Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Tag: ihram yasakları

İhram ne demektir? İhrama girmenin gerekliliğinin delili nedir?

Hac veya umre ibadetine başlayan kişi normal zamanlarda yaptığı bazı şeyleri yapamaz. İhram, işte böyle bir yasağın içine girmek demektir. Bu olmadan ibadete başlanmış olunamayacağı için ihram, hac ve umrenin farzlarındandır. Bu tıpkı, namaza başlayan kişinin yiyip içememesi ve konuşamaması gibidir. Namazdayken yeme, içme ve konuşma gibi yasaklar, niyet edip “Allâhu Ekber” dedikten sonra başlar. Onun için o tekbire, “tahrîme tekbiri” yani kişiyi ihrama sokan tekbir denir. Hac veya umre için ihrama girmek de niyet ve telbiye ile olur. İlgili âyette şöyle buyrulur:

“Kim o aylarda hacca başlarsa hac sırasında ne müstehcenlik yapar ne günaha girer ne de kavga eder…” (Bakara, 2/97)

Hac ibadetine başlamak, ayette sözü edilen yasaklı konuma gelmektir. Böyle bir kişinin av yapması da yasaktır. Allah Teala şöyle buyurmuştur:

“Müminler, ihramlıyken avı öldürmeyin.” (Mâide, 5/95)

“Kara avı ihramda olduğunuz sürece haram kılındı.” (Mâide, 5/96)

İhram ve ihramlıyken yasak olan şeyler konusunda geniş bilgi için lütfen aşağıdaki linkleri de tıklayınız:

www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/kisaca-ihram-yasaklarindan-bahseder-misiniz.html

www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/ihramli-iken-dikisli-elbise-giyme-yasaginin-dayanagi-nedir.html

www.fetva.net/yazili-fetvalar/ihrama-girmeden-once-parfum-deodorant-veya-koku-surmek-caiz-mi.html

İhrama girmeden önce parfüm, deodorant veya koku sürmek caiz mi?

İhrama girdikten sonra misk, anber, kâfur vs. gibi güzel kokuları vücuda veya ihrama sürmek ulemanın çoğunluğuna göre yasaktır. İhramlı kimsenin; vücuduna, yatılacak yere, ihram örtüsüne, saç ve sakalına koku sürmesi, parfüm, sprey kullanması fakihlere göre cezayı gerektirir. Bunun delili şu rivayettir:

Resulullah’a soruldu: “Koku süründükten sonra cübbe giyerek ihrama giren bir adamın durumu hakkında ne buyurursun?” O da şöyle cevap verdi:

“Bedenine sürdüğün kokuyu üç kez yıka. Üzerindeki cübbeyi çıkar. Sonra da hac ibadetinde yaptığını umrede de yap.” (Buhârî, Hac, 17, Umre, 10; Müslim, Hac, 6)

Mâlikîler kokuyu, hissedilip rengi kalıcı olmayan yasemin, reyhan, gül, menekşe ve benzeri gibi kokular ile kokusu hissedilip rengi kalıcı olan misk, zaferân, kâfur, amber ve benzeri gibi olanlar şeklinde ikiye ayırmaktadırlar. İlkinin koklanması ve kullanılması mekruh olup fidye gerektirmezken ikincisinin kullanılması veya dokunulması kokusu hissedilsin ya da hissedilmesin, eseri kalsın ya da kalmasın mekruh olup fidye gerektirir. Hanefî ve Hanbelîlere göre, elbiseye koku sürmek hiçbir surette caiz değildir.

Bununla birlikte Aişe validemizden gelen ve aşağıda nakledilecek rivayet ise hicretin onuncu yılında Veda Haccı’nda cereyan etmiş olduğundan, bu son durum birinci olayla gelen hükmü geçersiz kılmaktadır. Bu konuda Şâfiî mezhebinin de ihramlıyken elbiseye koku sürmenin caiz olduğuna delil aldıkları rivâyetler şöyledir:

Aişe validemizden şöyle nakledilmiştir:

“Ben Allah’ın Elçisi’ne ihrama girerken bulabildiğim en güzel kokuyu sürerdim.” (Buhârî, Hac, 7, Libâs, 79, 81; Müslim, Hac, 37; Tirmizî, Hac, 77; Dârimî, Menâsik, 10)

“Allah’ın Elçisi telbiye getirirken saçlarının arasında misk parıltısını görüyor gibiyim.” (Müslim, “Hac”, 39)

“Allah’ın Elçisi, ihrama gireceği zaman bulabildiği en güzel kokuyu kullanırdı. Sonra kokunun parıltısını başında ve sakalında görürdüm.” (Buharî, Hac, 144)

Bu ifadeler kokunun ihramdan sonra devam etmesinin yasak olmadığını göstermektedir. Bu olay Veda Haccı sırasında cereyan etmiştir. Şayet sakıncalı olsaydı Allah’ın Elçisi buna müsaade etmezdi. Hatta ihramdan önce güzel koku sürünmek yalnızca caiz olmayıp aksine, Peygamber (sav)’in davranışı olduğu için sünnet kapsamında bile değerlendirilebilir.

KAYNAK: Abdullah Tırabzon, Hac İbadetinde Yasak Davranışlar, (Basılmamış Doktora Tezi), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2008, s. 122-124.