Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Tag: ayakta idrar yapmak

Ayakta, pisuvarda küçük abdest yapmak günah mıdır?

Hadis kitaplarında Nebîmizin genellikle oturarak küçük abdestini bozduğu nakledilmektedir. Sünnet olan budur. Fakat bazı özel durumlarda -ki bu ihtiyacını gidereceği yerin temiz olmadığı durumlardır- onun ayakta abdestini bozduğu da vâkîdir.

Burada önemli olan, idrarın kişinin üzerine sıçramamasıdır. Öncelikle buna dikkat etmek gerekir.

Ayakta idrar yapmanın sağlık boyutu da göz önünde bulundurulmalıdır. Ayakta abdest bozulduğunda idrar tam olarak dışarı çıkamamakta, bu durum erkeğin ilerleyen yaşlarında prostat başta olmak üzere birçok hastalığa sebep olmaktadır. Fakat oturarak abdest bozulduğunda iç ve dış organlar tam bir bütünlük içinde çalışmakta ve idrarın içeride kalmamasını sağlamaktadır. Bu duruma da özellikle dikkat edilmelidir.

Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise edeple ilgilidir. Genelde insanlar tuvalet ihtiyaçlarını gizli yerlerde yapmayı tercih ederler. Bunun için tuvaletler yapılmıştır. Pisuvarlar bu gizliliği, korunmuşluğu olabildiğince alt seviyeye indirmekte ve hoş olmayan görüntülere sebep olmaktadır.

Bütün bunlara rağmen ayakta küçük abdest gidermenin günah olduğu söylenemez. Söylenebilecek şey en fazla mekruh olabileceğidir. Nitekim Nebîmizin bu konudaki uygulamalarından da bu anlaşılmaktadır.

Bu konuda diğer cevabımızı okumak için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/ayakta-idrar-yapmak-gunah-midir.html

Ayakta idrar yapmak günah mıdır?

Sahih hadis kitaplarında bahsettiğiniz hadis bulunmamaktadır. Oturarak idrar yapmak, idrarın sıçramaması içindir. Nebîmizin ayakta idrar yaptığına dair rivayet vardır.

Ebû Musa radıyallâhu anh anlatıyor:

“Bir gün Resûlullâh aleyhissalâtu vesselâm’la birlikte idim; küçük abdest bozma ihtiyacını duymuştu. Hemen bir duvarın dibine, kumlu toprak bulunan bir noktaya gelip abdest bozdu, sonra da: “Sizden biri, küçük abdest bozmak isteyince uygun bir yer arasın!” buyurdu.” (Ebû Dâvûd, Tahâret, 2)

Ebû Vâil’den gelen bir rivayet ise şöyledir:

“Ebû Musa radıyallâhu anh küçük abdest hususunda çok titiz davranır (üzerine sıçramaması için azami gayreti gösterirdi. O kadar ki) küçük abdestini bir şişe içerisine bozar ve ‘Benî İsrâil’den birinin bedenine sidik değecek olsa adam kirlenen derisini bıçakla kazırdı!’ derdi. (Bunu işiten) Huzeyfe radıyallâhu anh dedi ki: ‘Arkadaşınızın titizliği bu kadar ileri götürmemesini tercih ederim. Ben, Resûlullâh aleyhissalâtu vesselâm’la bir beraberliğimizi hatırlıyorum. Beraber yürüyorduk. Derken bir kavmin bir duvar gerisindeki küllüğüne, çöplüğüne rastladık. Resûlullâh, tıpkı sizden birinin ayakta yaptığı gibi durup ayakta idrar yaptı. Ben bu esnada kendilerinden uzaklaşmak istedim. Bana yakın durmamı işaret buyurdu. Geri gelip hemen arkasında dikilip abdestini bozuncaya kadar bekledim.” (Buhârî, Vudû: 65, 66, 67, Mezâlim, 27; Müslim, Tahâret, 73, 74, (273); Ebû Dâvûd, Tahâret, 12; Tirmizî, Tahâret, 9; Nesâî, Tahâret, 24)

Ayakta idrar yapmak, “Hanbelî mezhebinde mubah, Malikîlere göre sıçrama ihtimali yoksa caiz, aksi takdirde mekruhtur. Âlimlerin çoğu “özürsüz olarak ayakta idrar yapmak mekruhtur, ancak buradaki kerahet, ten­zihi kerahettir” demişlerdir. Nevevî’nin ve Bezlü’l-Mechûd yazarının açık­lamalarına göre Hanefîlerin görüşü de budur.”

(KAYNAK: Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Necati Yeniel, Hüseyin Kayapınar, Kontrol: Mehmed Savaş, Şamil Yayıncılık, İstanbul, 1987, c: 1, s. 51.)