Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Tag: Namaz

Kaza namazı var mıdır?

Peygamber efendimizin uygulamasında bu iki durumun dışında, bir de hendek savaşında düşmanın fırsat vermemesi sebebiyle namazın kazaya kalması vardır. Hanbeli mezhebi bu üç durum dışında kazayı kabul etmez. Deliller bu mezhebi desteklemektedir. Şafiî, Malikî ve Hanefî mezhepleri ise yukarıdaki olaylara kıyasla vaktinde kılınamayan her namazın kaza edileceği görüşüne varmışlardır.

Bilmeden yanlış tarafa doğru kıldığım namazlar ne olacak?

Kıble yönünü bilmeyen ve yanında soracak bir adam bulamayan kimse, araştırma yapar. Bazı işaretlere, güneşe ve yıldızlara bakarak kıble yönünü araştırır ve kanaat getirdiği tarafa doğru namazını kılar. Namazını tamamladıktan sonra kıble yönünü belirlemede hata ettiğini anlarsa artık o namazı iade etmez. Fakat namaz içinde iken kıble yönünü bilecek olsa o tarafa dönerek namazını tamamlar; yeniden kılması gerekmez. Kıble yönü üzerindeki şüphe, ister şehir içinde, ister kırda, ister karanlık gecede ve gündüz vaktinde olsun, durum aynıdır. Böyle bir kimsenin kapıları çalıp kıbleyi sorması gerekmez.

Uzaydaki astronotlar nasıl ibadet yapacak?

Kişi 24 saat içinde beş vakit namaz kılmakla sorumludur. Oruç da tan yerinin ağarmasından güneşin batmasına kadar tutulur. Astronot, kendi durumunu Dünyadaki durumla kıyaslar, bir vakit belirler ve ibadetlerini ona göre yapar.

Uzay elbiseleri içinde abdest ve teyemmümün nasıl olacağını anlatabilmek için o elbiselerle ilgili geniş bilgiye ihtiyaç vardır.

“Allah kimseye kaldıramayacağı yük yüklemez ” bu neyi ifade ediyor?

Allah insanı belli bir kuvvet ve kısıtlı imkânlarla donatılmış bir şekilde yaratmıştır. Bu yüzden insan bazen çeşitli nedenlerden dolayı bazı sorumluluklarını yerine getiremez. Mesela yolculuk esnasında gerek meşakkat gerekse vakit darlığından dolayı namazların ifasında bazı şartlar ortadan kalkar: Farzlar iki rekâta düşer ve namazlar birleştirilebilir. Oysa namaz beş vakit olarak farz kılınmış bir ibadet olup; öğle, ikindi ve yatsı namazlarının farzları dört rekâttır. Fakat Allah bu durumda insanın güç yetiremeyeceği için bazı kolaylıklar var etmiştir. Fıkıh kitaplarından RUHSAT başlıkları adı altında işlenen konular buna örnek olabilir.

Kılamadığım namazlarımı işten gelince akşam kılarsam olur mu?

Namaz Allah’ın kesin emri ve müslümanların temel dini görevlerindendir. Her müslümanın onu zamanında ve şartlarına uygun olarak güzelce kılması gerekir. Farz bir namaz, işin aksaması sebebiyle kazaya bırakılamaz. Cephede savaşan müslüman askerler, çatışma zamanına denk gelse dahi namazlarını kazaya bırakamazlar. Çünkü Kur’an ve sünnette namazın kazası diye bir şey yoktur. Sadece uyuyan, bayılan ve unutan kimseler uyandığında / ayıldığında / hatırladığında namazlarını vakitleri dışında kılabilirler. Bu, onlar için bir kaza değil; eda olur. Bunun dışında kalan kimselerin gerek keyfi olarak gerekse gevşeklikten, tembellikten dolayı namazları vakit dışında kılmaları diye bir şey söz konusu değildir.

İş yerinde namaz kılmak için ne gerekiyorsa onu yapın; sadece farzı kılın, yeter. Namaz kıldığınız takdirde işinizi kaybetmekten korkuyorsanız Bakara suresinin 239. ayetine göre yürüyerek veya oturarak da kılabilirsiniz. Ama hiçbir halde kazaya bırakamazsınız.

Namazını bilerek terkedenlere kaza namazı farz değil mi?

Uyuyakalanların ve unutanların vakti çıkmış dahi olsa namazlarını uyandıklarında ve hatırladıklarında kılmalarına dair emir Kur’an’ın gereğidir. Çünkü unuttuklarımızdan ve hatalarımızdan Allah bizleri sorumlu tutmayacaktır. (Bakara, 2/286) Bu haller, kulun gücünün yetmeyeceği hallerdir. Allah kullarını güçlerinin yetmediği şeyden sorumlu tutmaz.

Vakitle mukayyet olduğu Kuran’la sabit olan namaz, (“Namaz inananlara vakitleri belirlenmiş olarak farz kılınmıştır.” Nisa, 4/103) bu belirli vakitler dışında kılınamaz. Bu sebeple Allah Teâlâ, yolculukta bir düşmanla karşılaşan Müslümanların, namazlarını bir rekâta indirebileceklerini Nisa 102. âyette bildirdikten sonra Nisa 103’te bunun sebebi olarak yukarıdaki hükmü zikretmiştir. Kuran’da belirtilen ve Resulullahın sözleriyle teyit edilen mazeret durumları istisna edilmiştir. İstisnai olan bir hüküm kıyası kabul edenlerin kıyas nazariyesine göre bir başka hükme “asıl” olamaz. Mazeret kapsamına girdikleri için vakit şartı düşürülen ve vakti dışında kılmalarına rağmen bu kişilerin mazeretlerinden dolayı sanki vaktinde eda etmiş gibi kabul edildiklerine dair bir hüküm namazı kasten terk edenler için nasıl evleviyetle geçerli olabilir? Bu kişiler vakti dışında kıldıklarında namazlarını kaza değil eda etmiş oluyorlar. Eda edenlerin durumu kaza için asıl olamaz.

Kaza namazı ile ilgili ayrıntılı bilgi için lütfen aşağıdaki programı izleyin: