Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Tag: Keşful hafa

Aclûnî’nin Keşfü’l-Hafâ isimli eseri güvenilir bir kaynak mıdır?

Keşfü’l-Hafâ, İsmâil b. Muhammed el-Aclûnî (v. 1167/1749)’nin halk arasında hadis olarak bilinen yaygın rivayetlere ilişkin eseridir.  Halk arasında yaygın olan rivayetlerden hangisinin sahih hadis, hangisinin uydurma rivayet, vecize, atasözü veya hikmetli söz olduğunu belirlemek amacıyla kaleme alınmıştır. Büyük ölçüde Şemseddin es-Sehâvi’nin el-Makâsidü’l-Hasene’sine dayanmaktadır.

Aclûnî’nin bazı âlimlerin mevzû (uydurma) kabul ettiği rivayetleri savunduğu, bunların zayıf veya hasen li-gayrihî olduğunu ileri sürdüğü, bazen bir rivayeti nakleden herhangi bir kaynağı zikretmekle yetindiği, bir rivayet hakkında âlimlerin görüşlerini kaydetmekle beraber kesin bir kanaat ortaya koymadığı görülmektedir. Hadis olmadığını belirttiği veya tereddüdünü dile getirdiği çeşitli sözlerin manasının sahih olduğunu söylediği gibi bir kısım rivayetlerin içeriğinin batıl olduğunu da söylemiştir. Bunların yanında kitapta sehven yapılmış tekrarlar, değerlendirme yapılmadan bırakılmış rivayetler ile hadis olup olmadığına karar verilemeyip araştırılması istenen sözler de vardır.

(Kaynak: Bünyamin Erul, “Keşfü’l-Hafa”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, 25. Cilt, s. 320-321.)

Sonuç olarak Keşfü’l-Hafâ, temel bir hadis kaynağı değildir. Bir rivayet, temel hadis kitaplarından teyid edilmediği müddetçe “Bu, Keşfü’l-Hafâ’da geçiyor.” şeklinde tek başına kaynak olarak gösterilemez.

“Yere göğe sığmam, mü’min kulumun kalbine sığarım” sözü hadis midir?

Hadis diye bilinen bu sözün aslı yoktur. İmam Gazali’nin İhyâ-u Ulûmiddîn adlı eserinde de geçtiği bildirilen bu söz hakkında İhyâ hadislerini tahric eden Hâfız el-Irâkî “bunun herhangi bir aslını göremedim” demiştir.

İbn Teymiye de bunun İsrailiyattan olduğunu ve Peygamberimizden geldiği bilinen bir senedinin olmadığını söylemiştir. (Sehâvî, el-Makâsıdu’l-Hasene, s: 438, hadis no: 990; Aliyyü’l-Kârî, el-Esrâru’l-Merfûa, s: 301, hadis no: 423; Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, c: 2, s: 195, hadis no: 2256)

Görüldüğü gibi halk arasında hadis diye bilinen bu sözün hadis değeri bulunmamaktadır. Dolayısıyla herhangi bir yerde “bir hadiste geçtiği üzere …” diyerek bu sözü hadismiş gibi anlatmak doğru değildir.

 

Mastürbasyon mekruh mu, haram mı?

Bahsettiğiniz söz, Deylemî’nin el-Firdevs bi Me’sûri’l-Hitâb (c: 2 s: 332, Beyrut, 1986) ve Aclûnî’nin Keşfu’l-Hafâ (c: 1 s: 448, hadis no: 1462, Beyrut, 1988) adlı kitaplarında geçmektedir. 
 
Bu söz hakkında İbnu’l-Cevzî şunları söylemektedir: 
 
“Peygamberimize nisbet edilen bu söz sahih değildir. Ayrıca rivayet zincirinde bulunan Hassan ve Mesleme isimli zâtlar mechuldür, tanınmamaktadırlar.” (Bkz: İbnu’l-Cevzî, el-İlelu’l-Mütenâhiye,c: 2 s: 144, hadis no: 1046, Pakistan, 1981) 
 
Masturbasyon hakkında kesin bir delil bulunmadığı için haram değil, mekruhtur.