Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Tag: Vakıa Suresi 79. ayet

Kur’an okumak veya ona dokunmak için abdest almak şart mı?

Kur’an okumak veya ona dokunmak için abdestli olmak şart mıdır?

Kur’an-ı Kerim okumak, dinlemek veya ona dokunmak için abdest almak şart değildir! Abdestin tarif edildiği Mâide suresi 6. ayete ve “sahih” hadislere göre abdest, Kur’an okumak veya ona dokunmak için değil; namaz kılmak için şarttır. Birçok fıkıh ve ilmihal kitabında yazan “Kur’an’a abdestsiz dokunulmaz” hükmü “zayıf” rivayetlere dayanmaktadır.[1] Böylesine önemli bir konuda zayıf hadislerle amel edilerek helal veya haram belirlenemez.

Kur’an okunacağı zaman ne yapılması gerektiği ile alakalı olarak Allah Teâlâ müstakil bir ayet indirmiş, şöyle buyurmuştur:

“Kur’an okuyacağın zaman, kovulmuş/taşlanmış şeytandan Allah’a sığın.” (Nahl, 16/98)

Görüldüğü gibi Kur’an okunacağı zaman şeytandan Allah’a sığınmak haricinde herhangi bir emir bulunmamaktadır.

Kur’an’a abdestsiz olarak dokunulamayacağını ileri sürenler Ona tertemiz kılınanlardan başkası dokun(a)maz.(Vâkıa, 56/79) ayetini delil getirir, tertemiz kılınanlar ifadesi ile de abdestli olanların kast edildiğini öne sürerler. Halbuki ayetin öncesi ve sonrası dikkatli bir şekilde okunduğunda orada Kur’an’a abdestsiz dokunulamayacağından değil, başka bir şeyden bahsedildiği görülmektedir. İlgili ayetler şöyledir:

Hayır! O yıldızların mevkilerine (bulundukları yere) yemin ederim ki -eğer bilseniz bu pek büyük bir yemindir- şüphesiz bu, korunmuş bir kitapta bulunan değerli bir Kurandır. Ona tertemiz kılınanlardan başkası dokun(a)maz. Alemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir. (Vâkıa, 56/75-80)

Bağlamıyla birlikte okunduğunda 79. ayette şu an elimizde bulunan mushaflardan değil; müfessirlerden Fahreddîn er-Râzî’nin de isabetle belirttiği gibi [2] Levh-i Mahfûz’da kayıtlı bulunan ana metinden bahsedildiği anlaşılmaktadır. Aşağıdaki ayetler de bunu göstermektedir:

Doğrusu sana vahyedilen bu Kitap, Levh-i Mahfûzda bulunan şanlı bir Kurandır. (Burûc, 85/21-22)

Ayetlerde aslı Levh-i Mahfûz’da olduğu belirtilen Kur’an’a sadece tertemiz kılınanların yani meleklerin[3] dokunabileceği[4] belirtilmiştir ki sahabeden Abdullah İbn Abbâs, tâbîînden Said b. Cübeyr ve İkrime bu görüşte oldukları gibi[5] İmam Mâturîdî de tefsirinde bu anlayışı tercih etmiştir.[6] Zira ayette geçen lâ yemessuhû (لَا يَمَسُّهُ) ibaresi, “ona dokunmasın” anlamında bir nehiy yani yasaklama değil; “ona dokunamaz” anlamında nefiy yani olumsuzluk bildiren bir ifadedir.

Ayrıca Arap dili kurallarına göre eğer ifade nehiy cümlesi olsaydı i’râb, elimizdeki mushaflarda olduğu şekliyle lâ yemessuhû değil de lâ yemseshu (لَا يَمْسَسْهُ) veya lâ yemessehû (لَا يَمَسَّهُ) şeklinde olurdu.

Görüldüğü gibi ayetlerden gelenekte yaygın olarak söylenegeldiği gibi Kur’an’a abdestsiz dokunulmaz hükmünü çıkarmak Arap dili kuralları açısından da mümkün değildir.

Meseleye rivayetler açısından bakıldığında da durum aslında bundan farklı değildir. Mesela Abdullah İbn Abbâs’tan gelen rivâyete göre, bir defasında Resûlullâh tuvalet ihtiyacını giderip gelmiş, tam kendisi için hazırlanan yemeğe oturacakken oradakiler: “Abdest almak için sana su getirelim mi Ya Resûlallâh?” demişler, bunun üzerine O şöyle buyurmuştur:

“(Hayır!) Bana sadece namaza kalktığım zaman abdest almam emredildi!”[7]

Nebîmiz, “Bana sadece namaza kalktığım zaman abdest almam emredildi” sözüyle: Müminler! Namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın. Başınızı mesh edin, ayaklarınızı da topuklarınıza kadar…” (Mâide, 5/6) âyet-i kerimesine işaret etmiş ve namaza kalkmanın dışında hiçbir iş için abdest almakla emrolunmadığını ifade buyurmuştur. Eğer Kur’an’a dokunmak için de abdest alınması şart olsaydı O: “Bana sadece namaza kalkacağım ve Kur’an’a dokunacağım/okuyacağım zaman abdest almam emredildi” derdi. [8]

KAYNAK: Yahya Şenol, “Bize Soruyorlar”, Kitap ve Hikmet Dergisi, Ocak-Mart 2016, Sayı: 12, s: 98-99.

Vâkıa sûresi 79. ayetteki “mutahharûn” kelimesi ne manaya gelir?

Mutahhar kelimesi, Arapça ism-i mef’ûl kalıbında bir kelime olup “temizlenmiş, temiz tutulmuş” manasına gelmektedir. Vâkıa sûresinin 79. ayetinde “melekler” lafzı açık bir şekilde zikredilmemekte; fakat ayetin öncesi ve sonrasına bakıldığında mutahhar kelimesi ile meleklerin kastedildiği anlaşılmaktadır.

Bir şeyin mutahhar olması onun önceden pis olduğu anlamına gelmez. Mutahhar olan şey her türlü pis ve pisliklerden korunmuş olan şeydir. Nitekim aynı kelime Abese 80/14. ve Beyyine 98/2. ayetlerinde Kur’an sayfaları ve amel defterleri için kullanılmıştır.

Kelimenin Vâkıa 79. ayette “temiz olarak” şeklinde çevrilmesi Arap dili açısından mümkün değildir. Zira ayetteki mutahharûn kelimesi hâl değil; yemessühû fiilinin fâili konumundadır. Buna göre ayetin anlamı şöyle olmalıdır:

“Ona -Levh-i Mahfuz’da bulunan Yüce Kur’an’a- temiz tutulmuş olanlardan başkası dokunamaz.” (Vâkıa, 56/79)

NOT: Lütfen aşağıdaki linkte bulunan görüntülü cevabı da izleyiniz:

www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/kuran-i-kerime-abdestsiz-olarak-dokunulabilir-mi.html