Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Akraba

Ziyaret edilmesi farz olan akrabaya kimler dâhildir?

Birbirinin soyundan gelmek veya evlilik sebebiyle eşlerden birinin kan hısımları ile diğer eş arasında meydana gelen yakınlığa akrabalık; bu durumda olan her bir kimseye de akraba denir. Akraba, hısım manasına gelen “karîb” kelimesinin çoğulu olup, aslı “akribâ”dır. Fakat bu kelime Türkçe’mizde akraba şeklinde yaygınlaşmıştır.

İslâm’da akrabalar;

1. Aynı soydan gelenlerin kan akrabalığı,

2. Evlilikle kurulan sıhrî akrabalık,

3. (Diğer hukuk sistemlerinden ayrı olarak) Süt akrabaları. Süt akrabalığı, bir kimsenin süt çağındayken (iki yaşına kadar) sütünü emdiği kadın ve akrabalarıyla kendisi arasında meydana gelen akrabalık bağıdır. Meselâ: Sütünü emdiği kadın onun sütannesi, kocası sütbabası, çocukları da sütkardeşleri olur. İki yaşa kadar emilen süt çocuğun vücut yapısını tamamladığı için, emzirenin bir parçası: emziren de emenin-tıpkı öz annesi gibi- bir annesi durumundadır. (Akif Köten, Şamil İslam Ansiklopedisi)

Kişinin en yakın akrabası arasında birinci sırayı füruu, yani çocukları, torunları ve torunlarının çocukları olmak üzere kendi zürriyetinden gelen kimseler teşkil eder.

İkinci sırada usulü yani ana babası, dedeleri, nineleri ve onların da anaları babaları olmak üzere zürriyetinden geldikleri ataları yer alır.

Üçüncü sırada kardeşler ve kardeşlerinin çocukları ve torunları vardır.

Dördüncü sırayı ana ve babanın kardeşleri, yani amcalar, halalar, dayılar, teyzeler ve onların çocukları teşkil eder. (Hamza Aktan, İslam’da İnanç, İbadet ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisi)

Farz olan akraba ziyaretine önce büyüklerden başlanır: Yani ana baba, dedeler, nineler ve varsa onların da anaları babaları. Sonra amcalar, halalar, dayılar, teyzeler. Daha sonra kardeşlerden küçük olanlar büyük olanları ziyaret eder.

Bununla ilgili görüntülü bir cevabımız şöyledir:

Akraba mahremiyetlerinde nelere dikkat etmek gerekir?

Peygamberimiz sallallâhu aleyhi ve sellem, bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur:

“Sizleri (beraberinde mahremi bulunmayan) kadınların yanlarına girmekten men ederim.” Bunun üzerine Ensâr’dan bir adam: Ya Resulallah! (Kocanın babaları ve oğullarından başka diğer) erkek akrabalarına ne dersin? diye sordu. Resûlullah: “Onlarla halvet (baş başa kalmak) ölümdür” buyurdu.” (Buhârî, Nikâh, 112; Müslim, Selâm, 20 (2172).

Hadisin Arapça metninde geçen “Hamv” kelimesi, kocanın erkek akrabasına denir. Kayınbirader ve kocanın amcasının oğlu vs. gibi.

Başka bir hadis-i şerif de şöyledir:

“Bundan sonra hiç bir erkek yalnız başına bulunan bir kadının yanına girmesin, yanında bir iki kişi olursa girebilir.” (Müslim, Selam 8 (2173).

Bu iki hadis-i şerifi birlikte değerlendirecek olursak bir erkeğin, bir odada tek başına olan bir kadının yanına girmesinin yasaklandığını görürüz. Kocanın erkek akrabasıyla bir yerde baş başa kalmanın daha tehlikeli ve fitneye sebep olması sebebiyle Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem, “Hamv, yani kadının tek başına kocasının erkek akrabasından biriyle kalması ölümdür.” diye buyurmuştur. Kadın, örtüsü içerisinde olduğu halde, açık bir yerde veya bir üçüncü şahsın da bulunduğu bir yerde yakın akrabalarıyla beraber bulunabilir.

Kadınların erkek akrabalarıyla hiç konuşmaması doğru mu?

Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur:

Mümin erkeklere söyle, bakışlarında ölçülü olsunlar ve edep yerlerini korusunlar. Onlar için nezih olan budur. Allah, yapmakta oldukları şeyin iç yüzünü bilir.

