Tag: oruç fidyesi
Oruç tutmamak için meşru mazeretler, hastalık ve yolculuktur. Bunun dışında herhangi bir mazeret kabul edilmemektedir.
Hasta ve yolcu olanlar da tutamadıkları oruçlarını Ramazandan sonra kaza etmekle mükelleftirler. Bunun yerine herhangi bir ödeme yapılması söz konusu değildir. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“Orucu sayılı günlerde tutun. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan tutamadığı günler sayısınca başka günlerde oruç tutsun…
Ramazan öyle bir aydır ki Kur’an o zaman indirilmiştir. O insanlara yol gösterir. Onda doğru yolun açık belgeleri vardır, iyiyi kötüden ayırır. Sizden kim bu aya erişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta olur veya yolculukta bulunursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde oruç tutsun. Allah size kolaylık ister, zorluk istemez. Bu kolaylıkları, sayıyı tamamlamanız ve size yol gösterdiğine karşılık onu ululamanız için meşru kılmıştır; ola ki şükredersiniz.” (Bakara, 2/184-185)
Daha geniş bilgi için aşağıdaki linkte bulunan soru-cevabı da okumanızı tavsiye ederiz:
www.fetva.net/yazili-fetvalar/oruc-tutamayan-hastayasli-ve-gucsuz-olanlar-ne-yapmali.html
Oruç, kişinin bizzat yapması gereken bir bedeni ibadettir. Onun için hiç kimse kendi yerine bir başkasına oruç tutturamaz.
Fidyeye gelince o, orucu kaza ettikten sonra yoksullara verilmesi gereken maddi bir yardımdır. Bununla ilgili olarak geniş bilgiye aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
Allah Teâlâ, hasta ve yolcu olanlara oruç tutmama ruhsatı verdikten sonra şöyle buyurmuştur:
“Oruç tutmanız sizin için daha iyidir. Eğer bilmiş olsaydınız!” (Bakara, 2/184)
Bir başka ayette de şöyle buyurmuştur:
“Allah, kimseye gücünün yettiğinden fazlasını yüklemez.” (Bakara, 2/286)
Allah Teâlâ hasta ve yolcuların oruç tutmalarının daha iyi olacağını bildirdiğine göre onların oruç tutabilecek güçte oldukları anlaşılır. Zaten Bakara 185. ayette bu ruhsatın sebebi şu şekilde açıklanmıştır:
“Allah size kolaylık ister, zorluk istemez.”
Oruç tutması mümkün olmayacak derecede güçsüz olanlar, ister yaşlı ister hasta isterse diğer durumlarda olsunlar Allah’ın oruçla mükellef kıldığı kişilerden olmazlar. Bunlar “oruç tutmaları daha hayırlı” olan kişiler gibi değildirler.
Bunlara fidye verme yükü de yüklenmemiştir. Çünkü Bakara suresi 184. ayette geçen fidye, oruç tutabilenlerin Ramazan bayramında vermekle yükümlü oldukları fitredir. Bunların oruca gücü yetmediği için fitre vermeleri de gerekmez.
NOT: Oruç fidyesi ile ilgili olarak sitemizde yer alan bir yazıyı okumak için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız: