Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Tag: Allah kime yardım eder

Allah Teâlâ kendisine dua eden kullarına niçin yardım etmiyor?

Allah Teâlâ kullarını imtihan etmek, zor ve sıkıntılı durumlarda emir ve yasaklarına kimler uymaya devam edecek onu ortaya çıkarmak için yaratmıştır. Allah’tan istediğiniz her şeyin yerine getirilmesi “imtihan” gerçeğine aykırıdır! İstediğiniz her şeyin yerine getirileceği yer cennettir. Bu dünyada ise Allah sizi sınamadan, nasıl biri olduğunuzu ortaya çıkarmadan neye/hangi amelinize bakarak dualarınızı kabul edecek! Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

“Öncekilerin başlarına gelenlerin bir benzeri sizin başınıza da gelmeden, Cennet’e girebileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Baskılar ve zorluklar onları öyle sarmış, öylesine sarsılmışlardı ki Allah’ın elçisi ve beraberindeki müminler ‘Allah’ın yardımı ne zaman?’ diyecek hale gelmişlerdi. Bilin ki Allah’ın yardımı yakındır.” (Bakara, 2/214)

Bu dünya üzerinde en basit işler bile gayret ile kazanılırken cennetin bedava olması asla düşünülemez. Ayette Cenab-ı Hak insanları mutlaka yıpratıcı imtihandan geçireceğini bildirmektedir. Kişinin yapması gereken ise kendisini doğruya kilitleyerek, gevşemeden ve ümitsizliğe kapılmadan ilerlemektir. Zira imtihanı yaratan Cenab-ı Hak sabretme ve başına gelenlerin üstesinden gelme gücünü de kişinin gayretine göre mutlaka yaratacaktır. Allah imtihanı tamamlamadan yardımını göndermez. O şöyle buyurur:

“İnsanlar, ‘inandık’ deyince bırakılacaklarını, artık ağır bir sınamadan geçirilmeyeceklerini mi sanıyorlar? Doğrusu, onlardan öncekilerini ağır denemelerden geçirmiştik. Böylece Allah kimlerin doğru, kimlerin yalancı olduklarını tam olarak ortaya çıkaracaktır.” (Ankebût, 29/2-3)

Yahudi ve Hıristiyanlara yapılan uyarılar Kur’an’a inandığını söyleyen Müslümanlara da yapılmaktadır. Onlar Kur’an’a uymadıklarında nasıl sorumlu olacaklarsa “Müslümanım” dediği halde Kur’an’a uymayanlar da öyle sorumlu olacaklardır. Cenab-ı Hakk’ın yardımı, Kur’an’a uyan ve birinci vazifelerini Allah’ın rızasını kazanmaya odaklayan Müslümanlara mutlaka yakındır. Kendi kendine cennet hesabı yapanlar, kendi iyi yönlerini görerek “benim sonum cennettir” diyenler, önceki insanların imtihanlarının büyüklüğünü düşünerek kendilerini başarıya, doğruya odaklamalıdırlar. İmtihanda en zor noktaya gelindiğinde, kişi her kapının kapandığını düşündüğünde Cenab-ı Hakk’ın yardımı gelecektir.

Sorunuzla ilgili ayrıntılı bilgi için lütfen aşağıdaki linkte bulunan cevabımızı da okuyunuz:

www.fetva.net/yazili-fetvalar/dunya-imtihanini-nasil-kazaniriz.html

Allah Teala’nın bana yardım etmediğini düşünüyorum. Ne yapmalıyım?

Öncelikle Allah Teâlâ’nın kulları arasında bir ayırım yapmadığını ve zalim olmadığını hatırlamalısınız. Kur’an’da bize bildirildiğine göre insanın başına gelen kötülükler yine insanın kendine ettikleri yüzündendir. Dolayısıyla yaptığınız hataları Allah’a yüklemeye kalkmayın. Bir muhasebe yapın, kendinizi sorguya çekin. Nerede hata yaptığınızı tespit edin ve yeni bir yol haritası çıkarmaya çalışın. Elinizden ne geliyorsa onu yapın, ibadetlerinizi aksatmadan yerine getirin, dua etmeyi unutmayın. Ve her zaman Allah’a güvenin. Üzerinize düşen görevleri, ibadetlerinizi yerine getirmeden, duanızı yapmadan Allah size yardım etmez, bunu da aklınızdan çıkarmayın!

