Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Tag: yaratılışı değiştirmek

Saç ektirmek caiz midir?

Saç ektirme ile ilgili olarak Din İşleri Yüksek Kurulu’nun bizim de katıldığımız kararı şöyledir:

Hadis kaynaklarında, Peygamberimiz (s.a.s.)’in dökülen saçların yerine saç taktırmaya izin vermediğine dair rivayetler vardır.

a) Medineli Müslüman bir kadın (cariye) evlenir, sonra hastalanır ve saçları dökülür. Ailesi, bu kadına saç taktırmak ister ve dini hükmünü Peygamberimize sorar. Peygamberimiz buna izin vermez ve “saç takana ve taktırana Allah merhamet etmesin (lânet etsin) der” (bk. Müslim, Libas, 117; Buhari, Libas, 83)

b) Bir kadın Peygamberimize gelir, evlendirmek istediği kızının hastalık sebebiyle saçlarının döküldüğünü, saç taktırmak istediğini söyler. Peygamberimiz izin vermez ve “Allah saç takana ve taktırana merhamet etmesin (lânet etsin) der” (bk. Müslim, Libas, 115).

Peygamberimizin saç taktırmayı yasakladığına dair başka rivayetler de vardır (bk. Müslim, Libas, 116-120). Bir kısım İslâm bilgini bu hadisleri delil alarak saç taktırmanın dinen caiz olmadığı söylemişlerse de hadisler tetkik edildiğinde Peygamberin saç taktırmaya izin vermemesinin, muhatapları aldatmaya ve yaratılışı değiştirmeye yönelik olduğu görülür (bk. Müslim, Libas, 120).

Aldatma ve yaratılışı değiştirme amacı taşımayan saç taktırma hadislerde geçen yasak kapsamına girmez. Dolayısıyla saçı dökülen bir kimsenin tedavi ile bunun önlenmesi veya yeniden saç bitmesini sağlamak için ilaçlar kullanması, saç ektirmesinde dinen bir sakınca yoktur. Ayrıca saçları dökülen bir insanın, bu durumu psikolojik açıdan kendisini rahatsız ediyorsa saç ektirebilir ve takma saç kullanabilir.

Kaş aldırmak caiz midir?

“Hz. Peygamber’den rivayet edilen bazı hadisler sebebiyle, yüzdeki kılları yolma­nın, kaşları inceltme (aldırma), kirpikleri uzatmanın şer’i hükmü İslâm âlimlerini bir hayli meşgul etmiştir.

Hz. Peygamber bir hadislerinde, “Allah yüz tüylerini yolan ve yolduran kadına lanet etsin…” buyurmuş olup (Buhârî, Libas, 84; Müslim, Libas, 120), bu yasağın hangi nevi fiilleri kapsadığı İslâm hukukçuları arasında tartışma konusu olmuştur.

Çoğunluğa göre kadının, kocası için ve onun izniyle yüzünde biten kılları alması, makyaj yapması, hatta kaşını düzeltme­si/inceltmesi caiz olup hadisteki yasak, kadının dışarı için, insanlar içine çıkmak için yüz kıllarını yolma, kaş aldırma ile ilgilidir. Malikîler de dâhil bir gurup âlim ise, bunu yaratılışı değiştirme olarak değerlendirdi­ğinden her ne surette olursa olsun caiz görmemekte veya mekruh görmektedir.

Hadiste yasaklanan kıl koparmayı, yüzde sonradan biten ve yüzü çirkinleştiren yüz kıllarını koparma değil de, kaşları inceltme veya yukarı kaldırma için kaş kıllarını yolma olarak anlamak daha doğru gözükmekte­dir.” (Ali Bardakoğlu, “Süslenme”, İslam’da İnanç İbadet Ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisi, İlmî Muşavir Ve Redaktör: İbrahim Kâfi Dönmez, İstanbul, 1997, c: 4, s: 172-173)