Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Tag: islam kardeşliği

Millet, ümmet, milliyetçilik, üm­metçilik kavramlarını açıklar mısınız?

Kavim, dil ve kültür birliği olan ve ortak menfaatleri bulunan in­san topluluğu anlamına gelir.

Kavmiyetçilik, mensubu bulun­duğu kavme bağlı olma ve ona arka çıkma anlamına gelir.

Millet, aynı topraklar üzerinde yaşayan, aynı kökten gelen, ortak tarihleri, kültürleri ve gelenekleri olan çoğu kez aynı dili konuşan insan topluluğudur.

Milliyetçilik, ulusal çıkarları, o ulusu oluşturan sınıfların ve grupla­rın ya da diğer ulusların çıkarlarına tercih eden siyasi düşünce.

Ümmet, aralarında din bağıyla birbirine bağlı bulunan topluluk.

Ümmetçilik, din bağını diğer bağlardan üstün tutma.

Bu kavramlardan her biri kendi sınırları içinde kaldığı sürece gü­zeldir. Kötü olan, aşırılığa kaçmaktır. Bir kişinin annesini babasını ve ak­rabasını sev­mesi, onları koruyup kollaması nasıl övülecek bir davranışsa kavmini ve mille­tini sevmesi, onların yararları için çalışması da o derece övülecek bir davranıştır. Nasıl ki akrabayı sevmek, onların kötülükle­rine arka çıkmayı, zulüm ve haksız­lıklarına yardımcı olmayı gerektirmi­yorsa kavmiyetçi veya milliyetçi olmak da bunların yapmış oldukları veya yapılabilecekleri haksızlık ve zulme arka çık­mayı gerektirmez.

İslam ümmetine mensup olmak Allah’ın emir ve yasaklarını, Resulullah’ın da uygulamalarını temel almayı ve bu yolda gayret göster­meyi gerektirir. Normal sınırları içindeki kavmiyetçilik ve milliyetçiliğin Müslümanlıkla çatışan bir yanı olmaz. Eğer varsa aşırılığa gidiliyor demektir.

Lütfen aşağıdaki linki de tıklayın:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/milliyetcilik-turk-milliyetciligi-vs-gibi-kavramlari-kullanmak-yanlis-midir.html

“Ne mutlu Türküm diyene” dayatmacılığını değerlendirir misiniz?

Bir kimsenin “Türküm” veya “Kürdüm”, “Çerkezim”, “Lazım” vs. demesi ne karnını doyurur ne milletler ya­rışında mesafe almasını sağlar ne dünyasını ne de ahiretini kurtarır! “Ben erkeğim” veya “Kadınım” demek bir erkeğe veya kadına bir şey kazandırmadığı gibi sadece “Türküm” demek de insana bir şey kazandırmaz.

“Bir Türk dünyaya bedeldir” sözü küçük çocukların “Benim babam senin babanı döver” şeklindeki sözlerini hatırlatmaktadır. Çocukların öyle konuşması normaldir. Çünkü onların dünyası kendi küçük ailele­riyle sınırlıdır. Ailenin en güçlü üyesi de babadır. Ama böyle bir sözün büyükler tarafından söylenmesi ya­dırganacak bir şeydir.

Bu sözlerin başka ırklara mensup kişilere karşı söylenmesi halinde onların ırkçılık damarlarının kabarması ve kendi ırkları için benzer sözler söyleyerek karşılık vermelerine ve hiç kimseye yarar sağlamayan sürtüşmelere sebep olur. Bu anlayışın etnik kökene dayalı ayırımcılığı tahrik ettiği açıktır.

Filistin’e yardım için eğlence düzenlemek doğru mudur?

Değerli kardeşlerimiz,

Kadınlar için eğlence düzenlenmesi farklı bir şeydir; Filistin’e yardım için eğlence düzenlenmesi farklı! Normal zamanlarda sadece kadınların bulunduğu bir ortamda kadınlar için eğlence düzenlenmesinde herhangi bir sakınca yoktur. Fakat burada asıl sorgulanması gereken, Filistin’e yardım için neden böyle bir yöntemin seçildiğidir! Onlar orada cihad ediyor, ölüm kalım savaşı veriyorlar. Yiyecek ekmekleri, giyecek elbiseleri, tedavi olacak ilaçları yokken onlara yardım etmesi gereken Müslüman kardeşlerinin bu yardımı eğlence düzenleyerek toplaması gerçekten anlaşılacak bir durum değildir. Bizler o kardeşlerimizin acılarını eğlenerek mi paylaşacaktık! Sadece maddi yardımda bulunmak mıdır onların acılarını paylaşmak? Bir taraftan oradaki kardeşlerimizi düşünüp maddi yardımda bulunacağız ama diğer taraftan vur patlasın çal oynasın diyerek eğlencemize devam mı edeceğiz? Hayır… Bu, böyle olmamalı… Kesinlikle böyle olmamalı… Hani biz Müslümanlar tek bir vücuttuk? Hani vücudumuzun bir yeri ağırdığında diğer yerleri de ağırırdı? Kardeşliğimiz yara mı aldı yoksa?

Önce bir silkinelim, kendimize gelelim. Ölü toprağını atalım üstümüzden. Oradaki kardeşlerimize maddi yardımda bulunduğumuz gibi manevi olarak da onların yanında bulunmak durumundayız. Onların dertleri ile dertlenmeli, acılarını ta yüreğimizde hissetmeliyiz. Onlar orada her türlü zulme, işkenceye maruz kalırken bizim de en azından uykularımız kaçmalı. Kardeşlik hukukumuzu gözden geçirelim. Dualarımızda önceliği onlara verelim.