Aşağıdaki ayetler sizin durumunuzu yakından ilgilendirmektedir. Her bir ayeti düşüne düşüne okuyun, özümsemeye çalışın. Yanlışlarınızı ve neler yapmanız gerektiğini bizzat kendiniz görün. İnşaallah bu ayetler sizi kendinize getirecek, size hiç ummadığınız kadar güç ve moral verecek, Allah’a eskisinden de daha çok güveneceksiniz. Bunun neticesinde hayata dört elle sarılacak ve Allah’ın izni ve yardımı ile tüm zorlukların üstesinden geleceksiniz.

“Sana güzellikten her ne ererse bil ki Allah’tandır, kötülükten de başına her ne gelirse anla ki sendendir…” (Nisa, 4/79)

“Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bunun yanı sıra) Allah birçoğunu da affeder.” (Şûrâ,  42/30)

“Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar, azmedilmeye değer işlerdir.” (Lokman, 31/17)

“O müminler öyle kimseler ki, Allah anıldığı zaman kalpleri titrer; başlarına gelene sabrederler, namaz kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Allah için) harcarlar.” (Hac, 22/35)

“Rabbi, insanı denemek için ikram ve değer verip, nimetlere garkedince o: «Rabbim bana değer verdi» der. Ama yine denemek için nasibini daraltınca O: «Rabbim beni zelil, perişan etti» der. Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz, yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz. Malı aşırı biçimde seviyorsunuz.” (Fecr, 89/15-20)

“Eğer insana tarafımızdan bir rahmet tattırır, sonra o nimeti geri alırsak o, son derece ümitsiz, son derece nankör olur.  Eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir nimet tattırırsak, elbette «Kötülükler benden gitti» der. Çünkü o (bunu derken) şımarıktır, kibirlidir. Ancak her iki halde de sabredip makbul ve güzel işler yapanlar başka! İşte onlar için pek geniş bir mağfiret ve pek büyük bir mükâfat vardır.” (Hud, 11/9-11)

“Biz insana katımızdan bir rahmet tattırdığımız zaman ona sevinir. Ama elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir kötülük gelirse, işte o zaman insan pek nankördür!” (Şûrâ, 42/48)

“İnsan hayır istemekten usanmaz. Fakat kendisine bir kötülük dokunursa hemen ümitsizliğe düşer, üzülüverir.” (Fussilet, 41/49)

“İnsanlardan kimi Allah’a sınırda kulluk eder. Şöyle ki: Kendisine bir iyilik dokunursa buna pek memnun olur, bir de musibete uğrarsa çehresi değişir (dinden yüz çevirir). O, dünyasını da, ahiretini de kaybetmiştir. İşte açık hüsran budur.

O, Allah’ı bırakıp O’na yakın saydığı, kendisine ne faydası, ne de zararı dokunacak olan şeylere yalvarır. Bu, (haktan) büsbütün uzak olan sapıklığın ta kendisidir.

Zararı yararından yakın olan kişiyi de yardıma çağırır. O ne fena efendi, o ne fena yardak = yoldaş!

Şüphe yok ki Allah, iman edip iyi işler yapanları altından ırmaklar akan cennetlere koyacak; şüphesiz Allah dilediğini yapar.

Kim Allah’ın, artık ona, dünyada ve ahirette yardım etmeyeceği kanaatine varırsa, bir sebebe tutunup semaya uzansın, öbür ilişkiyi kessin; bu yol kendini bunalımdan, gerçekten çıkaracak mı, ona baksın.

İşte böylece Kur’an’ı apaçık ayetler olarak indirdik. Allah, şüphesiz, dilediğini doğru yola eriştirir.” (Hacc, 22/11-16)

www.fetva.net/yazili-fetvalar/hayir-ve-serrin-allahtan-olmasi-konusunda-biraz-bilgi-verir-misiniz.html

www.fetva.net/yazili-fetvalar/dunya-imtihanini-nasil-kazaniriz.html