Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Tag: nikah

Nişandan sonra taraflar evlenmekten vazgeçebilirler mi?

Nişan, ileride evlenmek üzere verilen sözden ve yapılan bazı törenlerden ibarettir. Söz kesmek, ileri bir tarihte evlenmeyi kararlaştırmak demektir. Dolayısıyla nişanlanma ve söz kesme taraflar arasında bir nikâh bağı doğurmaz. Çünkü nikâh, tarafların birbirlerini karı koca olarak kabul ettiklerini, şahitler huzurunda usulüne uygun olarak ifade etmelerinden ibarettir. Nişan, nikâh sayılmadığı için nişanlılar baş başa kalamazlar, biri ölünce diğeri ona mirasçı olamaz. Taraflardan her biri evlenmekten vazgeçebilir.

Nişan bozulursa hediye ve altınlar iade edilir mi?

Nişan esnasında verilen hediyeler evlenmek maksadıyla verilen hediyelerdir. Dolayısıyla nişan bozulup evlenme maksadı ortadan kalkınca verilen hediye ve altınlar geri alınır. Fakat hediyelerden harcanan yani tüketilen olmuşsa bunların bedeli kız tarafından geri istenmez; harcanan harcanmıştır. Nişandan sonra nikahsız olarak meydana gelen halvet ise günahtır, buna her iki tarafın tevbe istiğfar etmesi gerekmektedir.

Düğünde, nikâhta takılan altın ve takıların hükmü nedir?

Düğünde kız tarafından kıza takılan para ve takılar kıza verilen hediye; erkek tarafından kıza takılan para ve takılar ise kızın mehrine sayılır. Dolayısıyla her ikisi de kıza aittir, onun malıdır. O izin vermediği müddetçe kocası bunlara el süremez. Kendisi de istediği gibi bunda tasarruf edebilir. Nisap miktarını aşarsa zekatını da yine kendisi verir.

“Müminler! Kendilerinden hoşlanmadığınız halde[1] kadınlara mirasçı olmaya kalkmanız size helal değildir. Onlara verdiğinizden herhangi bir şeyi geri almak için baskı da yapmayın; ispatlanabilir bir fuhuş yapmış olurlarsa o başka. Onlarla marufa uygun geçinin. Eğer onlardan hoşlanmadıysanız bakarsınız ki, siz bir şeyden hoşlanmıyorsunuz ama Allah onda birçok hayırlar yaratacak olabilir.” (Nisa 4/19)


1. Ayetteki “Kendilerinden hoşlanmadığınız halde” ifadesi kerhen = كرها kelimesinin tercümesidir. Bu kelime haldir yani durum bildirir. Tefsir ve mealler onun kadınların durumunu bildirdiği şeklinde değerlendirmişler ve ayete şu şekilde anlam vermişlerdir. “Kadınlara zorla mirasçı olmaya kalkmanız size helal değildir.” Bunu iki şekilde açıklamışlardır. Biri, kadının kendisinin bir miras malı gibi algılanmasıdır. Ayete bu şekilde bir anlam vermek, onu tarihe gömmek olur. Diğeri de bir kişinin, ayrılmak isteyen bir kadını boşamayıp ölmesini beklemesi ve zorla ona mirasçı olmasıdır. Kur’an’ın kadına iftida hakkı vermesi sebebiyle bu da mümkün olamayacağından “kerhen” kelimesinin failinin yani kocaların durumunu bildirir şekilde tercümesi daha uygundur. Böyle bir tercüme ilgili ayetlerle bütünlük oluşturmaktadır

Bir erkek bir bayanı sevebilir mi?

Bir erkeğin bir bayanı ya da bir bayanın bir erkeği sevmesi günah değildir. Günah olan, dinen birbirlerine yabancı olan iki karşı cinsin aralarında nikah olmadan yalnız başlarına kalmaları, el ele tutuşmaları, sarılmalarıdır.

Evlilik amacıyla kız ile erkeğin, başbaşa olmamak şartıyla tanışmaları ve konuşmaları caizdir. Bunun dışında, günaha götürecek her türlü ilişki haramdır.