Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Tag: mirasla ilgili ayetler

Mirasla ilgili hükümler niçin farklı farklı ayetlerde anlatılıyor?

Kur’an, bir fizik, bir hukuk, bir matematik kitabı gibi konulara ayrılmış değildir. Öyle olsa ancak sayılı birkaç konuya değinebilirdi. Hâlbuki o, her şeyi açıklayan Kitaptır. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

“Biz bu Kitab’ı sana indirdik ki her şeyi açıklasın, doğru yolu göstersin, ona bağlananlara bir ikram ve bir müjde olsun.” (Nahl 16/89)

www.fetva.net/yazili-fetvalar/kuranda-konular-nicin-farkli-farkli-surelerde-islenmis.html

Her şeyi açıklamasının belli bir usulü vardır. Bununla ilgili ayetler şöyledir:

Elif, Lâm, Râ. Bu öyle bir kitaptır ki ayetleri muhkem kılınmış, sonra hakîm olan ve her şeyin iç yüzünü bilen Allah tarafından açıklanmıştır.” (Hûd 11/1)

Allah sözün en güzelini, müteşâbih mesânî bir kitap olarak indirmiştir.” (Zümer 39/23)

Birbirine benzeyen iki şeye müteşâbih denir. Mesânî (مثَانِي) ise ikişer anlamına gelen mesnâ (مثَنى)’nın çoğuludur. Demek ki, Kur’ân ayetleri birbirine benzer ikişerli kümelerden oluşmaktadır. Bu, bir ayetin birçok ayetle benzeştiğini ve ikili ilişki içinde olduğunu gösterir.

Mirasla ilgili ayetler de böyledir. Bakara 180. ayette mirası paylaştırma görevi, topluma yani Müslümanlara yüklenmiştir. Bunu ayetin “size farz kılındı (كتب عليكم)”  ifadesinden anlamaktayız. “Marufa uygun olarak (بالمعروف) ifadesinden de bunun “belirli hisseler” olduğu anlaşılmaktadır. Oranların değişmez olduğu ise hem Nisa 11. ayette hem de Bakara 181. ayette açıkça bildirmektedir.

Miras hükümleri, Bakara 180; Nisâ 7, 11, 12 ve 176. âyetlerde doğrudan yer aldığı gibi Enfâl 8/75 gibi bazı âyetlerde de dolaylı olarak yer almaktadır.

Kur’an’ın Kur’an’ı açıklaması usulü hakkında ayrıntı için de lütfen bakınız:

www.suleymaniyevakfi.org/arastirmalar/kurani-aciklamada-usul.html

Nisâ 7. ayete göre kadınlarla erkekler miras konusunda eşit midirler?

O ayette Allah Teala, şöyle buyurmuştur:

“Ana babanın ve yakınların bıraktıklarından, erkeklere hisse vardır. Ana babanın ve yakınların bıraktıklarından kadınlara da hisse vardır. Bunlar, az veya çok, belirli bir hissedir.” (Nisâ, 4/7).

Ayet mealindeki “erkeklere hisse vardır (…) kadınlara da hisse vardır.” ifadeleri, Arapça’sındaki “نصيب , nasîbun” kelimesinin Türkçe karşılığıdır. Bu da ‘belirli bir hisse, pay’ anlamında olup “mirasçılık açısından” kadınlarla erkekler arasında farklılık olmadığını; farklılığın, hisselerde olduğunu belirtmektedir. Zaten devamındaki ayetlerde de bu hisseler belirtilmiştir.

İlgili ayetler şöyledir:

“Allah evladınız hakkında erkeğe, iki kız hissesi vasiyet eder. Eğer kızlar ikinin üstünde ise, bıraktığının üçte ikisi onlarındır; şayet bir kız ise yarısı onundur. Ana babadan her birine, ölenin çocuğu varsa altıda bir verilir. Ölenin çocuğu olmaz, anası babası ona varis olursa anasına üçte bir pay verilir. Kardeşleri varsa, altıda biri annesinindir. Bunlar, yaptığı vasiyetin yerine getirilmesinden veya borcunun ödenmesinden sonra olur. Babalarınız ve oğullarınız… Onlardan hangisinin menfaat bakımından size daha yakın olduğunu bilmezsiniz. (Bu sebeple) paylar Allah tarafından belirlenmiştir. Allah bilir, doğru karar verir.

Kadınlarınızın çocukları yoksa bıraktıklarının yarısı sizindir, çocukları varsa, bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Bunlar, yaptığı vasiyetin yerine getirilmesinden veya borcunun ödenmesinden sonra olur. Sizin çocuğunuz yoksa ettiğiniz vasiyet veya borç çıktıktan sonra bıraktıklarınızın dörtte biri karılarınızındır; çocuğunuz varsa, bıraktıklarınızın sekizde biri onlarındır. Eğer bir erkek veya kadına kelale yollu (çocuğu ve babası olmadığı halde) varis olunuyor ve bunların ana-bir erkek veya bir kız kardeşi bulunuyorsa, her birine edilen vasiyetten veya borçtan arta kalanın altıda biri düşer; ikiden çoksalar, üçte birine, zarara uğratılmaksızın ortak olurlar. Bunlar Allah tarafından vasiyet edilmiştir. Allah bilendir. Halim’dir.

Bunlar Allah’ın yasalarıdır. Allah’a ve Peygamberine kim itaat ederse onu içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır, orada temellidirler, büyük kurtuluş budur.

Kim Allah’a ve Peygamberine baş kaldırır ve yasalarını aşarsa, onu, temelli kalacağı cehenneme sokar. Alçaltıcı azap onadır.” (Nisâ, 4/11-14)

Lütfen aşağıdaki linki de tıklayınız:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/kuran-i-kerim-mirasdan-kadina-1-erkege-2-pay-verilmesini-ongoruyor-neden.html

Ağabeyler kızkardeşlerini mirastan mahrum edebilirler mi?

Miras payları Allah tarafından belirlenmiş haklardır. Anne-baba veya kardeş de olsa kimse kimsenin hakkına el süremez. Bu, büyük bir günahtır.

Kayınpederinizin mirası sekize bölünmelidir. Bir pay eşine (kayınvalidenize), bir pay kızına (eşinize), ikişer pay da erkek çocuklarına verilmelidir.

Eşiniz hiç çekinmeden Allah Teâlâ’nın kendisi için belirlediği hakkı annesi ve kardeşlerinden istesin.

Kendilerine miras kalanlar aşağıdaki ayetleri daima göz önünde bulundurmalı, mirası buna göre paylaştırmalı ve hiç kimse kimseye haksızlık etmemelidir.

İlgili ayetler şöyledir:

“Allah evladınız hakkında erkeğe, iki kız hissesi vasiyet eder. Eğer kızlar ikinin üstünde ise, bıraktığının üçte ikisi onlarındır; şayet bir kız ise yarısı onundur. Ana babadan her birine, ölenin çocuğu varsa altıda bir verilir. Ölenin çocuğu olmaz, anası babası ona varis olursa anasına üçte bir pay verilir. Kardeşleri varsa, altıda biri annesinindir. Bunlar, yaptığı vasiyetin yerine getirilmesinden veya borcunun ödenmesinden sonra olur. Babalarınız ve oğullarınız… Onlardan hangisinin menfaat bakımından size daha yakın olduğunu bilmezsiniz. (Bu sebeple) paylar Allah tarafından belirlenmiştir. Allah bilir, doğru karar verir.

Kadınlarınızın çocukları yoksa bıraktıklarının yarısı sizindir, çocukları varsa, bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Bunlar, yaptığı vasiyetin yerine getirilmesinden veya borcunun ödenmesinden sonra olur. Sizin çocuğunuz yoksa ettiğiniz vasiyet veya borç çıktıktan sonra bıraktıklarınızın dörtte biri karılarınızındır; çocuğunuz varsa, bıraktıklarınızın sekizde biri onlarındır. Eğer bir erkek veya kadına kelale yollu (çocuğu ve babası olmadığı halde) varis olunuyor ve bunların ana-bir erkek veya bir kız kardeşi bulunuyorsa, her birine edilen vasiyetten veya borçtan arta kalanın altıda biri düşer; ikiden çoksalar, üçte birine, zarara uğratılmaksızın ortak olurlar. Bunlar Allah tarafından vasiyet edilmiştir. Allah bilendir. Halim’dir.

Bunlar Allah’ın yasalarıdır. Allah’a ve Peygamberine kim itaat ederse onu içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır, orada temellidirler, büyük kurtuluş budur.

Kim Allah’a ve Peygamberine baş kaldırır ve yasalarını aşarsa, onu, temelli kalacağı cehenneme sokar. Alçaltıcı azap onadır.” (Nisâ, 4/11-14)