezlikten gelecek hale sokarlar.”

Bu ayet Yahudi ve Hristiyanlarla ilgilidir.

Sizin bahsettiğiniz konuyla ilgili ayet ise şöyledir:

“Dinlerini bölük bölük edip her biri bir kişinin taraftarı olmuş olanlar var ya, sen hiçbir konuda onlardan olamazsın. Onların işi Allah’a kalmıştır. Daha sonra Allah, onların yaptıklarını kendilerine bildirecektir.” (En’âm, 6/159)

Allah bize Müslüman adını vermiştir; bu addan başkası uygun değildir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:

“Allah uğrunda gerektiği gibi savaşın. Sizi seçkin kılan odur. Din işinde size hiçbir güçlük göstermemiştir. Atanız İbrahim’in tuttuğu yolu tutun. Elçisi size örnek olsun, siz de başkalarına örnek olasınız diye size bundan önce de bu Kur’ân’da “Müslüman” adını o verdi. Öyleyse namazı kılın, zekâtı verin ve Allah’a sımsıkı sarılın. O sizin koruyucunuzdur. Ne güzel koruyucudur, ne güzel yardımcıdır o.” (Hac, 22/78)

Kadına dokunmak abdesti bozar mı?

Biz kime güvenip de hangi kitapları okuyacağız?

Sorgulamacı olmanız ve dine ait hükümlerin Kur’an’dan ve sünnetten delillerini mutlaka sormalısınız. Siz kimin ne dediğine değil; neyi nasıl söylediğine bakmakla mükellefsiniz.  Hakkında kesin hüküm bulunmayan bir mesele hakkında önce “caizdir, olabilir, yapılabilir” diyenlerin delillerine bakın. Ardından “caiz değildir, olamaz, yapılamaz” diyenlerin delillerine… Hangisinin delilleri size göre daha kuvvetli ise ona göre hareket edersiniz. Bunu yapmadan işinize geleni seçerseniz mes’ul olursunuz.
 
Bu konu ile ilgili olarak 29 Eylül 2009 Salı günü düzenlediğimiz “Mezheplerin Oluşumu” başlıklı Kur’an Sohbetini mutlaka izlemenizi tavsiye ederiz. Aşağıdaki linklerden ilgili sohbeti ve akabinde konu ile ilgili olarak sorulan soruları ve cevaplarını izleyebilirsiniz: 
 
www.kurandersi.com/konulu-kuran-sohbetleri/2009/mezheplerin-olusumu-1.html
 
www.kurandersi.com/konulu-kuran-sohbetleri/2009/mezheplerin-olusumu-2.html

Bir mezhebe bağlı olmak dinin gereklerinden midir?

Mezheb görüş demektir. Hakkında açık ayet ve hadis olmayan konularda ilim adamları kendi metotlarına göre görüşler ortaya koymuşlardır. Bu yüzden mezhepler arasında ihtilaflar meydana gelmiştir. Herkes her konuda bilgi sahibi olamayacağı için bilmediği konularda bilenlere tabi olmak durumundadır.

Mezhepleri birer hoca gibi düşünün. Bilmediğiniz bir konuyu nasıl bize soruyorsanız aynı şekilde mezheplerin o konuyla ilgili görüşleri ile de amel edebilirsiniz. Mezhepler din değildir kesinlikle. “Ben bir mezhebe tabi değilim” demek kişiyi dinden çıkarmaz. Fakat bu sözü, mezheplerin görüşleri ile amel etmeye gerek duymayacak kadar bilgi sahibi olanlar söylemelidir!

Asıl yanlış olan; körü körüne mezhep taklitçiliğidir, mezhepleri tamamen doğru kabul etmek, doğru ya da yanlış olacağını kabul etmeden her dedikleri ile amel etmektir… Mezheplerin de yanlış yapabileceklerini, gerektiğinde bir başka mezhep ile amel edileceğini ve yine gerektiğinde (mezheplerin ayet ve hadise aykırı görüşlerinde) hiçbir mezhep ile amel etmeyip sadece ayet ve hadisle amel gerekeceğinin farkında olmak gerekir. Bir şeyin doğru olup olmadığı da o şeyin Kur’an ve sünnete uygunluğu ile anlaşılabilir.

Kişi mezhep görüşlerinden kolayına geleni seçebilir mi?

Tercih edilecek yorum / yorumlar bir ayete veya hadise ters düşmüyorsa bunda bir sakınca olmaz. Mezheplerin görüşleri ile amel etmede temel ölçü budur. Buna aykırı bir durum olmadığı müddetçe bir kişi dilediği mezhep görüşü ile amel edebilir.

Lütfen aşağıdaki linki de tıklayınız:

www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/bir-insan-omur-boyu-ayni-mezhebe-bagli-kalmak-zorunda-midir.html

Mezhepler arasındaki farkları nasıl öğrenirim?

Bunları saymak ciltlerce kitap yazmak demektir. Bu konuda yazılmış olan kitapları okursanız farkları görebilirsiniz. Mesela bunlardan bir tanesi Abdurrahman el-Cezeri’nin Türkçeye çevrilen Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı‘dır. Bunun yanı sıra Vehbe Zuhayli’nin İslam Fıkhı Ansiklopedisi de bu tarz kaleme alınmış kitaplardandır. Bir de sadece ibadetler konusundaki ihtilafları içeren bir ilmihal bulunmaktadır. O da Vecdi Akyüz’ün Mukayeseli İbadetler İlmihali adlı kitabıdır.

Sitenizde ki fetvalarınızda hangi mezhebi temel alıyorsunuz?

Sitemize gelen sorularda bir mezhep esas alınarak değil; dinin kaynağı olan Kur’an ve onun uygulaması olan sünnet esas alınmaktadır. Cevaplar buna göre hazırlandıktan sonra bütün mezhep görüşleri de gözden geçirilip cevaba son şekli veriliyor. Cevaplarımızı ve araştırmalarımızı incelerseniz bu usulümüzü yakından görebilirsiniz.

Hangi mezhep mensupları cennete girecektir?

Bahsettiğiniz mezheplerin tümü birer amelî mezheptir. Yani dinin sadece fıkıh bölümünü ilgilendiren tarafıyla meşgul olan mezheplerdir. Cennete girip girmemek bu mezheplerden birine bağlı olup olmamakla ilgili değildir. Yani bir kişinin cennete girmesi için bir mezhebe bağlı olması gerekmez. Cennete girmenin ölçüsü kişinin imanı ve Kur’an ve sünnete ne kadar bağlı olduğudur. Bu mezheplerin hepsi birer hoca gibidirler. Hangisinin görüşünü doğru bulursanız onunla amel edebilirsiniz.