Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Tag: yemin bozmak

Kardeşimle her türlü ilişkiyi kesmeye dair yemin etmiştim, bozabilir miyim?

Allah’ın bir emrini terk etmek veya bir günahı işlemek üzere yemin eden kimse, bu yeminine uymaz; bundan dolayı dola­yı keffâret verir.  Sizin de farz olan akraba ziyaretini terk etmeye dair ettiğiniz yemini bozmanız gerekir.

Allah Teâlâ yeminle ilgili olarak şöyle buyurmuştur:

قَدْ فَرَضَ اللَّهُ لَكُمْ تَحِلَّةَ أَيْمَانِكُمْ وَاللَّهُ مَوْلَاكُمْ وَهُوَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ

“Allah (gerektiğinde) yeminlerinizi bozmanın kuralını koymuştur. Sizin yardımcınız Allah’tır. O, bilir, doğru karar verir.” (Tahrîm, 66/2)

وَلَا تَجْعَلُوا اللَّهَ عُرْضَةً لِأَيْمَانِكُمْ أَنْ تَبَرُّوا وَتَتَّقُوا وَتُصْلِحُوا بَيْنَ النَّاسِ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

“Yeminlerinizde Allah’ı; iyilik yapmanıza, takvanıza ve insanların arasını düzeltmenize engel yapmayın.  Allah işitir ve bilir.” (Bakara, 2/224)

Bazı durumlarda yeminin bozulması ve haram olan şeyleri yapmaya dair yemin edilmeyeceği hakkında Hz. Peygamber’in şöyle dediği rivayet edilmiştir:

“Günaha yemin edenin yemini yemin değildir. Akraba ile ilişkiyi kesmeye yemin edenin yemini de yemin değildir.” (Ebû Dâvûd, Talak, 7)

Bu hadis, ulemanın çoğunluğu tarafından “Bir konuda yemin eder, sonra başkasını hayırlı görürsen yeminini boz, keffaretini ver ve hayırlı gördüğüne gel.” (Buhârî, Eymân 1, Müslim, Eymân, 11 (1650) hadisinden dolayı şu şekilde anlaşılmıştır:

“Kim akraba ziyaretini kesmek üzere yemin eder­se bu yeminini yerine getirmesin. Bilakis o yeminin aksine hareket etsin; fakat yeminini bozduğu için de keffaretini versin.”

Yemin keffareti hakkında daha geniş bilgi için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/keffaret-ne-demektir-yemin-keffareti-hakkinda-bilgi-verebilir-misiniz.html

Keffaret ne demektir? Yemin keffareti hakkında bilgi verebilir misiniz?

Keffaret; dinin belirli yasaklarını ihlâl eden kimsenin cezasını çekmesi ve bağışlanması için yaptığı bir esir azat etmek, oruç tutmak, fakir doyurmak ve giydirmek gibi malî ve bedenî nitelikli ibadetlerin genel adıdır.

Yemin keffareti ise bozulan bir yeminden sonra yerine getirilmesi gereken bazı şeyleri ifade eder. Bununla ilgili olarak Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

“Allah düşünmeden ettiğiniz yeminlerden sizi sorumlu tutmaz. Ama yeminlerinizle bağladığınız şeylerden dolayı sorumlu tutar. Onun kefareti; ailenize yedirdiğinizin ortalamasından on çaresizi doyurmak veya giydirmek ya da bir esiri hürriyetine kavuşturmaktır. Bunları bulamayan ise üç gün oruç tutar. Bu, yemin bozmanın keffaretidir. Yeminlerinizi yerine getirin. Allah ayetlerini size böyle açıklar ki şükredesiniz.” (Mâide, 5/89)

Ayetten de anlaşılacağı asıl olan, edilen yeminlere sadık kalmaktır. (Bununla ilgili başka ayetler için bkz. Nahl, 16/91-95) Fakat bazen yeminlerin bozulması gerekmekte ve hatta emredilmekte, bazen de çeşitli sebeplerle yeminlere uyulamamaktadır. Bu gibi durumlarda yemin bozulduğunda keffaret verilmesi gerekir. Bununla ilgili olarak Peygamberimizin şöyle dediği rivayet edilmiştir:

“Bir konuda yemin eder, sonra başkasını hayırlı görürsen yeminini boz, keffaretini ver ve hayırlı gördüğüne gel.” (Buhari, Eyman 1, Müslim, Eyman, 11 (1650)

Yemin keffareti hakkında başka bir soruya verdiğimiz cevabı okumak için aşağıdaki adresi de inceleyebilirsiniz:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/yeminden-donmek-nasil-olur.html

Yeminden dönmek nasıl olur?

Yemin keffareti ile ilgili olarak Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurmuştur:
 
“Allah, kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmaz, fakat bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Bunun da keffâreti, ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisinden on fakire yedirmek yahut onları giydirmek yahut da bir köle azat etmektir. Bunları bulamayan üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerinizin keffâreti işte budur. Yeminlerinizi koruyun (onlara riayet edin). Allah size âyetlerini açıklıyor; umulur ki şükredersiniz!” (Mâide, 5/89)
 
On fakiri yedirmek demek onları sabahlı akşamlı yedirmek demektir. Bunun yanında bir fakiri sabahlı akşamlı on gün süre ile de doyurabilirsiniz.
 
Doyurma ve giydirmenin, keffaret veren kimsenin sosyal konumuna, günlük gıda harcamalarına ve giyim tarzının ortalamasına göre olması gerekir. Doyurma ve giydirme yerine ihtiyaç sahiplerine bunların bedelleri de ödenebilir.
 
Başka bir ayette ise şöyle buyurulur:
 
“Bir de yeminlerinizi bahane ederek iyilik yapmanız, sakınmanız ve insanların arasını düzeltmenize Allah’ı engel kılmayın. Allah işitendir, bilendir.” (Bakara, 2/224)
 
Yemininiz sizin hayırlı bir iş yapmanıza engel olmamalıdır. Böyle bir yemininiz varsa derhal bu yemini bozun ve keffaretini ödeyin.