Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Tag: yüzü suyu hürmetine dua

Yüzü suyu hürmetine diye dua etmek caiz midir?

“Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin yüzü suyu hürmetine…. şu veli zatın yüzü suyu hürmetine duamı kabul et.” diye Allah’a dua edenler vardır. Bazı kitaplarda da bu gibi dualar yer almıştır. Ama böyle dua yapılmaz. Bu konuda Hanefî mezhebine mensup alimlerden İbn Ebi’l-İzz (öl.792 h. 1390 m.) şöyle demiştir:

“Kişinin, Allah’tan başkasını duasının kabulüne sebep kılması ve onunla tevessülde bulunması caiz değildir… O şöyle demek ister, “Falanca senin salih kullarından olduğu için duamı kabul eyle.” Onun Allah’ın salih kulu olmasıyla berikinin duası arasında ne ilgi, ne bağlantı olabilir? Bu, duada taşkınlıktır. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

“Rabbinize için için ve yalvararak dua edin. O, taşkınlık yapanları gerçekten sevmez.” (A’râf, 7/55)

Bu ve benzeri dualar, sonradan uydurulmuş dualardandır. Böylesi ne Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemden, ne sahabeden, ne tabiînden, ne de imamların birinden aktarılmıştır. Allah onların hepsinden razı olsun. Bu, ancak cahillerin ve bazı tarikatçıların yazdığı tılsımlarda bulunur.” (Ali b. Ali b. Muhammed b. Ebi’l-İzz ed-Dimaşkî, Şerh’ül-Akîdet’it-Tahâviyye, Beyrut, 1408/1988, c: 1, s. 295-297.)

“Yüzü suyu hürmetine” şeklinde dua edilir mi?

Bu tür dualar Süleyman Çele­bi’nin Mevlid‘i gibi kitaplarda yer alır. Ama böyle dua olmaz! Bu konuda Hanefî alim­ler­den İbn Ebi’l-İzz şöyle diyor:

“Kişinin, Allah’tan başkasını du­asının kabulüne sebep kılması ve onunla tevessülde bu­lun­ması caiz değildir… O şöyle demek ister: “Fa­lanca senin salih kullarından olduğu için duamı kabul eyle.” Onun Allah‘ın salih kulu olma­sıyla berikinin du­ası arasında ne ilgi, ne bağlantı olabilir? Bu, duada taşkınlık yapmaktır. Allah Teâlâ şöyle buyurur:

“Rabbinize için için ve yal­vararak dua edin. O, taşkınlık yapanları gerçekten sevmez.” (A’râf, 7/55)

Bu ve benzeri dualar, sonradan uydurul­muş­tur. Böyle bir dua ne Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sel­lemden, ne sahabeden, ne tabiînden, ne de imamların birinden aktarılmıştır. Allah hepsinden razı olsun. Bu, ancak cahille­rin ve bazı tarikatçıların yazdığı tılsımlarda bulunabilir.” (Ali b. Muhammed b. Ebî’l-İzz ed-Dimaşkî, Şerhu’l-Akîdeti’t-Tahâviyye, Beyrut, 1408/1988, c.1, s. 295-297)