Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Tag: kar zarar ortaklığı

Anapara garantili ortaklıklar niçin caiz değil?

Kâr garantili ortaklıklar caiz mi?

Parasını işletmek isteyen bir kişi nasıl bir ortaklık kurmalı?

Böyle bir anlaşma caiz olmaz. Anapara ve kar garantisi içeren her türlü anlaşma fıkha aykırıdır.

Finansör sermayeyi koyar, başlangıçta kar oranları yüzdesel olarak belirlenir. Proje kar ederse taraflar başta anlaştıkları oranda karı alırlar. Proje zarar ederse sermayeye karşılık gelen zarar sermayeden, emeğe karşılık gelen zarar da emekten gider. Yani çalışan bu süre için hiçbir gelir alamaz, sermayedar da oluşan zarara katlanır.

Proje tamamlanıp paraya çevrilip, hesapların kapatılması durumunda ise önce -şayet kalmışsa-sermaye çıkarılıp sahibine verilir, sermayeden arta kalan miktar başlangıçta belirlenen kar oranlarıyla paylaşılır.

www.fetva.net/yazili-fetvalar/kar-ve-zarara-katlanmadan-sabit-bir-gelir-karsiligi-ortaklik-kurulur-mu.html

Prof. Dr. Servet BAYINDIR

İş kurarken ortaklardan birinin sermayesine teminat istemesi caiz midir?

Birden fazla kişinin belli oranda sermaye koyarak gerçekleştirdikleri ortaklığa sermaye ortaklığı (müşareke) adı verilir. Sermaye ortaklığında zarar, katılımcıların payları oranında olmak zorundadır; kâr ise anlaştıkları oran üzerinden olabilir. Dolayısıyla ortaklıktan söz edebilmek için sermaye ve maktu gelir teminatı olmamalıdır. Bu tür bir teminat, ortaklığı ortadan kaldırır ve caiz olmaz.

Dolayısıyla taraflardan birinin “ben ortak değilim, yalnızca kâra ortak olurum, verdiğim sermayeye de teminat isterim” şeklindeki şartını içeren bir anlaşma yapılamaz. Şayet hiç bir gelir beklemeksizin altı aylığına karşılıksız “karz” verirse bu işlem caiz olur, aksi halde olmaz.

Doç. Dr. Servet Bayındır

Benzer bir soru-cevap için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/zarara-katlanmadan-sadece-kara-dayali-ortaklik-kurulabilir-mi.html

Borç verip kâr payı almak caiz midir, yoksa faiz mi olur?

Borç verip gelir elde etmek faizdir. Katılım bankalarının katılım hesaplarına para yatırdığınızda sözleşme yaparak onlarla kâr-zarar ortaklığı yapmış oluyorsunuz. Fakat arkadaşınızın sizden isteği ortaklık değil, borçtur. Borçtan elde edilen gelir faizdir.

Borç verecekseniz aynısı ile geri almak üzere vermeniz ve Bakara Suresinin 282. ayetine göre iki şahit eşliğinde bunu yazıya geçirip kaydetmeniz gerekir.

Lütfen aşağıdaki linki de tıklayınız:

www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/katilim-bankalarina-para-yatirmamizda-bir-sakincasi-var-mi.html

Zarara katlanmadan, sadece kâra dayalı bir ortaklık kurulabilir mi?

Şayet para karşı tarafça çalıştırılıp -zarar çıktıktan sonra- kalan kârın tümü veya belli bir oranı para sahibine kar payı olarak ödenmek şartıyla verilmişse böyle bir sözleşme caiz olur. Bu durumda verdiğiniz parayı istediğiniz zaman alamazsınız. Ortaklığı bitirdiğiniz zaman borçlar çıktıktan sonra artan maldan payınızı alırsınız.

Fakat zarara katlanılmaksızın belli dönemlerde sabit bir meblağ ödenmek şartıyla yapılan sözleşme caiz olmaz; bu ortaklık değil faizli kredi sözleşmesi olur.

Doç. Dr. Servet Bayındır