Tag: gizli nikah
Nikâh, hem aile hem de toplum için büyük öneme sahip bir sözleşmedir. Bu sebeple yalnızca kadın ile erkeğin evlenmek üzere anlaşmaları yeterli görülmez. Bu konuda her toplumun, kendi inancına, gelenek ve göreneklerine göre koyduğu kurallar vardır. İslam’dan önce Mekke’de kız, babasından veya velisinden istenir, kıza mehri verilir ve nikâhı kıyılırdı. İslam bu uygulamayı kabul etmiştir. Buna göre kızın ailesinin izni ve onayı olmadan kıyılan nikâh geçerli değildir.
Bu konu çok önemli bir konudur. Bugüne kadar yanlış anlaşılmalara sebebiyet olan bu konuda meşhur mezhepler Kur’an-ı Kerim ile bağdaşmayan görüşler bildirmişlerdir. Mesela Hanefi mezhebi, iki şahitle kıyılan denetimsiz nikahı geçerli saydığı için bu görüş; okullarda, iş yerlerinde ve bir çok mekanda gizli nikâhlara veya kız kaçırmalarına yol açmıştır. Kaçırılan kıza iki şahit huzurunda “evet” dedirtilerek iş bitirilmiştir.
Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerinin nikâhta velâyet görüşü ise, başlık parasına yol açmıştır. Madem velinin taraf olmadığı nikâh geçersizdir, öyleyse onu ikna etmek gerekir. Bunun en kısa yolu başlık vermektir! Başlığı mehirle karıştırmamak gerekir. Mehir kızın kendine verilir. Başlık ise babasına, kardeşine, amcasına vs. verilir.
www.suleymaniyevakfi.org sitemizin ana sayfasında bulunan Nikâh / Evlilik başlıklı özel bölümde, bu konu ile ilgili çok önemli bir ilmi çalışmamız yer almaktadır: “NİKÂH SÖZLEŞMESİNDE VELİNİN YERİ.”
www.suleymaniyevakfi.org/arastirmalar/nikah-sozlesmesinde-veli.html
Bu makaleyi okuyarak; Kur’an’a uygun, Kur’an’ın onayladığı bir nikâhın nasıl olması gerektiğini, velinin nikâh sözleşmesindeki yerini, aileden habersiz bir şekilde nikâh kıyılıp kıyılamayacağını vb. konuları Kur’an ve Sünnet ışığında öğrenebilirsiniz.
Nikâh, bir denetim altında kıyılan ve halka ilan edilen bir anlaşma türüdür. Asla gizli ve denetimsiz olarak yapılamaz.
Kızın nikâhı için velisinin izni şarttır. Nikâhta veli demek, yapılacak olan nikâhın denetlenmesi yani bir denetim altında kıyılması demektir. Bu denetimi yapacak olan ilk merci ise kızın ailesidir. Aile, damat adayını araştıracak, uygun görürse nikâha izin verecektir. Bu, nikâhın olmazsa olmaz şartıdır. Yoksa siz tek başınıza evleneceğiniz erkek hakkında yeterli bilgi sahibi olamayabilirsiniz.
İmam nikâhı, bir erkekle bir bayanın beraberliklerine dinen meşruiyet kazandıran formaliteden ibaret bir şey değildir! Bir imam ve iki tanıdık şahitle bu iş olmaz. Bu tür nikâhlar geçersizdir. Fakat bu işi para ile yapan bazı kişiler sizi kandırabilir, bunun geçerli olduğunu söyleyebilirler. Bunlara karşı dikkatli olmalısınız.
Durumunuzu ailenize mutlaka açmanız gerekir. Onlara durumu güzelce ve tatlı bir dille anlatmalısınız. İzin vermemeleri halinde dinen zor duruma düşeceğinizi, evlenmeniz için onların rızasına ihtiyaç duyduğunuzu vs. güzelce izah edin. İzin verirlerse en kısa zamanda nikâhınızı kıydırır, evlenirsiniz. Karşı çıkarlarsa Evlendirme Dairesine başvurur, resmi nikâhınızı kıydırırsınız. Bu iki yoldan başka yapacağınız herhangi bir şey yoktur.
Ayrıca bugün için sadece imam nikâhı ile evlenmeniz sizi mağdur eder, ortada kalırsınız. Yarın bir gün herhangi bir ayrılık durumunda hiç bir hak iddia edemezsiniz. İşte bunun için ya aileniz devreye girecek ya da resmi nikâhla evlenecek, haklarınızı hukuki koruma altına alacaksınız.
Evleninceye kadar da vakitlerinizi oruçlu geçirmeye çalışın. Zira oruç tutmak, insanın nefsini terbiye eder. Bu konuda Nebimiz sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Gençler! Kimin maddi imkânı varsa hemen evlensin. Kim de maddi imkân bulamazsa (nafile) oruç tutsun. Çünkü oruç, onun için şehveti kırıcıdır.” (Buhâri, Nikâh, 3; Müslim, Nikâh, 1)
Denetim kadın için değil, onunla evlenecek erkek için yapılır. Bunu kadının velisi yaptığı için kadını denetlemeyeceği açıktır.
Kadının velisi, kızlarına talip olan erkeğin evli mi bekâr mı olduğunu bilemeyecek kadar sorumsuzluk yapamaz.
Bahsettiğiniz problemler, denetim usulünün henüz oturmamış olmasından kaynaklanmaktadır.