Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Tag: zinaya yaklaşmak

Nâmahremle baş başa kalmayı yasaklayan hadis hangi ayete dayanıyor?

İslam hukukunda yerleşik bir kaide vardır: Harama götüren yollar da haramdır. Allah Teâlâ hiçbir ayette “zina yapmayın” dememiş; ama zinaya yaklaşmayı bile haram kılmıştır (İsrâ, 17/32). Dinen birbirlerine yabancı sayılan bir erkekle bir kadının kapalı bir ortamda baş başa kalmaları, zinaya yaklaşma suçunun ihlalinden başka ne anlam taşıyabilir? Nebîmiz de farklı kelimelerle tam olarak bu durumu izah etmiş, ayetlerden farklı bir hüküm koymamıştır.

Ukbe b. Âmir’den gelen mevzubahis rivayet şöyledir: Nebîmiz şöyle buyurmuştur:

“Sizleri (beraberinde mahremi bulunmayan) kadınların yanlarına girmekten men ederim.” Bunun üzerine Ensâr’dan bir adam “Ya Resûlallâh! (Kocanın babası ve çocuklarının haricinde diğer) erkek akrabalarına ne dersin (onlar kadının yanına girebilir mi)?” diye sordu. Resûlullâh cevaben şöyle buyurdu:

“Onlarla baş başa kalmak ölümdür!” (Buhârî, Nikâh, 112; Müslim, Selâm, 20 (2172).

Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi için lütfen aşağıdaki linkleri de tıklayınız:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/bekar-bir-erkekle-bekar-bir-kizin-ayni-evde-kalmalari-gunah-midir.html

www.fetva.net/yazili-fetvalar/bayanlarin-erkek-akrabalariyla-hic-konusmamasi-dogru-mu.html

Dudak dudağa öpüşmek zina olur mu?

Aralarında nikâh olmayan bir kız ile erkeğin ele ele tutuşması, kucaklaşması, öpüşmesi haramdır. Bu gibi davranışlar kişiyi zinaya yaklaştırıcı unsurlardır. Bunlardan kaçınmak gerekir. Zira Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de “zina yapmayın” dememiş, zinaya yaklaşmayın buyurmuştur:

“Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, çok çirkin bir iş ve kötü bir yoldur.” (İsrâ, 17/32)

Benzer bir cevabımızı okumak için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/flort-zina-midir.html

Geçmişte zina yapmış fakat tevbe etmiş biriyle evlenebilir miyim?

İnsan, tabiatı itibariyle günah işlemeye meyilli yaratılmıştır. Ve dünya, imtihan dünyasıdır. İnsanın önüne onu günaha sürükleyecek, yoldan çıkaracak türlü türlü şeyler çıkacaktır. Bunların başında “şeytan” gelmektedir. Şeytan, kıyamet gününe kadar, insanları yoldan çıkarmak için Allah’tan izin almıştır. Bu durum Kur’an-ı Kerim’de şöyle anlatılır:

“İblis (Allah’a): “Bana insanların tekrar dirilecekleri güne kadar mühlet ver.” Dedi. Allah: “Haydi sen mühlet verilenlerdensin.” Buyurdu. İblis: “Öyleyse beni azdırmana karşılık, and içerim ki ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım. Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunu şükredenlerden bulamayacaksın.” Dedi.” (A’râf, 7/14-17)

Ayetlerde görüldüğü gibi şeytan sürekli insanlara sokulacak; önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından. Ve böylece insanlar harama, günaha düşeceklerdir. Peki, sonra ne olacak? Yaptığı kötü işlerden utanan, pişman olanlar ne yapacak? İşte tam burada Allah “tevbe” müessesesini getirmiştir. Yaptığından pişman olanlar, bir daha yapmamak üzere samimi bir şekilde tevbe edecek, Allah’ın af ve mağfiretine sığınacak ve Allah da onları affedecektir. O, şöyle buyurmuştur:

“O iyi davranış gösteren kullar, çirkin bir günah işlediklerinde veya kendilerine zulmettiklerinde Allah’ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tevbe – istiğfar ederler. Zaten günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar, işledikleri kötülüklerde, bile bile ısrar etmezler.

