Tag: imtihan
Biz müslümanlar öldükten sonra dirileceğimize, dünyada yaptıklarımızdan dolayı hesaba çekileceğimize ve mümin olarak iyi işler yapmışsak cennete, günahkâr olmuşsak cehenneme gideceğimize inanıyoruz. İnanmış olan kişiler cezalarını çektikten sonra cehennemden çıkarak cennete gireceklerdir. Allah Teala dilerse günahkârları affederek hiç cehenneme sokmayabilir. Fakat inançsızlar daima cehennemde kalacak ve ceza göreceklerdir.
Burada bahsettiğimiz iman, ibadet ve güzel işler vs. hep bu dünyada yapılan şeylerdir. Cennete gidenler dünyada yaptıkları bu güzel işlerden dolayı ödüllendirilmiş olacaklardır.
İnançsızlık, haksızlık, zulüm ve günahkârlık da bu dünyada insanların yaptıkları kötü işlerdir. Böyle kişiler de cehennemde cezalandırılacaklardır. Bu, aynen tarlasını zamanında eken, bakımını yapan ve mahsulünü zamanında kaldırarak pazara süren ve yemesi için yeteri kadarını ayıran kişinin kışın rahat etmesine benzer. Tarlasını ekip biçmeyen ve kışa hazırlık yapmayan kişiler de aç kalacaklardır.
Durum bu şekilde değerlendirilirse, dünyanın niçin ahiretin tarlası olduğu anlaşılır.
Allah insanı belli bir kuvvet ve kısıtlı imkânlarla donatılmış bir şekilde yaratmıştır. Bu yüzden insan bazen çeşitli nedenlerden dolayı bazı sorumluluklarını yerine getiremez. Mesela yolculuk esnasında gerek meşakkat gerekse vakit darlığından dolayı namazların ifasında bazı şartlar ortadan kalkar: Farzlar iki rekâta düşer ve namazlar birleştirilebilir. Oysa namaz beş vakit olarak farz kılınmış bir ibadet olup; öğle, ikindi ve yatsı namazlarının farzları dört rekâttır. Fakat Allah bu durumda insanın güç yetiremeyeceği için bazı kolaylıklar var etmiştir. Fıkıh kitaplarından RUHSAT başlıkları adı altında işlenen konular buna örnek olabilir.