Mümin kadınlara da söyle, bakışlarında ölçülü olsunlar ve edep yerlerini korusunlar. Açıkta kalan kısım hariç, ziynetlerini /vücutlarını göstermesinler. Başörtülerinin bir kısmını da yaka açıklıklarının üzerine yerleştirsinler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kadınlar, hâkimiyetleri altında olan esirler, cinsel ihtiyaç sahibi olmayıp (meşru bir sebeple) kendilerine bağlı olan erkekler ve kadınların mahrem yerlerinin farkında olmayan çocuklar hariç hiç kimseye ziynetlerini /vücutlarını açmasınlar. Vücutlarından örttükleri kısımlar bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, hepiniz Allah’a tövbe edin /dönüş yapın ki umduğunuza kavuşasınız!” (Nûr, 24/30-31)

Bu ayetlere göre bir kadın yukarıda belirtilen erkeklerin yanında oturabilir, başını açabilir. Bu sayılanların dışında kocasının erkek kardeşleri veya diğer erkek akrabalarının yanında mahrem yerlerini açamaz! Fakat bunlarla konuşması, selamlaşması yasak değildir. Bunlara karşı tesettürlü kıyafetlerle çıkabilir. Onlarla hiç selamlaşmamak, konuşmamak vs. gibi şeyler birer aşırılık tezahürleridir. Örtünme kurallarına aykırı olmadığı müddetçe yukarıdaki ayette sayılanların dışındaki erkeklerle konuşmasında bir sakınca yoktur. Sakıncalı olan durum, kadının bu erkeklerle kapalı bir yerde baş başa kalmasıdır. Konuyla ilgili hadis şöyledir:

Nebimiz sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“Sizleri (beraberinde mahremi bulunmayan) kadınların yanlarına girmekten men ederim!” Bunun üzerine Ensâr’dan bir adam: Ya Resûlallâh! (Kocanın babaları ve oğullarından başka diğer) erkek akrabalarına ne dersin? diye sordu. Resûlullâh: “Onlarla halvet (baş başa kalmak) ölümdür” buyurdu.” (Buhârî, Nikâh, 112; Müslim, Selâm, 20 (2172).

Kapalı bir yerde baş başa kalmamak şartıyla bir kadın, kendisine yabancı olan erkeklerle aynı ortamda bulunabilir, onlara hizmet edebilir. Konuyla ilgili olarak Resûlullâh döneminden nakledilen sahih bir uygulama şöyledir:

“Sehl b. Sa’d radıyallâhu anh şöyle demiştir: Ebû Useyd es-Sâidî evlendiği zaman, Resûlullâh ve ashabını düğün yemeğine davet etti. Onlar için yemeği yapan da, servis eden de Useyd’in henüz evlendiği karısı Ümmü Useyd’den başkası değildi. O, geceden taş bir tencere içinde hurmalar ıslatmış, Resûlullâh yemeğini bitirince kadın kendi eliyle o şırayı Resûlullâh sunmuş, O’na böylece ikram ederek içirmişti.” (Buhârî, Nikâh, 78)

“Ebû Hazım şöyle demiştir: Ben Sehl İbn Sa’d’dan işittim: Ebû Useyd es-Sâidî, Resûlullâh’ı kendisinin düğün yemeğine davet etti. O gün henüz yeni gelin olan karısı onlara hizmet etmekte idi…” (Buhârî, Nikâh, 79)

Son olarak aşağıdaki videoyu da izlemenizi tavsiye ederiz:

Bir koca, karısını anne ve babasına gitmekten engelleyebilir mi?

Akrabalık ilişkilerini devam ettirmek, Allah’ın emridir. Allah Teala şöyle buyurmuştur:

“Adını anarak birbirinizden bir şeyler istediğiniz Allah’a karşı gelmekten sakının ve akrabalık bağlarına saygı gösterin.” (Nisa, 4/1)

“Allah’a kulluk edin, O’na hiç bir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabalara, yetimlere, düşkünlere, yakın ve uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve size hizmet eden kimselere iyilik edin. Allah, kendini beğenip öğünenleri elbette sevmez. “ (Nisa, 4/36).

“Akrabalarına, düşküne ve yolcuya hakkını ver, elindekileri de saçıp savurma.” (İsra, 17/26).

Nebîmiz de “Kimlere iyilik edeyim ya Resulallah!” diye soran bir sahâbîye, “Annene, babana, kız kardeşine, erkek kardeşine ve bunları takip eden akrabalarına iyilik etmek senin görevindir” şeklinde cevap vermiştir. (Buhârî, Edeb, 25).

Bir başka hadislerinde ise şöyle buyurmuştur:

“Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse misafirine ikram etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse akrabasına iyilik etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse ya faydalı söz söylesin veya sussun!” (Buhârî, Edeb 85; Müslim, Îmân 74, 75. )

Konuyla ilgili olarak fıkıh kitaplarında geçen hüküm ise şöyledir:

“Koca, karısının anne-babasını gece yatmamak üzere haftadan haftaya gelmekten ve gelemedikleri taktirde karısını cuma günlerinde onları veya evvelki kocasından olan çocuklarını gidip ziyaret etmekten men edemez. Çünkü ziyaret etmemek, akrabalık bağlarının kopmasına neden olacağından caiz değildir.” (Ömer Nasuhi Bilmen, Hukuk-ı İslamiye Ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu, c: 2; s: 165, 562. paragraf)

Yukarıdaki paragrafta geçen “Cuma günlerinde” ifadesi, en azından haftada bir gün bu ziyaretin yapılması gerektiğini gösteren bir ifade olarak anlaşılmalıdır. Yoksa ille de Cuma günü olması şart değildir. Allah’ın verdiği bu hakkı, kimsenin engelleme yetkisi yoktur.