Tag: sadece farzları kılmak
Namaz, Allah’ın kulları üzerine farz kıldığı bir ibadet olup onu terk etmek veya geciktirmek asla söz konusu değildir. İnsanların bu ibadeti kolay yapabilmesi için Allah bazı hafifletmelerde bulunmuştur. Mesela yolculukta bazı namazların rekât sayısının kısaltılması, öğle ile ikindi ve akşam ile de yatsı namazlarının birleştirilerek kılınması gibi. Bu birleştirmeye yolculukta ruhsat verildiği gibi, mukimlikte de ruhsat verilmektedir. Dolayısıyla söz konusu insanlar iş yerlerinde namazlarını birleştirerek kılabilirler. Mesela öğle paydosunda öğle ve ikindi namazlarını birleştirerek kılmalarında bir sakınca yoktur. Bir işçi iş yerinde kaç namaz vakti kalmaktadır? Genellikle öğle ve ikindi namazlarını eda etmede bir zorluk yaşanmaktadır. Bu sorun da verilen aralarda, paydoslarda, öğle ile ikindiyi birleştirerek kılmak suretiyle aşılabilir. Namazların sadece farzlarını kılmak yeterlidir.
Gece vardiyasında çalışan biri, iş yerinde akşam namazını kılma fırsatı bulamazsa onu da yatsı namazı ile birleştirerek kılabilir. Bu iki namazı, akşam vaktinde birleştirebileceği gibi yatsı vaktinde de birleştirebilir. Bu durumda da namazların sırf farzını kılması yeterlidir. Yani hiçbir surette namazını terk edemez. Kişi, aç kalmamak için nasıl çalışmaya muhtaç ise Müslüman kalabilmek için de ibadete muhtaçtır.
Ayrıca şu da bilinmelidir ki abdest alırken ve namaz kılarken ayakkabıların çıkarılması şart değildir. Abdestte ayakkabıların üzerine mesh edilebileceği gibi ayakkabılarla namaz da kılınabilir.
Cuma namazı konusuna gelince: Eğer çevrede cuma namazı kılınan ve isteyen herkesin katılabileceği bir cami/mescit varsa bu insanlar Cuma namazına gitmek için ellerinden gelen gayreti göstermelidirler. Fakat her yolu denemelerine rağmen Cuma namazına gidemezlerse diğer günlerde olduğu gibi öğle namazını kılmaları gerekir.
Cevabın yayımlandığı yer için bkz: Yahya Şenol-Enes Alimoğlu, İnsanlık Tarihi Boyunca O Namaz, Süleymaniye Vakfı Yayınları, İstanbul, 2016, s. 151-152.
Namaz Allah’ın kesin emri ve müslümanların temel dini görevlerindendir. Her müslümanın onu zamanında ve şartlarına uygun olarak güzelce kılması gerekir. Farz bir namaz, işin aksaması sebebiyle kazaya bırakılamaz. Cephede savaşan müslüman askerler, çatışma zamanına denk gelse dahi namazlarını kazaya bırakamazlar. Çünkü Kur’an ve sünnette namazın kazası diye bir şey yoktur. Sadece uyuyan, bayılan ve unutan kimseler uyandığında / ayıldığında / hatırladığında namazlarını vakitleri dışında kılabilirler. Bu, onlar için bir kaza değil; eda olur. Bunun dışında kalan kimselerin gerek keyfi olarak gerekse gevşeklikten, tembellikten dolayı namazları vakit dışında kılmaları diye bir şey söz konusu değildir.
İş yerinde namaz kılmak için ne gerekiyorsa onu yapın; sadece farzı kılın, yeter. Namaz kıldığınız takdirde işinizi kaybetmekten korkuyorsanız Bakara suresinin 239. ayetine göre yürüyerek veya oturarak da kılabilirsiniz. Ama hiçbir halde kazaya bırakamazsınız.