Aşağıdaki ayetlere göre iş yerinizde dine taban tabana zıt konuşmalara şahit olduğunuzda ve konuşmanız için size izin verilmediği durumlarda yapmanız gereken, tartışmaya girmek değil bir şekilde konudan/oradan uzaklaşmaktır. Ama size de görüşünüzü sorarlarsa o zaman doğru bildiklerinizi de söylemekle yükümlü olursunuz.
Allah Teala şöyle buyurmuştur:
“O, bu Kitapta size şunu indirmiştir: “Allah’ın ayetlerinin görmezlikten gelindiğini ve hafife alındığını işittiğiniz zaman onlarla oturmayın. Başka bir söze geçinceye kadar böyle yapın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz.” Allah bütün münafıkları ve kâfirleri cehennemde toplayacaktır.” (Nisa, 4/140)
“Ayetlerimiz hakkında haddini aşanları görürsen başka konuşmaya geçinceye kadar onlardan yüz çevir. Şeytan sana unutturursa hatırladıktan sonra artık o zalimler takımıyla bir arada olma.
“Allah’tan çekinenlere onların hesabı sorulmaz; ama bu, belki çekinirler diye onlara yapılan bir hatırlatmadır.” (En’âm, 6/68-69)
“Sen bilgi ver[1], o bilgi bir işe yararsa!
Kendine çekidüzen veren o bilgiden yararlanacaktır.
Hayırsız kişi[2] ise ondan kaçacaktır.” (A’lâ 87/9-11)
Görüntülü cevabımız için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:
www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/allahi-gormezden-gelen-insanlara-karsi-tutumumuz-nasil-olmali.html
[1] Bilgi diye çevrilen kelime “zikir”dir. Zikir, sürekli akılda tutulan kullanıma hazır bilgidir. (Müfredat)
[2] Burada ism-i tafdil anlamı verilmemiştir. Çünkü أفعل kalıbı bazen sıfat-ı müşebbehe olur.