İşte onların mükâfatı, Rableri tarafından bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlerdir. Böyle amel edenlerin mükâfatı ne güzeldir.” (Âl-i İmrân, 3/135-136)

“Kötülükleri işleyip de sonra ardından tevbe edenler ile iman (larında sebat) edenlere gelince şüphe yok ki, Rabbin ondan (tevbeden) sonra elbette çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (A’râf, 7/153)

“Sonra, şüphesiz ki Rabbin; cahillik sebebiyle kötülük yapan, sonra bunun ardından tevbe eden ve durumunu düzeltenlerden yanadır. Şüphesiz Rabbin bundan sonra da elbette çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Nahl, 16/119)

“Allah katında (makbul) tevbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra çok geçmeden tevbe edenlerin tevbesidir. İşte Allah bunların tevbelerini kabul buyurur. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Nisâ, 4/17)

“Şüphe yok ki ben, tevbe edip inanan ve salih ameller işleyen, sonra da doğru yol üzere devam eden kimse için son derece affediciyim.” (Tâhâ, 20/82)

“De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Zümer, 39/53)

Ayetlerde çok açık bir şekilde görüldüğü gibi günahından tevbe eden ve iyi işler yapanı Allah bağışlamaktadır.

Sorunuzda bahsettiğiniz fiil, zina, Allah’ın yasaklamış olduğu büyük günahlardan bir tanesidir. Değil o işi yapmak, ona “yaklaşmak” bile haram kılınmıştır. Allah Teala şöyle buyurmuştur:

“Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur.” (İsrâ, 17/32)

Ama yapılan bu işten pişman olunmuş, tevbe edilmişse -inşaallah- bu günah bağışlanacaktır. Önemli olan kişinin durumunu düzeltmesi ve güzel işler / amel-i sâlih yapmasıdır.

Buna göre cahillik, gençlik vs. gibi herhangi bir sebeple zina yapmış ama sonra bu günahtan pişman olup tevbe etmiş ve güzel davranışlar sergilemeye başlamış biri ile evlenmekte bir sakınca bulunmamaktadır.

Çünkü Nûr suresinin üçüncü ayetinde: “Zina eden bir erkek ancak zina eden veya Allah’a eş koşan bir kadınla evlenebilir. Zina eden bir kadın da ancak zina eden veya Allah’a eş koşan bir erkekle evlenebilir. Evlenmenin bu türlüsü müminlere haram kılınmıştır.” hükmünün yanı sıra, yine bu surenin 5. ayetinde tevbe edip, kendisini düzeltenlerle evliliğe müsaade edilmiştir. Ayet şöyledir:

“Ancak, bunun ardından tevbe edip düzelen kimseler için söz yoktur. Çünkü Allah bağışlayıcıdır, merhametlidir.”

Flört zina mıdır?

Zina büyük günahların biridir. Değil onu yapmak ona yaklaşmak bile haram kılınmıştır. Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

“Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, çok çirkin bir iş ve kötü bir yoldur.” (İsrâ, 17/32)

Zina, aralarında nikâh olmayan bir erkekle bir bayanın cinsel ilişkiye girmesi demektir. Bunun dışında kalan el ele tutuşma, beraber dolaşma gibi şeyler kişiyi zinaya yaklaştıran şeylerdir ve yukarıdaki ayetle yasaklanmıştır.

Allah Teâlâ, bir de şöyle buyurmuştur:

“(Resulüm!) Mümin erkeklere söyle; bakışlarını kıssınlar, edep yerlerini (zinadan) korusunlar. Onlar için temiz olan budur.  Allah, onların ne yaptıklarından haberdardır.”

“Mümin kadınlara da söyle; bakışlarını kıssınlar ve edep yerlerini (zinadan) korusunlar…” (Nûr, 24/30-31)

Ayetlerde bakışlarla edep yerlerini koruma arasında ilişki kurulması önemlidir. Çünkü her şey bakışlarla başlar. Peygamberimizin bu konudaki değerlendirmesi şöyledir:

“Gözün zinası bakmaktır.” (Buhârî, İsti’zan, 12)

Bu sebeplerden dolayı zinadan korunduğumuz gibi zinaya götüren şeylerden de korunmamız gerekir.

Kız arkadaşla yakınlaşmalar zina kapsamına girer mi?

