Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Tag: hilal tartışmaları

Ramazan ayının başlangıcı ve bitişi neye göre belirleniyor?

Ramazanın başlangıcı hilal ile mi, yoksa hesap ile mi tespit edilir?

Ramazan kamerî aylardandır. Yani başlangıç ve bitişi ayın hareketlerine göre belirlenir. Bu sebeple miladi takvime göre her yıl bir önceki yıla göre on veya on bir gün önce gelir. Bu yüzden bazen kışın, bazen yazın oruç tutulur.

Kamerî aylar ya 29 ya da 30 gün sürer. Bu ayların başlangıç ve bitişleri, yapılan hilal gözlemleriyle tespit edilir. İçinde bulunulan kamerî ayın 29. günü güneşin batmasından sonra ertesi ayın hilali gözetlenir. Bu yeni hilal, güneşin batmasından bir müddet sonra battığı için dikkatli bir gözlem gerektirir. Batı ufkunda toz, duman, bulut vs. olursa gözlem yapmak çok güç ve hatta imkânsız olabilir. Hilal görülemediği takdirde içinde bulunulan ay 30 güne tamamlanır. Artık 30. günün akşamı hilali gözetlemeye gerek yoktur. Çünkü hiçbir kameri ay 30 günden fazla sürmez.

Ramazan ayının başlangıç ve bitişi ile ilgili olarak Nebîmizin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

“(Ramazan) hilalini görünce oruca başlayın, (Şevval) hilalini görünce orucunuza son verin. Eğer buluttan dolayı hilal görülmezse Şaban ayını 30’a tamamlayın.” (Buhârî, Savm, 11; Tirmizî, Savm, 3, 5)

Bir başka hadis ise şöyledir:

“Biz ümmî bir milletiz, yazmayı ve hesabı bilmeyiz. Ay (par­makları ile işaret ederek) şöyle, şöyle, şöyledir.” (Ebû Dâvûd dedi ki, râvî) Süleyman üçüncü işarette bir parma­ğını yumdu, yani (ay) yirmi dokuz veya otuzdur.” (Buhârî, Savm, 11, 13; Müslim, Sıyâm,  4, 10, 12, 13, 15)

Nebîmiz zamanında ayın hareketlerini hesaplayacak uzman bilim adamları olmadığı için o, tek çare olarak hilalin gözetlenmesi gerektiğini söylemiştir. Yoksa oruca başlamak için de bayram yapmak için de hilali gözetlemek olmazsa olmaz bir şart değildir. Zira Allah Teâlâ: “Ay ve Güneş bir hesaba göre hareket eder.” (Rahmân 55/5) ve “Güneşi aydınlık kaynağı, ayı da ışık yansıtıcısı yapan odur. Yılların sayısını ve hesabı bilesiniz diye ay için evreler belirlemiştir. Allah bunları doğruları gösterir biçimde yaratmıştır. O bu ayetleri bilen bir topluluk için ayrıntılı olarak açıklamaktadır.” (Yunus 10/5) buyurarak gözleme değil; hesaba dikkatlerimizi çekmiştir. Buna göre artık günümüzde kamerî ayların başlangıç ve bitişleri uzman bir topluluk tarafından hesaplama yapılarak tespit edilmelidir. Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda hesabı dikkate dikkat alarak Kur’an’ın gösterdiği yönde doğru bir uygulama yapmaktadır. O yüzden ayların başlangıcı konusunda gönül rahatlığıyla Diyanet tarafından hazırlanan takvime uyulabilir.

Hilal gözlemi yapmak yerine hesaba yönelmek, kutuplara yakın bölgelerde yaşayan Müslümanlar için de bir zorunluluktur. Çünkü o bölgelerde mevsimlere göre bazı zamanlarda Güneş hiç doğmamakta, bazen de hiç batmamaktadır. Güneşin batmadığı zamanlarda hilali görmek ise imkânsızdır. Bu da ayların başlangıç ve bitişinin hesapla belirlenmesi açısından oldukça önemli bir husustur.

Konuyla ilgili başka önemli bir bilgi için de lütfen aşağıdaki bağlantıyı tıklayın:

www.fetva.net/oruc/dunyanin-herhangi-bir-yerinde-hilal-gorulurse-herkes-oruca-baslamali-mi.html

KAYNAK: Yahya Şenol, Ramazan ve Oruç, 3. Baskı, Süleymaniye Vakfı Yayınları, İstanbul, 2017, s. 36-38.

Bununla ilgili görüntülü açıklamamızı aşağıdan izleyebilirsiniz:

2013 yılı Ramazan hangi gün başlayacak, bayram hangi gün olacaktır?

Dini günler, hesapla belirlenir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:

“Ay ve güneş, bir hesaba göredir.” (Rahmân, 55/5)

“Güneşi ziyâ, Ayı nûr yapan odur. Yılların sayısını ve hesabı bilesiniz diye ziyâya iniş yerleri belirlemiştir. Allah bunları, doğruyu gösterir biçimde yaratmış ve âyetlerini, bilen bir topluluk için ayrıntılı olarak açıklamıştır.” (Yunus, 10/5)

Ziyâ, Güneş ışını; nûr da insanı rahatsız etmeyen ışıktır. Güneşin kendini göremeyiz; bizim Güneş dediğimiz ondan gelen ışınlardır.

Ay’ı da göremeyiz. Bizim için Ay, ona inen Güneş ışınlarının bize yansıyan kısmıdır. Yansımadaki daralma ve genişlemeye göre ona; hilal, yarımay ve dolunay deriz. İlgili âyetlerden biri şudur:

“Aya (ziyânın) iniş yerleri için ölçü koyduk; sonunda kuru hurma dalı gibi olur.” (Yasin 36/39)

Kameri ayın ilk günü, Güneşin batmasından sonra battığı görülen hilali takip eden gündür. O ay Ramazan ise onu oruçlu geçirmek gerekir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:

“… Sizden kim Ramazanı yaşarsa, onu oruçlu geçirsin…” (Bakara 2/185)

Yukarıdaki âyetlere göre kameri ayların hesapla belirlenmesi gerekir. Ancak Nebimizin yanında bu hesabı yapacak bir kimse olmadığı için şöyle demişti:

“Biz ümmi bir toplumuz; yazı yazamaz, hesap yapamayız.”

Sonra 10 parmağını üç kere açıp üçüncüsünde başparmağını kapayarak “ay; şöyle, şöyle ve şöyledir” demiş  (29 güne işaret etmiş); arkasından, “ay, şöyle, şöyle ve şöyledir”, demiş, 30 günü kast etmişti. (Müslim, Sıyâm, 1080)

Böylece o, işaret diliyle kameri ayın 29 günden az, 30’dan fazla olamayacağını bildirmiştir. Onun bir sözü de şöyledir:

“Hilali görünce oruç tutun, tekrar görünce orucu bırakın, hava size bulutlu geldiyse ayı otuza tamamlayın.” (Müslim, Sıyâm, 1081)

Hesap yapacak uzman olmayınca tek çare hilali gözlemekti. Nebîmiz de onu söylemiş ve onu yapmıştı. Artık uzmanlarımız olduğu için bir yeri merkez alıp Kur’ân’ın emrettiği hesaba geçmek gerekir.

Oruca, ikinci fecrin doğması ile başlandığından Ümmü’l-Kurâ olan Mekke’yi merkez almalı, Mekke’de ikinci fecir doğuncaya kadar Dünyanın herhangi bir yerinde, Güneşin batmasından sonra batan hilalin görülmesiyle birlikte yeni kameri ayı başlatılmalıdır.

Hesaba yönelmek, kutup bölgesinde yaşayan Müslümanlar için de bir zorunluluktur. Çünkü orada, bazı zamanlarda Güneş doğmamakta, bazen de batmamaktadır. Güneşin batmadığı zamanlarda hilali görmek imkânsızdır.

Kur’ân-Sünnet bütünlüğü, hesaba geçmemizi gerektirir. Böylece her yerde, aynı günde oruca başlama ve aynı günde bayram etme imkânına kavuşmuş oluruz.

Astronom Prof. Dr. Adnan Ökten Bey’in yaptığı tespitlere göre Ay’ın insan gözü ile görülebilmesi için belirlenen Güneş’ten 8° açılma ve ufuktan da 5° yükseklikte olma şartı 8 Temmuz 2013 günü Güney Amerika’nın batı sahillerinde oluşacağından 09 Temmuz 2013 Salı günü Ramazan’ın ilk günüdür.

Bayram hilali 7 Ağustos’ta Afrika’nın güneyinde görülecektir. Madagaskar’da yaşayanlar, akşam Güneşin batmasından sonra batan hilali görebileceklerinden 8 Ağustos Perşembe günü Ramazan Bayramıdır.

Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda, doğru bir uygulama yapmaktadır. Kur’ân, namaz vakitleri konusunda gözlemi emrettiği için kameri takvim konusunu bilim adamları heyetince yapılacak hesaplara bırakmaktadır.

Hiçbir ayette hilalin gözlemlenmesi emredilmemiş ve insanlar hesaba yönlendirilmiştir. Hesabı yapacak kişilerin bulunmadığı dönemde Nebîmizin tek çare olarak uyguladığı, hilalin çıplak gözle görülmesi uygulamasını, tek emir gibi saymak, kabul edilebilir bir şey değildir.

KAYNAK: Abdulaziz Bayındır, “2013 Yılı Ramazan ve Bayram Hilali Tespiti”, Kitap ve Hikmet Dergisi, Yıl: 1, Sayı: 2, 2013 (Temmuz-Eylül), s: 14-16.

Hangi ülkeye tabi olup Ramazana başlamamız gerekir?

Yaşadığınız ülkede Şaban ayının yirmi dokuzuncu günü hilal görürseniz ertesi gün ramazan olduğunu anlar oruç tutarsınız. Hilali görmezseniz Şaban ayını otuz olarak sayarsınız ve sonra ramazana başlarsınız. Aynı şekilde ramazanın yirmi dokuzuncu günü hilali görürseniz ertesi gün bayram günüdür, oruç tutmazsınız. Eğer görmezseniz ramazanın sayısını otuz kabul eder, bir gün daha oruç tutar sonra bayram yaparsınız.

Türkiye’de uygulanan takvim, bu konuda en doğru takvimdir. Bunun doğruluğu gözlemlerle de doğrulanmaktadır. Bu takvim, bütün dünyada Ramazan ve bayram vakitlerinde birlik sağlanması için oluşturulan uluslararası komisyon tarafından hazırlanmıştır. Buna uyarsanız doğrusunu yapmış olursunuz.

Bazıları niçin oruca bir gün önce başlıyor?

Hilal konusunda Türkiye’nin 1977’den beri yaptığı uygulamalar, doğru ve yerindedir. Bugüne kadar kimse bunun yanlışlığını ispatlayamamıştır. Son birkaç yıldır Suudi Arabistan da buna uymaktadır. Hilali gördük diyen ve farklı günlerde oruca başlayıp, bayram eden kişilerin büyük çoğunluğunun yanına gittik, görüştük. Hiçbiri iddiasını ispat edecek delil ileri süremedi.