Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Tag: zina suçunun cezası

Zina etmiş biri evlenmeden önce ne kadar bir süre beklemeli?

Kur’an’a göre zina cezası sadece evliler için mi söz konusudur?

Kur’an zina suçu için iki ayrı ceza mı belirlemiştir?

Zina etmiş biri tevbe etse dahi hiç zina etmemiş biri ile evlenemez mi?

Nûr sûresi 5. ayetteki hüküm hem zina edeni hem de zina iftirasında bulunanı ilgilendirir. Çünkü tevbe edip girdiği yanlış yolu bırakan ve iyi işler yapmaya başlayan kişilerin işledikleri günah ne olursa olsun Allah o günahı bağışlar. Bağışlamakla da kalmaz, ayrıca iyilik ve ikramda bulunur (Zümer, 39/53). O’nun en önemli ikramı, böyle birinin işlediği günahı sevaba çevirmesidir (Furkân, 25/68-70). Zina ve zina iftirası suçu işleyen biri de tevbe edip kendini düzeltirse hiç zina etmemiş ve zina iftirasında da bulunmamış kişi konumuna yükselir.

Ayrıntılı bilgi için lütfen aşağıdaki cevabımızı da izleyin:

Zina yapan kişiye cezasını ailesi mi vermeli, yoksa devlet mi?

Kur’an’da zina suçuna öngörülen ceza gerçek mi, sembolik mi?

Zina edenlerin hem bu dünyada hem de ahirette cezası vardır. Bununla ilgili olarak Allah Teala şöyle buyurmuştur:

Zina eden kadınla zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun. Eğer Allah’a ve son güne inanıyorsanız, Allah’ın verdiği cezayı yerine getirirken onlara karşı yumuşamayın. İnananlardan bir takımı da onlara yapılan azabı gözleriyle görsün” (Nûr, 24/2)

Zina edene 100 sopa vurulması imgesel değil, gerçek bir cezadır. Aksi takdirde ayette belirtilen “İnananlardan bir kısmı da onlara yapılan azabı gözleriyle görsün” ifadesinin bir anlamı olmazdı.

Zina edenlere vurulan 100 sopa cezası dünyadaki cezadır. Kişi tövbe etmediyse bunun ahiretteki cezası ayrıdır.

www.suleymaniyevakfi.org/kuran-arastirmalari/nesih-ve-recim-cezasi.html

Allah Teâlâ zinayı büyük günahlar arasında sayarak ahiretteki cezasıyla ilgili de şöyle buyurmaktadır:

“Onlar, Allah’la beraber bir başka tanrı oluşturarak ondan yardım dilemezler. Allah’ın dokunulmaz kıldığı bir cana haklı sebep olmadan kıymazlar. Zina da etmezler. Her kim bunları yaparsa şerre yaklaşmış olur ve kıyamet günü onun azabı katlanır. O azap içinde alçalmış olarak ölümsüzleşir. Ancak tövbe eden, inanan ve iyi iş yapan başkadır. Allah onların günahlarını sevaba / iyiliğe çevirir. Allah bağışlar, ikram eder. Kim tövbe edip iyi davranış gösterirse, şüphesiz o, tövbesi kabul edilmiş olarak Allah’a döner. Çünkü Allah Teâlâ bağışlar ve ikramda bulunur.” (Furkân, 25/68-70).

Şartlar gerçekleştiğinde bu ceza aynen günümüzde de uygulanır. Bununla ilgili olarak daha önce gelen bir soruya verdiğimiz cevabı aşağıdaki linkten okumanızı tavsiye ederiz:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/gunumuzde-zina-sucu-isleyen-kisilerin-cezasi-ne-olmalidir.html

Zina cezasının anlatıldığı ayetlerdeki azap, ahiretteki azap olamaz mı?

Nûr suresinin 2. ayetinde zina yapan kadınla erkeğe verilecek cezaya (el-azâb), müminlerden bir grubun şahitlik etmesi istenmektedir. Şahitlik edilmesi istenen ceza (el-azâb), bu dünyadaki cezadır.

Aynı surenin 8. ayetinde, kocası tarafından zina yapmakla suçlanan kadının, dört kez yemin etmekle o cezadan (el-azâb) kurtulacağı belirtilmektedir. Bu kadın, gerçekten zina yapmış da olabilir. Ama kocası şahit bulamadığı için dünyadaki azaptan yani 100 celde/sopa cezasından kurtulmuş oluyor. Peki, kadın gerçekten zina yapmışsa ahiretteki cezadan kurtulabilir mi? Tabiî ki kurtulamaz. Demek ki zinadan bahseden ayetlerdeki “el-azab” kelimesi ahiretteki cezayı değil, dünyadaki cezayı yani 100 celdeyi göstermektedir.

Zina cezası ile ilgili geniş bilgi için lütfen aşağıdaki linkte bulunan yazımızı okuyunuz:

www.suleymaniyevakfi.org/kuran-arastirmalari/nesih-ve-recim-cezasi.html

Günümüzde zina suçu işleyen kişilerin cezası ne olmalıdır?

Nebîmiz zamanında bir erkek zina itirafında bulunmuştu. Allah’ın Elçisi sopa istedi. Kırık bir sopa getirildi. “Daha iyisi olsun” dedi. Yeni bir sopa getirildi, budakları yontulmamıştı. “Bundan hafif olsun” dedi. Düzgün, yumuşak bir sopa getirildi. Allah’ın Elçisi emretti, adama sopa vuruldu. Sonra şöyle dedi:

“Ey insanlar! Artık Allah’ın koyduğu sınırlardan kaçınmanızın zamanı geldi. Kim bu pisliklerden bir şey yaparsa Allah’ın örtüsüyle örtünsün. Çünkü bize yüzünü gösterene Allah’ın Kitabını uygularız.” (Muvatta, Hudûd, 2/12.)

“Kim bu pisliklerden bir şey yaparsa Allah’ın örtüsüyle örtünsün” yani tevbe etsin ve kendini düzeltsin. Tevbe, günahı bırakmaktır. Kendini düzeltmek de artık o günahı yapmamak anlamına gelir. Bir kimsenin hakkı üzerine geçmişse o hakkı iade etmeden kendini düzeltmiş olamaz.

www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/zina-eden-bir-muslumanin-kurana-gore-cezasi-nedir.html

Yukarıdaki husus, İslam hukukunun tam olarak uygulandığı bir dönem ile ilgilidir.  Türkiye gibi İslam hukukunun uygulanmadığı yerlerde Allah’ın kitabını uygulayacak merci olmadığı için tevbe edip kendini düzeltmek, tek seçenek olarak kalmaktadır.

Had cezaları (Allah hakkı olarak yerine getirilmesi gereken, miktar ve key­fiyeti ayet ve hadislerle belirlenmiş cezaî müeyyidele­r) ile ilgili olarak sitemizde bulunan soru-cevapları aşağıdaki linklerden okuyabilirsiniz:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/icki-icmenin-kuran-ve-sunnette-sabit-bir-cezasi-var-mi.html 

www.fetva.net/yazili-fetvalar/kurandaki-hadd-cezalarini%E2%80%8En-tarihselligi-savunulabilir-mi.html 

www.fetva.net/yazili-fetvalar/kuranda-zina-cezasindan-baska-ceza-olmadigini-mi-soyluyorsunuz.html

Kur’an’da zina cezası niçin iki ayrı zamanda belirlenmiştir?