Tag: ölülere Kur’an okumak
İlgili rivayetin metni şöyledir:
من مر على المقابر فقرأ فيها إحدى عشرة مرة : {قل هو الله أحد} ثم وهب أجره للأموات؛ أعطي من الأجر بعدد الأموات
“Kim mezarlıklardan geçer ve orada 11 defa İhlâs sûresini okur da sevabını ölmüşlere bağışlarsa ölüler adedince ona sevap yazılır.”
Hadislerle ilgili sağlam kaynaklarda böyle bir rivayet bulunmamaktadır.
Aclûnî, halk arasında hadis olarak bilinen meşhur rivayetleri topladığı Keşfü’l-Hafâ adlı eserinde bu rivayetin Râfiî’nin Târih’inde yer aldığını belirtmekte; fakat rivâyetin sıhhat durumuna dair herhangi bir bilgi vermemektedir. (Bkz: Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, c: 2, s. 282)
Muhaddislerden Fettenî ise uydurma hadisleri topladığı eserinde bu rivayetin “uydurma” olduğunu belirtmektedir. (Bkz. Fettenî, Tezkiretü’l-Mevzû’ât, s. 220)
Senet açısından uydurma olduğu anlaşılan bu rivayetin metin açısından da sahih olması mümkün değildir. Zira ölmüşlerimizin ardından Kur’an okunup sevabının onlara bağışlanabileceğine dair herhangi bir ayet veya sahih hadis yoktur.
Bu konu hakkında daha geniş bilgi için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:
www.fetva.net/yazili-fetvalar/olulerin-ruhlarina-kuran-okunur-mu.html
Nebîmize nispet edilen bu rivayet şöyledir:
“Ölülerinizin ardından Yasin okuyun (اقرءوا { يس } على موتاكم ).” (Ebû Dâvûd, Cenâiz, 24; İbn Mâce, Cenâiz, 4)
Bu rivayetin zayıf olduğunu çeşitli hadis âlimleri eserlerinde zikretmektedirler. Ebu Bekr İbnü’l-Arabî, Dârekutnî’nin bu rivayetle ilgili olarak “Bu hadisin isnadı zayıftır, metni meçhuldür, bu konuda sahih bir hadis yoktur.” dediğini rivayet etmiştir: (İbn Hacer, et-Telhîsu’l-Habîr, c: 2, s. 244-245. Ayrıca bkz: Mizzi, Tuhfetü’l-Eşrâf, c: 8, s. 465; İbnü’l-Kattân, Beyânü’l-Vehm ve’l-Îhâmi’l-Vâkıayn fî Kitâbi’l-Ahkâm, c: 5, s. 49).
Zayıf hadisler de dini konularda delil olamaz.
www.fetva.net/yazili-fetvalar/zayif-hadisle-amel-edilir-mi.html
Ölülerin ardından Kur’an okunması ile ilgili ilmi bir makale kaleme almış olan Mustafa Özel, makalesinde şu sonuçlara varmıştır:
1- “Ölülere Kur’an okunmasıyla ilgili Kur’an-ı Kerim’de ne doğrudan ne de dolaylı bir bilgi mevcuttur.
2- Peygamberimizin sözlerini içeren makbul ve muteber hadis kitaplarında da bu konuyu doğrudan ele alan sahih/sağlam bir haber bulunmamaktadır. Kaynaklarda yer alan hadislerin tamamına yakını ya zayıf ya da mevzu/uydurmadır. Bu bağlamda sahih hadis kitaplarındaki tek hadis, Ebû Dâvûd ve İbn Mâce’de yer alan ve her iki kaynakta da Mâ’kil b. Yesâr tarafından rivayet edilen Yasin suresinin okunmasıyla ilgili hadistir. İlk kaynakta alâ (علي) cer edatıyla, ikinci kaynakta ise “inde (عند)” mekân zarfıyla yer alan hadisin delâleti sorunludur.
3- İslam’ın ilk dönemlerinde olmayan bu uygulama, büyük ölçüde, tarihi süreç içerisinde ortaya çıkan uygulamalara dayanmaktadır. Bu, bir takım psikososyal nedenlerle ortaya çıkmış olabilir. En azından bunun Müslümanların öte dünyaya yolcu ettikleri dindarlarıyla ilişkilerini bir biçimde devam ettirme ve onlara saygı aracı olarak değerlendirdikleri düşünülebilir.” (Mustafa Özel, “Ölünün Ardından Kur’an-ı Kerim Okunmasının Dini Dayanakları”, İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, sayı: 7, Nisan 2006, s. 484-485. Makaleye erişim: isamveri.org/pdfdrg/D02533/2006_7/2006_7_OZELM.pdf)
Ölülerin ardından Kur’an okunmasıyla ilgili daha geniş bilgi için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:
www.fetva.net/yazili-fetvalar/olulerin-ruhlarina-kuran-okunur-mu.html
Ölmüşlerin ardından onlar için edilen duanın mekânı önemli değildir. Kabir ziyaretinin önemi, ziyaret eden kişiye ölümü hatırlatmasıdır. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem, kabir ziyaretini tavsiye etmiş ve: “Kabirleri ziyaret ediniz, bu size ahireti hatırlatır.” (İbn Mâce Sünen, Cenâiz, 47) buyurmuştur.