Zina etmek, bir kadınla nikâhsız olarak cinsel temasta bulunmak demektir. Bu, gerçek anlamda bir birleşmenin adıdır. Birleşme olmadan yapılan şeyler de zina kapsamına girer ama bu fiillere maddi bir ceza verilmez. Mesela Peygamberimiz elin zinasından, gözün zinasından bahsetmektedir: “Gözün zinası bakmaktır.” (Buhârî, İsti’zan, 12) Zaten Allah sadece zina yapmayı değil; ona yaklaşmayı haram kılmıştır.
 
“Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, çok çirkin bir iş ve kötü bir yoldur.” (el-İsrâ, 17/32).
 
Yaklaşmak bile haram olduğuna göre bu yaptığınızdan derhal tevbe etmeli ve evleneceğiniz güne kadar bir daha asla bu davranışları tekrar etmemelisiniz. Evleninceye kadar da vakitlerinizi oruçlu geçirmeye çalışın. Zira oruç tutmak, insanın nefsini terbiye eder. Bu konuda Peygamberimiz sallallâhu aleyhi ve selem şöyle buyurmuştur:

“Gençler! Kimin maddi imkânı varsa hemen evlensin. Kim de maddi imkân bulamazsa (nafile) oruç tutsun. Çünkü oruç, onun için şehveti kırıcıdır.” (Buhari, Nikâh, 3; Müslim, Nikâh, 1)

Zina yapmış ve pişman olmuş biriyle evlenilir mi?

İnsan tabiatı itibariyle günah işlemeye meyilli yaratılmıştır. Ve dünya imtihan dünyasıdır. İnsanın önüne onu günaha sürükleyecek, yoldan çıkaracak türlü türlü şeyler çıkacaktır. Bunların başında “şeytan” gelmektedir. Şeytan kıyamet gününe kadar, insanları yoldan çıkarmak için Allah’tan izin almıştır. Bu durum Kur’an-ı Kerim’de şöyle anlatılır:

“İblis (Allah’a): “Bana insanların tekrar dirilecekleri güne kadar mühlet ver.” Dedi. Allah: “ Haydi sen mühlet verilenlerdensin.” Buyurdu. İblis: “ Öyleyse beni azdırmana karşılık, and içerim ki ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım. Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunu şükredenlerden bulamayacaksın.” Dedi.” (A’raf, 7/14-17)

Ayetlerde görüldüğü gibi şeytan sürekli insanlara sokulacak; önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından. Ve böylece insanlar harama, günaha düşeceklerdir. Peki sonra ne olacak? Yaptığı kötü işlerden utanan, pişman olanlar ne yapacak? İşte tam burada Allah “tevbe” müessesesini getirmiştir. Yaptığından pişman olanlar, bir daha yapmamak üzere tevbe edecek, Allah’ın af ve mağfiretine sığınacak ve Allah da onları affedecektir:

“Kötülükleri işleyip de sonra ardından tövbe edenler ile iman (larında sebat) edenlere gelince şüphe yok ki, Rabbin ondan (tövbeden) sonra elbette çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (A’raf, 7/153)

“Sonra, şüphesiz ki Rabbin; cahillik sebebiyle kötülük yapan, sonra bunun ardından tövbe eden ve durumunu düzeltenlerden yanadır. Şüphesiz Rabbin bundan sonra da elbette çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Nahl, 16/119)

“Allah katında (makbul) tövbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra çok geçmeden tövbe edenlerin tövbesidir. İşte Allah bunların tövbelerini kabul buyurur. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Nisa, 4/17)

“De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Zümer, 39/53)

“Şüphe yok ki ben, tövbe edip inanan ve salih ameller işleyen, sonra da doğru yol üzere devam eden kimse için son derece affediciyim.” (Taha, 20/82)

Ayetlerde çok açık bir şekilde görüldüğü gibi günahından tevbe eden ve iyi işler yapanı Allah bağışlamaktadır. Bahsettiğiniz fiil, Allah’ın yasaklamış olduğu büyük günahlardan bir tanesidir. Değil o işi yapmak, ona yaklaşmak bile haram kılınmıştır:

“Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur.”

Ama yapılan bu işten pişman olunmuş, tevbe edilmişse -inşallah- bu günah bağışlanacaktır. Önemli olan kişinin durumunu düzeltmesi ve güzel işler yapmasıdır. Böyle biri ile evlenmenizde dinen bir sakınca bulunmamaktadır.

Benzer bir cevap için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/gecmiste-zina-yapmis-fakat-tevbe-etmis-biriyle-evlenebilir-miyim.html