Tag: Adem-İblis kıssası
Buhari ve Müslim başta olmak üzere bazı hadis kitaplarında “eğer Havva olmasaydı hiçbir kadın kocasına ihanet etmezdi” şeklinde bir hadis bulunmaktadır. (Buhari, Enbiyâ; 1; Müslim, Radâ, 62 (1470) Bu hadisi yorumlayan âlimler, Havva’nın ihanetinin Âdem’e yasak meyveyi yemesi için teşvikte bulunması ve onu kandırması olduğunu söylemişlerdir.
Âdem aleyhisselam ve İblis kıssasının yer aldığı Bakara, 2/34-39; A’raf, 7/11-25 ve Tâhâ, 20/116-123. ayetlerde Şeytan’ın Âdem ve eşini (Havva) kandırdığı ve yasak ağaçtan yemelerini sağladığı anlatılmaktadır. Bu ayetlerin hiçbirinde yasak ağaçtan ilk defa yiyenin kim olduğundan ve kimin kimi teşvik edip aldattığından bahsedilmemektedir. Aksine, Şeytan’ın her ikisini de aldattığından ve her ikisinin de yasak ağaçtan yediğinden bahsedilmektedir. Fakat aynı kıssa Tevrat’ın Yaratılış (Tekvîn) 3. bölümünde şu şekilde anlatılmaktadır:
1 RAB Tanrı’nın yarattığı yabanıl hayvanların en kurnazı yılandı. Yılan kadına, “Tanrı gerçekten, ‘Bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin’ dedi mi?” diye sordu.
2 Kadın, “Bahçedeki ağaçların meyvelerinden yiyebiliriz” diye yanıtladı,
3 “Ama Tanrı, ‘Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz’ dedi.”
4 Yılan, “Kesinlikle ölmezsiniz” dedi,
5 “Çünkü Tanrı biliyor ki, o ağacın meyvesini yediğinizde gözleriniz açılacak, iyiyle kötüyü bilerek Tanrı gibi olacaksınız.”
6 Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi, o da yedi.
7 İkisinin de gözleri açıldı. Çıplak olduklarını anladılar. Bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar.
8 Derken, günün serinliğinde bahçede yürüyen RAB Tanrı’nın sesini duydular. O’ndan kaçıp ağaçların arasına gizlendiler.
9 RAB Tanrı Âdem’e, “Neredesin?” diye seslendi.
10 Âdem, “Bahçede sesini duyunca korktum. Çünkü çıplaktım, bu yüzden gizlendim” dedi.
11 RAB Tanrı, “Çıplak olduğunu sana kim söyledi?” diye sordu, “Sana meyvesini yeme dediğim ağaçtan mı yedin?”
12 Âdem, “Yanıma koyduğun kadın ağacın meyvesini bana verdi, ben de yedim” diye yanıtladı.
13 RAB Tanrı kadına, “Nedir bu yaptığın?” diye sordu. Kadın, “Yılan beni aldattı, o yüzden yedim” diye karşılık verdi.
14 Bunun üzerine RAB Tanrı yılana, “Bu yaptığından ötürü Bütün evcil ve yabanıl hayvanların en lanetlisi sen olacaksın” dedi, “Karnının üzerinde sürünecek, yaşamın boyunca toprak yiyeceksin.
15 Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu senin başını ezecek, Sen onun topuğuna saldıracaksın.”
16 RAB Tanrı kadına, “Çocuk doğururken sana çok acı çektireceğim” dedi, “Ağrı çekerek doğum yapacaksın. Kocana istek duyacaksın, Seni o yönetecek.”
17 RAB Tanrı Âdem’e, “Karının sözünü dinlediğin ve sana, Meyvesini yeme dediğim ağaçtan yediğin için Toprak senin yüzünden lanetlendi” dedi, “Yaşam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksın.
18 Toprak sana diken ve çalı verecek, Yaban otu yiyeceksin.
19 Toprağa dönünceye dek Ekmeğini alın teri dökerek kazanacaksın. Çünkü topraksın, topraktan yaratıldın Ve yine toprağa döneceksin.”
Görüldüğü gibi Âdem aleyhisselamı kandıranın Havva validemiz olduğuna dair bilgiler Kur’an değil, Tevrat kaynaklıdır. Büyük ihtimalle bu bilgiler bizim kaynaklarımıza da “hadis” olarak girmiş ve öylece rivayet edilmiştir.
Şeytan akılsız bir varlık değildir. Allah’ın kudretinin de farkında olduğu için kovulduğunda bile O’ndan izin istemiştir. Bazı ayetlerde şeytanın Allah’tan korktuğu da ifade edilmektedir.
Fakat dikkat edilmesi gereken nokta şudur: Akıllı bir varlık olmak ile aklını kullanmak aynı şey değildir. Şeytan aklını kullanmadığı ve devamında da tevbe istiğfar etmediği için o duruma düştü. Eğer duyguları yerine aklını kullanmış olup yaptığı yanlıştan sonra Allah’a tevbe istiğfar etseydi bugün o durumda olmayacaktı. Hâşâ Allah zalim değildir ki onu yoldan çıkarsın sonra da cezalandırsın!
Âdem aleyhissselam da Allah’ı çok iyi tanıyordu. Hatta ona her şeyi Allah öğretmiştir. Bu bakımdan Allah onun öğretmenliğini yapmıştır. Allah, Âdem’e sadece bir yasak koymuştu.. Ama o gitti ve Allah’ın yasağını çiğnedi. Buraya kadar onun yaptığı ile şeytanın yaptığı arasında hiçbir fark yoktur. Birisi Allah’ın emrini yerine getirmedi, diğeri ise Allah’ın yasağını çiğnedi. İkisi arasında fark sonra ortaya çıktı. Şeytan yaptığının doğru olduğu konusunda inat etti, kibirlendi ve huzurdan kovuldu. Âdem ise yaptığının yanlış olduğunu anladı ve hemen tevbe istiğfar etti; bağışlandı. Yani ikisi de ne yaptıysa kendileri yaptılar. Bunları bu işi yapmaya Allah zorlamamıştır. İşte aklı olmak ile aklını kullanabilmenin farkı burada ortaya çıktı.