Kabir ziyaretinde bulunan kişi, ahireti hatırlamalı, dünyanın geçici olduğunu ve bir gün kendisinin de öleceğini düşünmelidir. Kabrin yanına gelince; “Müminler yurdunun sakinleri! Sizlere selam olsun. İnşâallâh biz de size katılacağız. Allah bizden ve sizden ölmüş ve ölmemiş olanlara ikramda bulunsun. Allah’tan bize ve size afiyet dileriz. Ey Allah’ım! Bunlara rahmet eyle, bunları bağışla. Cehennem azabından koru, onları Cennetine koy.” Şeklinde dualar edilebilir. Bunlar Peygamberimizin davranışları ve bizlere tavsiyesidir.
www.fetva.net/yazili-fetvalar/mezarlik-yanindan-gecerken-sarki-turku-dinlemek-caiz-mi.html
Ölmüşlerimizin ardından yapılması gerekenlerle ilgili olarak lütfen aşağıdaki linkleri tıklayınız:
www.fetva.net/yazili-fetvalar/olulerin-ruhlarina-kuran-okunur-mu.html
www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/geceleyin-mezarliktan-gecerken-fatiha-okumak-gunah-midir.html
Cesetlerin çürümesi meselesine gelince:
Allah Teala şöyle buyurmuştur:
“Sizi topraktan yarattık, yine ona döndüreceğiz ve sizi bir kere daha topraktan çıkaracağız.” (Taha 20/55)
Ayete göre bütün insanlar eninde sonunda toprak olacaklardır. Cesedin çürümesi, çeşitli fiziki şartlara bağlıdır. Yeniden yaratılışa kadar çürüyüp toprak olma işlemi tamamlanacaktır. Cesedin çürümesi ile kişinin iyiliği veya kötülüğü arasında bağlantı da yoktur. Nitekim firavunların cesetleri mumyalandığı için çürümemiştir. Ama kıyamet öncesi şartlar gerçekleşince onlar da çürüyeceklerdir.
Ölen kişinin arkasından okunan Kur’an-ı Kerim’in ölüye bir etkisi söz konusu değildir. Bununla ilgili hiçbir delil bulunmamaktadır.
Fakat bizden önceki müslüman kardeşlerimiz için hayır dualar etmemizi bizzat Allah Teala bizlere tavsiye etmiş, Nebimiz de bu yöndeki uygulamaları ile bizlere örnek olmuştur.
Allah Teala şöyle buyurur:
“Onlardan sonra gelenler: «Rabbimiz! Bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizde müminlere karşı kin bırakma; Rabbimiz! Şüphesiz Sen şefkatlisin, merhametlisin» derler.” (Haşr, 59/10)
Kıldığımız her namazın sonunda şu duayı okumamız tavsiye edilmiştir:
“Rabbimiz; hesabın görüldüğü günde beni, anamı, babamı ve tüm mü’minleri bağışla.” (İbrahim, 14/41)
Ebû Üseyd Mâlik İbni Rebîa es-Sâidî radıyallahu anh şöyle dedi: Bir gün biz Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzurunda otururken Selemeoğulları kabilesinden bir adam çıkageldi ve:
– Yâ Resûlallah! Anamla babam öldükten sonra onlara yapabileceğim bir iyilik var mı? diye sordu.
Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu:
– “Evet, onlar için dua eder günahlarının bağışlanmasını dilersin, vasiyetlerini yerine getirirsin, akrabasını koruyup gözetirsin, dostlarına da ikramda bulunursun.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 120; İbn Mâce, Edeb, 2)
Kur’an ölüler için değil; yaşayan insanlar için indirilmiştir. Allah Teala şöyle buyurmuştur:
“Biz ona şiir öğretmedik. Zaten ona yaraşmazdı da. Onun söyledikleri, ancak Allah’tan gelmiş bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’dır. Diri olanları uyarsın ve kâfirler cezayı hak etsinler diye.” (Yasin, 36/69-70)
Kur’ân’ın sevabı ancak onu anlayarak okuyan ve yaşamaya çalışan kişiye aittir. Ancak ölen kimse hayatta iken başka bir kimseye Kur’an okumayı öğretmişse veya öğrenmesine vesile olmuşsa, o öğrettiği kimse Kur’an’ı her okuduğunda o kimseye de sevap yazılır. Bu da zaten o güzel amele vesile olmanın sevabıdır.
Lütfen aşağıdaki linkleri de tıklayınız:
www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/geceleyin-mezarliktan-gecerken-fatiha-okumak-gunah-midir.html
Hayızlı olmak kabir ziyaretine engel değildir. Bu durumda olan bir bayan kabirde yatan kişi için dua edebilir. Kur’an-ı Kerim’den de dua ayetlerini okuyabilirsiniz. Özellikle dua ayetlerini dedik ki bu da kabirde yatan kişiye dua etmeniz içindir. Yoksa Kur’an-ı Kerim’in okunup sevabının ölülere bağışlanacağına dair ne bir ayet ne de bir hadis mevcuttur. Kur’an’ın sevabı ancak onu anlayarak okuyan ve yaşamaya çalışan kişiye aittir. Ancak ölen kimse hayatta iken başka bir kimseye Kur’an okumayı öğretmişse veya öğrenmesine vesile olmuşsa, o öğrettiği kimse Kur’an’ı her okuduğunda o kimseye de sevap yazılır. Bu da zaten o güzel amele vesile olmanın sevabıdır.
Bu arada, hayızlı kadının Kur’an okuyup okuyamayacağına dair www.suleymaniyevakfi.org sitemizin ARAŞTIRMALAR bölümünde FIKHİ YORUMLARLA ABDEST-İBADET İLİŞKİSİ adlı çalışmayı okumanızı tavsiye ediyoruz.